Yaşlanma karşıtı mineral: Selenyum açısından zengin 10 besin

Mineraller organizmanın düzgün işleyişinde önemli bir rol oynar. En az bilinenlerden biri, diğerlerinden farklı olarak genellikle fazla dikkat edilmeyen selenyumdur. Ancak vücutta birçok önemli görevde yer alan selenyum, bunun haricinde hücre yaşlanmasını geciktirme konusunda anahtar roldedir.

Selenyum, vücutta varlığı hayati önem taşıyan bir mineraldir. Doğal olarak yaşlanmayı geciktirme özelliği, onun en çok bilinen özelliklerinden biridir. Serbest radikalleri (erken yaşlanmadan sorumlu olanlar) yok etme yeteneği nedeniyle, yaşlanma karşıtı birçok tedaviye dahil edilir. Ancak bu, selenyumun birçok faydasından sadece biridir, çünkü tiroid bezinin işlevinin düzenlenmesinde ve DNA'nın yeniden üretilmesinde de çok önemli bir rol oynar.

Bu mineral ayrıca enfeksiyonlara ve kansere karşı koruma ile de ilişkilendirilmiştir. Bazı araştırmalar selenyumun bazı kanser türlerinden, özellikle kolon, mide ve akciğer kanserine yakalanma riskini azaltabileceğini göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) bağlı Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı tarafından yapılan bir araştırma, kandaki veya selenoprotein P'deki (karaciğerdeki selenyumun vücutta dağıtılmasından sorumlu protein) daha yüksek seviyelerdeki selenyumun, daha düşük karaciğer kanseri riski ile ilişkili olduğunu göstermiştir.

Selenyum aynı zamanda kalp dostudur. Bu, yine DSÖ'ye bağlı Ulusal Sağlık Enstitüleri tarafından yapılan ve daha düşük selenyum düzeyine sahip kişilerin daha yüksek kalp hastalığı riskine sahip olduğu sonucuna varan bir çalışma ile gösterilmiştir. Ayrıca selenyumun ruh halini nasıl etkilediği de incelenmiş ve selenyumun eksikliğinin depresif semptomların ortaya çıkmasıyla ilişkili olabileceği sonucuna varılmıştır.

SELENYUM AÇISINDAN ZENGİN 10 BESİN

Peki, günlük ne kadar selenyuma ihtiyacımız var? Günde yaklaşık 55 mikrogram olduğu tahmin edilmektedir. Selenyum, birçok gıdada doğal olarak bulunmaktadır. İşte beslenmenize eklemeniz ve sağlığa olan tüm faydalarından yararlanabilmeniz için selenyum açısından zengin 10 besin.

Yulaf

Bu tahıl selenyum, çinko ve magnezyum gibi mineraller açısından zengindir. Tüm bunlar, içerdiği yüksek miktardaki vitamin ve liflere eklendiğinde, onu diyetimizde bulunması gereken besinlerden biri yapar.

Yulaf iyi miktarda lif içerdiği için bağırsak geçişini kolaylaştırır. Sütle pişirerek, sebze içeceklerine ekleyerek veya çorba ve et sularında tüketebilirsiniz.

Ceviz

Ceviz, ruh halini iyileştiren üç temel bileşen olan selenyum, E vitamini ve C vitamini içeriği ile harika bir besindir. Ek olarak, B vitaminleri, çinko ve esansiyel yağ asitleri gibi diğer besin maddeleri, cildimizin ve saçımızın sağlığını ve görünümünü iyileştirmemize yardımcı olur.

Sarımsak

Sarımsak selenyum, manganez, B6 vitamini ve C vitamini gibi önemli miktarda mikro besin içerir. Ayrıca polifenoller ve diğer maddeler açısından da zengindir. Harika bir antioksidan kaynağıdır. Selenyum ve allisin içeriği sayesinde güçlü bir antioksidandır. Bu etkilerini kaybetmemesi için çiğ yemeye ya da yağda marine etmeye çalışın.

Kabak Çekirdeği

Kabak çekirdekleri esansiyel yağ asitleri, B vitaminleri, selenyum ve çinko bakımından zengindirler. Kavrulmuş olarak tüketirseniz, tuz eklenmiş olanlara dikkat edin, genellikle önerilen günlük miktarı aşarlar. Sos, salata, pilav veya makarna gibi sayısız yemeği zenginleştirmek için kullanabilirsiniz.

Mantar

Yaklaşık 100 gramlık mantar, önerilen günlük selenyum miktarının yüzde 15'ini içerir. Bu, onları selenyum açısından iyi bir doz almak için gerekli bir yiyecek yapar. Mantarlar genel olarak protein bakımından zengindir ve yağ oranı düşüktür, bu da onları normal tariflerimiz için çok sağlıklı bir bileşen haline getirir.

Fasulye

Fasulye, aynı anda hem sebze hem de baklagil olduğu için sağlık için mükemmeldir. Fasulye potasyum, selenyum, magnezyum, çinko ve manganez gibi birçok mineral açısından zengindir. Haftada en az iki veya üç kez bakliyat tüketimi önerilmektedir.

Somon

Somon balığı, yüksek omega 3 içeriği ile birlikte selenyum açısından en zengin olanlardan biridir. Önemli miktarda selenyum içeren ton balığını da unutmamalıyız. Yağlı balıklar, genel olarak kalp dostu olduğu için diyete eklenmelidir.

Yumurta

Dengeli beslenmede yumurta eksik olamaz. Yumurta, yüksek kaliteli proteinin yanı sıra A ve D vitaminleri ve diğer minerallerin yanı sıra selenyum içerir. Hepsinden iyisi, çok yönlü olması ile yüzlerce tarife eklenebilmesi.

Isırgan

Isırgan otu, gastronomide çok az bilinen yabani bir bitkidir. Ancak demir ve selenyum içeriğinin yanı sıra A, C ve K vitaminleri ile öne çıkan ve tüketimi tamamen güvenli bir besindir. Ayrıca çay olarak da tüketilebilir.

Et

Vücuda protein sağlamasının yanı sıra etler de önemli bir selenyum kaynağıdır. Kuzu eti, dana eti, hindi, tavuk veya dana ciğeri iyi miktarda selenyum içerir.

SELENYUM EKSİKLİĞİ BELİRTİLERİ

Birkaç Avrupa ülkesinde yapılan araştırmalara göre, yanlış beslenme ve kötü toprak kullanımının sonucu, glütenden kaçınmak için özellikle vejetaryenler, kadınlar ve buğday yemeyenler arasında selenyum eksikliği yaygın olarak gözlemlenmiştir.

Tiroid Bozuklukları

Tiroid bezi, T3 hormonunu üretmek ve metabolik süreçlerdeki görevini yerine getirmek için selenyuma ihtiyaç duyar. Selenyum ayrıca tiroidin ürettiği hidrojen peroksiti nötralize etmesi için gereklidir ve bu da bezin kendi dokularına aşırı derecede zarar verir.

Zihinsel Karmaşa

Selenyum ayrıca, beyin işlevi de dahil olmak üzere çok çeşitli fizyolojik işlevlere katılan enzimler olan selenoproteinleri sentezlemek için gereklidir. Bu selenoproteinler, nöronlar arasındaki iletişim için gereklidir. Bu nedenle selenyum eksikliği olan insanlar zayıf hafıza, zayıf konsantrasyon ve zayıf zihinsel netlikten şikayet ederler.

Endişe

Elbette, hayatta başımıza gelen bazı şeyler, cesaret kırıcı bir dönemden geçmemize neden olur, ancak bu, farklı beslenme eksiklikleri tarafından da tetiklenebilir. Bunlardan biri selenyumdur. Nutritional Neuroscience dergisinde yayınlanan çalışmaların bir incelemesi, düşük selenyum düzeyine sahip kişilerin aynı zamanda düşük ruh hali ve anksiyeteden şikayet ettiğini, eksiklik giderildikten sonra semptomların kaybolduğunu buldu.

Yorgunluk ve Kas Zayıflığı

Selenyum, hücresel enerji üretimine katılır ve oksidatif stresi azaltır, bu da yeterli oksijene sahip kanın vücudun her köşesine ulaşabileceği anlamına gelir. Bununla birlikte, selenyum eksikliğinde oksidasyon fazlalığı vardır ve kanda dolaşan oksijen miktarı azalır, bu da yorgunluğa ve kas güçsüzlüğü hissine neden olur.

Saç Kaybı

Selenyum, C vitamini gibi diğer antioksidanların vücuttaki ömrünü uzatır. Antioksidanlar, kafa derisi de dahil olmak üzere tüm vücut dokularını korur. Saç dökülmesi, selenyum eksikliğine bağlı olarak antioksidan eksikliği anlamına gelebilir. Nispeten hızlı meydana gelen saç dökülmesi selenyum eksikliğinin bir işareti olabilir.

Zayıf Cilt ve Kırılgan Tırnaklar

Cildi ve tırnakları iyi durumda tutmak için aynı antioksidan işlem gereklidir. Bu nedenle kırılgan tırnaklar ve zayıf cilt de selenyumun yetersiz emilimini gösterebilir. Soluk cilt veya derin beyaz tırnaklar, kronik selenyum eksikliğinin belirtileri olabilir.

Sık Soğuk Algınlığı ve Enfeksiyonlar

Selenyum ayrıca bağışıklık sisteminin soğuk algınlığına ve diğer bulaşıcı hastalıklara neden olan virüslerle mücadelede etkili olması için gereklidir. Sonbahar ve kış aylarında 3 veya 4'ten fazla soğuk algınlığı yaşamak, özellikle bunlara başka semptomlar eşlik ediyorsa, bir eksikliği gösterebilir.

SELENYUM EKSİKLİĞİ TEŞHİSİ

Selenyum eksikliğini teşhis edebilmek için teorik olarak, selenyum ölçümünü içeren bir kan testi yapılabilir, ancak bu çok nadirdir. Doktorlar tarafından istenen rutin bir test değildir. Öte yandan, analiz yalnızca son birkaç saat içinde yeterli selenyumun alınıp alınmadığını gösterecektir.

Saç örnekleri ile yapılan selenyum testleri de vardır, ancak bunların gerçek beslenme durumu hakkında çok yanlış olduğu düşünülmektedir.

Bir eksiklikten şüpheleniliyorsa, test yaptırmaktan daha mantıklısı, yeterli miktarda selenyum açısından zengin gıdalarla dengeli bir diyet uyguladığınızdan emin olmaktır. Bu, bir analizin ne dediğini beklemeden her zaman yapmamız gereken bir şeydir.