Yoğurdun sağlığa 10 inanılmaz faydası
Özel İçerik

En yaygın fermente süt ürünü olan yoğurt, sadece laktik fermentler lactobacillus bulgaricus ve streptococcus thermophilus'tan elde edilir. Bu özel mayalar, yoğurdun lezzetini ve sağlık üzerindeki bazı etkilerini değiştirir.

Yoğurdun sağlığa faydaları, yaklaşık 1920'lerden beri araştırılmaktadır. 1920'lerde, çocuklarda bağırsak rahatsızlıklarının tedavisi için eczanelerde satıldığı biliniyor. O zamandan beri yoğurdun faydaları üzerinde birçok başka çalışma yapılmıştır.

Yoğurdun sağlığa 10 inanılmaz faydası

YOĞURDUN BESİN DEĞERİ

Yoğurtlar, yağ oranı düşük gıdalardır, üretimi için kullanılan sütün (tam yağlı, yarım yağlı veya yağsız) yapısına bağlı olarak ortalama olarak yüzde 0 ila 4 oranında yağ içerirler. Süt şekeri olan laktoz, yoğurttaki tek şekerdir. İçeriği 100 gramda sadece 2 gramdır. Meyveli yoğurtlar en az yüzde 5 meyve içerir. Meyveli yoğurtların şeker içeriği ortalama 12 gr/100gr'dir.

100 gram yoğurt 53 kalori, 4.2 gr protein, 4.6 gr karbonhidrat, 1.7 gr yağ içerir. Ayrıca 15.7 mcg A vitamini, 0.2 mcg D vitamini, 0.1 mg B1 vitamini, 0.2 mg B2 vitamini, 0.2 mg B3 vitamini, 0.4 mg B5 vitamini, 0.1 mg B6 vitamini, 22,2 mcg B9 vitamini, 0.2 mcgB12 vitamini içerir.

Yoğurt, birçok farklı minerale de sahiptir. 100 gram yoğurt 146 mg kalsiyum, 99.8 mg fosfor, 11.6 mg magnezyum, 182 mg potasyum, 55.5 mg sodyum, 0.1 mg demir, 0.5 mg çinko, 1.9 mcg selenyum ve 18.7 mcg iyot içerir.

Yoğurdun sağlığa 10 inanılmaz faydası

YOĞURDUN 10 FAYDASI

Yapılan binlerce araştırmanın sonuçlarına göre yoğurdun en çok ilgi çeken 10 faydası şunlardır:

Laktoz İntoleransında Tüketilebilir

Laktoz, sütü oluşturan şekerdir. Normalde ince bağırsakta bulunan bir enzim olan laktaz tarafından sindirilir. Çocuklarda laktaz üretimi yüksektir (anne sütü laktoz açısından inek sütünden daha zengindir), ancak yetişkinlikte kademeli olarak düşebilir, bu da bazı kişilerde süt tüketirken sindirim bozukluklarına yol açar.

Çok sayıda çalışma, laktoz intoleransı durumunda sindirim sorunları olmadan tüketilebilecek süt ürünleri arasında yoğurdun olduğunu göstermektedir. Yoğurdun içindeki bakteriler laktaz üretir ve laktozun sindirimini iyileştirir.

Kalsiyum Deposudur

Bir kase yoğurt 140 ila 180 mg kalsiyum sağlar. Bu, bir yetişkin için önerilen günlük alımın ortalama yüzde 18'ini, 6 yaşındaki bir çocuk için yüzde 23'ünü, bir genç için yüzde 13'ünü sağlar. Kalsiyum bakımından en zengin bitkilerle karşılaştırıldığında bu alım 2 avuç bademe (60 gr), büyük bir lahana tabağına (300 gr) veya 4 portakala (400 gr) denk gelmektedir.

Genel olarak yoğurt ve süt ürünlerindeki kalsiyum daha iyi sindirilebilir ve emilebilir özelliklere sahiptir. Günde 3 süt ürünü önerisi, önerilen kalsiyum alımlarına ulaşmayı sağlayabilir. Kalsiyum çocuklarda ve ergenlerde kemik büyümesi için gereklidir. Yetişkinlerde ise kemik yoğunluğunun korunmasına ve osteoporozun önlenmesine yardımcı olur. Süt ürünlerinin diğer bileşenleri, protein, potasyum, K ve D vitaminleri de kemik sağlığı için faydalıdır.

Kaliteli Protein Sağlar

Yoğurtlar, vücudun kendi proteinlerini geliştirmesine izin veren çok sayıda esansiyel amino asit içerir. Yoğurt, tüm süt proteinlerini içerirken, süzme peynir ve peynirler çözünür proteinleri içermezler. Bu nedenle esansiyel amino asiterin tümünü içermezler.

Yoğurt, kas kaybını önlemek için yüksek protein gereksinimleri olan yaşlı insanlar için iyi bir besindir. Son araştırmalar, egzersizden sonraki yarım saat içinde alınan proteinleri, egzersiz nedeniyle hasar görmüş kasları onarmada ve hatta vücut geliştirme yapanlarda kas kütlesi yapımında özellikle etkili olduğunu göstermektedir.

Vitamin Deposudur

Yoğurt, B grubunun tüm vitaminlerini sağlar. Bir kase yoğurt, önerilen günlük B2 vitamini (süt ürünlerinin güçlü noktası) yüzde 20'sini, B5, B9 ve B12'nin yüzde 10'unu karşılar.

Tam yağlı sütten yapıldığında yoğurt, önerilen alımın yüzde 8'ine denk gelen A vitamini de sağlar. Yoğurtlar ayrıca D vitamini de içerir.

Çok Yönlüdür

Yoğurdun ürün çeşitliliğini görmek için bir markete gitmeniz yeterli. Sade, yarım yağlı, yağsız, aromalı ve meyveli yoğurtları birçok farklı çeşidi vardır. Beslenme uzmanları, aşırı kilolu veya yüksek kolesterol durumlarında bile geleneksel olarak yapılmış tam yağlı veya yarım yağlı yoğurdu önermektedir.

Aromalı (vanilya, limon vb.) veya meyveli yoğurtlar şekerle tatlandırılır. Şekerli yoğurtlar özellikle şeker hastalığında ölçülü tüketilmelidir. Ayran, yoğurtla tamamen aynı besinsel faydalara sahiptir.

Uzun Süre Saklanabilir

Yoğurt, son kullanma tarihinden sonra bir hafta içinde tüketilebilecek birkaç üründen biridir. Asiditesi ve içindeki canlı kültürler toksik mikropların gelişmesini engeller. Bu, yalnızca buzdolabında her zaman maksimum 6°C'de saklanmışsa ve soğuk zincirde kırılmalara maruz kalmamışsa geçerlidir.

Kilo Vermeye Yardımcı Olur

Yoğurt, daha yağlı ve kalorisi daha yüksek peynirler yerine tüketilen zayıflama diyetlerinin bir klasiğidir. Hem tatlı hem de atıştırmalık olarak kullanılabilir. Kilo kaybı sırasında kas kaybını önlemeye yardımcı olan iştah kesici proteinler içerirler. Tercihen sade yoğurtlar tüketilmelidir.

Ayrıca çalışmalar, düşük kalsiyum alımı ile kilo alma eğilimi arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor. Kalsiyum, yağ hücrelerinde yağ yakımını hızlandırır ve depolanmalarını yavaşlatır. Araştırmalar, düzenli yoğurt tüketicilerinin daha az göbek yağına sahip olduğunu göstermektedir.

Tip 2 Diyabetin Önlenmesine Yardımcı Olur

Son yıllarda artan süt ürünleri tüketimi ile daha düşük tip 2 diyabet arasında bir bağlantı olduğunu gösteren araştırmalar çoğalmıştır. İlgili süt ürünleri çoğu durumda yoğurtlardır.

9 yıl boyunca 5200 gönüllünün izlendiği bir Fransız çalışmasında, günde en az 3 porsiyon meyve suyu tüketen tüketicilerde, günde 1 kase yoğurt veya süt tüketenlere kıyasla tip 2 diyabet geliştirme riski yaklaşık yüzde 15 artmıştır.

İlgili mekanizmaları henüz çok iyi bilinmiyor, ancak görünen o ki, kalsiyum, çözünür süt proteinleri (süt ve yoğurtlarda bulunur) ve ayrıca fermantasyon işlemi sırasında üretilen bazı peptitler (küçük proteinler) olumlu bir role sahip.

Tansiyonu Düşürür

Yoğurdun bu etkisi, sütün fermantasyonu sırasında oluşan bazı peptitler sayesinde gerçekleşir. Laktik fermantasyon (laktozun bir kısmının laktik aside dönüşümü) süreciyle bağlantılı asitlik, sütün proteinlerinin değişmesini sağlar, özellikle sütün yoğunlaşmasını sağlayan kazein adı verilen ana proteinlerin pıhtılaşmasına neden olur. Son çalışmalar, bu ünlü peptitlerin kan damarlarında bazı hieprtansiyon ilaçları gibi etkisi olduğunu ve tansiyonu düşürebildiğini göstermektedir.

Kolon Kanserine Karşı Korur

Dünya Kanser Araştırmaları Vakfı 2007 raporunda, sütün kolorektal kanser riskini azalttığını belirtmiştir. Bu bulgu 2011 raporunda tekrarlanırken, vakıf için 2012 yılında yapılan bir analiz, toplam süt tüketiminin kolon kanseri riskini azalttığını göstermektedir. Süt ürünlerinin farklı bileşenleri, özellikle kalsiyum, D vitamini ve laktik fermentler kanserin önlenmesinde önemli bir rol oynar.