Yaygın olarak görülen 8 apandisit belirtisi
Özel İçerik

Apandisit problemleri özellikle gençler arasında oldukça yaygındır. Apandisit, apendiks denilen bölgede iltihaplanma sonucu ortaya çıkar. Apendiksin uzun yıllar boyunca faydasız olduğu hep duyulmuştur ama bu ne kadar doğrudur?

Apendiks, kalın bağırsağın başlangıcında, sağda bulunan tüp şeklinde bir yapıdır. Uzun yıllar boyunca işlevi olmaması söylenmesine rağmen, günümüzde çok net olmayan bir işlevi olduğu biliniyor.

Vücutta savunma görevi gören lenfatik sistemin hücrelerini depolayabildiği, böylece belirli bir bağışıklık fonksiyonunun olabileceği biliniyor, ancak bu fonksiyon da pek net değildir.

Yaygın olarak görülen 8 apandisit belirtisi

3 NEDENDEN DOLAYI TIKANIYOR

Apandisit, herkesi her yaşta etkileyebilirken, en sık 10 ila 30 yaş arasındaki kişilerde görülür.

Apandisit, apendiksin iltihaplanmasıdır. Bu, açık olan ve kalın bağırsağa giden apendiksin kendisinin tıkanmasıyla gerçekleşir. Apendiks, spesifik olarak, üç nedenden dolayı tıkanır: Lenfoid foliküllerin iltihaplanması, apendiksin çıkışına yerleşen ve onu tıkayan bir dışkı veya biraz katılaşmış bir atık veya apendiksin tabanını tıkayan bir tümör.

Nedeni ne olursa olsun, sonuç aynıdır ve iltihabın nasıl geliştiğine bağlı olarak birkaç aşamadan geçer. İlk olarak apendiks iltihaplanır; daha sonra kangren aşaması olacaktır. İltihaplanma nedeniyle kan, apendikse ulaşamaz ve kangrenleşme başlar.

Her zaman tüm evreler belirlenmez ve hastalığın daha hızlı veya daha yavaş ilerlemesi hastaya bağlı olacaktır. Bazıları kangren aşamasından önce saatler geçirir, bazıları ise apendiksin nekrozu (çürüme) ile başlar, çünkü çok önemli bir iltihaplı reaksiyon meydana gelir ve birkaç saat içinde peritonit (karın zarı iltihaplanması) ortaya çıkar.

Yaygın olarak görülen 8 apandisit belirtisi

EN YAYGIN APANDİSİT BELİRTİLERİ

Apandisitte en sık görülen klinik tablo yaygın karın ağrısı, kusma ve iştahsızlıktır ve durum ilerledikçe ağrı, sağ tarafa ve alt karına doğru kayar.

Ağrı donuk, lokalize, genellikle göbek çevresinde, başlar. Saatler geçtikçe ağrı karında, sağ veya sağ alt kısımda sabit bir noktaya doğru hareket eder.

Bulantı veya kusma gibi sindirim semptomları da ortaya çıkabilir ve ateş de görünebilir. Ancak, tüm semptomların sabit olması veya ortaya çıkması gerekmez. Ateşin hiç yaşanmadığı bazı apandisit hastaları olduğu gibi kusmanın yaşanmadığı, sadece genel rahatsızlık veya hazımsızlık yaşanan apandisit vakaları da varıdr. Ancak klasik üçlü ateş, karın ağrısı ve mide bulantısı veya kusmadır.

Duruma göre değişebilen, apandisitin 8 yaygın belirtisi şunlardır:

- Karnın sağ tarafında başlayan ani ağrı,

- Göbek çevresinde başlayan ve sıklıkla karnın sağ alt kısmına doğru ilerleyen ani ağrı,

- Öksürdüğünüzde, yürürken veya diğer ani hareketler yaptığınızda kötüleşen ağrı,

- Bulantı ve kusma,

- İştah kaybı,

- Hastalık ilerledikçe kötüleşebilen hafif ateş,

- Kabızlık veya ishal,

- Karın şişliği.

Ağrı yaşanılan bölge, yaşa ve iltihap durumuna bağlı olarak değişebilir. Hamilelik sırasında ağrı daha yüksektir ve karnın üst kısmında yaşanıyor gibi hissedilir.

Yaygın olarak görülen 8 apandisit belirtisi

DİĞER KARIN AĞRILARINDAN NASIL AYIRT EDİLEBİLİR?

Apandisitin diğer karın ağrılarından nasıl ayırt edileceğine gelince, uzmanlar bunun çok zor olduğunu söylüyor, ancak açık olan şu ki, apandisit varsa, karın ağrısı azalmaz veya yukarıda belirtilen diğer semptomlar ağrıya eşlik eder. Bu durumda mutlaka acile gitmeniz gerekir.

Klinik muayenenin yanı sıra, tanı koyarken genellikle apandisitin neden olduğu enfeksiyon belirteçlerinin görülebileceği genel bir analiz ve ardından görüntüleme testi yapılır. Apendiksin boyutu da bu durumda çok önemlidir. Kesin olarak, apendiksin normal çapı 7-8 milimetreye kadardır.

Tedavi, cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Apandisit tedavisi için verilebilecek bir ilaç yoktur. Günümüzde apendiksin çıkarılması, küçük kesilerle yapılır. Genellikle 35-45 dakika arası süren operasyonda, genel anestezi kullanılır.

Apandisit sonrası yaşam normaldir, ancak ameliyat sonrası ilk günlerde bağırsağı zorlamamak için normalden daha yumuşak bir diyet önerilir. Sonrasında diyet kısıtlaması yoktur ve her türlü spor yapılabilir.