AA

Asya kaplan sivrisineğinin popülasyonunda, özellikle Karadeniz'e kıyısı bulunan şehirlerde artış gözleniyor.

Uzmanlar Asya kaplan sivrisineğinin bir sivrisinek türü olduğunu, öldürmediğini ama aşırı rahatsız ettiğini belirtiyor.

Asya kaplan sivrisineğiyle etkin mücadele için içinde su birikebilecek plastik atıkların çevrede bırakılmaması uyarısında bulunuluyor.

Otomobil lastiklerinin içindeki suya özellikle dikkat çekiliyor.

İlaçlar yetersiz, su birikintileri kurutulmalı

Belediyelerin yaptığı ilaçlamaların bu sineği kurutmakta yetersiz kalabileceğini, bu türün etraftaki koyu renkli plastiklerin içindeki sularda ürediği hatırlatılıyor.

Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Vektörler ve Vektörlerle Bulaşan Hastalıklar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Alparslan Yıldırım, Asya kaplan sivrisineğinin son 10 yılda özellikle tropik ve subtropik bölgelerde baskın hale gelen bir tür olduğunu söyledi.

Asya kaplan sineği koyu renkli plastik atıkların içindeki sulara geliyor

Bu türün varlığının Türkiye'de 7-8 yıl öncesine kadar bilinmediğini belirten Yıldırım, bu sivrisineğin koyu renkteki plastikleri sevdiğini, çevreye atılan araç lastiklerinin içindeki su birikintilerinin besin zinciri de içeren ortam oluşturduğunu belirtti.

Isırınca kaşındırıyor

Yıldırım, Asya kaplan sivrisineğinin ısırdığı yerde irite edici (kaşındırıcı) bir etki bıraktığını, bireyden bireye değişmekle beraber ısırmanın etkisiyle rahatsızlığın çok daha üst seviyeye ulaşabileceğini söyledi.

Uluslararası bir heyet sineği inceliyor

Yıldırım, ABD, Gürcistan ve Ukrayna'daki ilgili fakültelerin, halk sağlığı kurumlarının ve Türkiye'den Erciyes Üniversitesinin dahil olduğu bu araştırma kapsamında Karadeniz'e kıyısı olan tüm illerde bu sinekleri incelediklerini, patojen taşıyıp taşımadıklarıyla ilgili detaylı analizler yaptıklarını dile getirdi.

"Popülasyonu çok yüksek seviyelere doğru gidiyor"

Proje kapsamında şu ana kadar yapılan gözlemler sonucu Kırklareli'nden Trabzon ve Rize'ye kadar türün baskın ve en yaygın sivrisinek haline geldiğini gördüklerini vurgulayan Yıldırım, şu bilgileri verdi:

Bu, kendi agresif yapısından, herhangi bir konak ayırt etmeden beslenebilmesinden ve aynı zamanda diğer sivrisinek türlerinin gelişimlerini çeşitli yollarla baskılayabilmesinden kaynaklanıyor. Mesela bir Asya kaplan sivrisineği, sarı humma sivrisineğinin dişisiyle çiftleşip kısırlaştırabiliyor. Öyle olduğu için popülasyonunun çok yüksek seviyelere doğru gittiği izlenimi var.

"Sivrisinekler sucul bir canlı ve yumurtalarını suya bırakırken mücadele edilmeli"

Araştırma yaptıkları bölgelerdeki sağlık ve belediye çalışanlarının sineğin varlığından haberdar olduklarını vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu:

Sivrisinekle mücadelede erginlere doğru bir mücadele yapılır, bu spreyleme tarzındadır. Yolda yürürken, bir parkta otururken belediye aracının gelip bir şey püskürttüğünü görüyoruz. ULV denilen bir ilaçlama şekli bu. Bu ergin ilaçlamasının saatlerinin ya da nereye yapılacağının iyi etüt edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bir gündüz saatinde arabanın arkasından ilaç bırakılıp gidilmesi sivrisineklerin erginlerini öldürme noktasında çok çok düşük etkiye sahiptir çünkü sivrisinekler, gündüz saatlerinde oralarda uçuşmazlar, ağaçlarda da durmazlar. Bunlar kapalı alanlara gider. O yüzden bu tip ilaçlama Dünya Sağlık Örgütü'nün de altını çizdiği gibi çok tercih edilmez. Bu tarz bir ilaçlamada düşük volümde de olsa insanlar bunu soluyor. Sivrisinek dediğimiz sucul bir canlıdır. Mutlaka suya yumurtalarını bırakıp sucul ortamda bunların gelişmesi gerekiyor. O yüzden daha sudayken yani insanların ya da hayvanların kanını emmeden önce mücadele etmek önemli.

"Plastik atıkları çok seviyor"

Asya kaplan sivrisineğinin "konteyner sinekler" olarak tabir edildiğini, plastik atıkları çok sevdiğini vurgulayan Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:

Karadeniz Bölgesi'nde her yerde araba lastikleri var. Tarlada, bahçede bu lastikleri sağda solda her yerde görüyorsunuz. Bunları ya bu coğrafyadan uzaklaştırmak gerekiyor ya da kapalı alana almak lazım. Belediye ekiplerinin de bunların içerisinde birikmiş suları kurutması lazım. İnsanların şunu bilmesi gerekiyor, çevresinde, deresinde, bahçesinde, içinde su birikmiş, takip edilmemiş plastik atıklar, konteynerler bırakıyorlarsa bu sinekle mücadele edemezler. Çünkü herhangi bir belediyenin yapacağı bir şey de yok buna. Belediye gidip her bir plastik şeyin içindeki suyu kurutamaz.

"Panik olmaya gerek yok"

İnsanlara panik olmamaları önerisinde bulunan Yıldırım, şöyle konuştu:

Bunlar sivrisinek, sadece Türkiye'de değil dünyanın farklı bölgelerinde zaten yaygın. İnsanlarımızın özellikle sağlık çalışanlarının, belediyelerin bilinçli yaklaşımıyla birlikte entegre bir mücadele yöntemi geliştirilirse ki zaten amacımız da entegre sivrisinek kontrolü, bu gerçekleşirse sivrisinek problem oluşturmayacaktır.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)