Tuvalet alışkanlığında değişiklik, kolon kanseri habercisi
DHA

Kolorektal kanserler ve belirtileri hakkında önemli bilgiler veren Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Mutluay Soyer, çeşitli çevresel ve genetik faktörlerin kolorektal kanser gelişim riskini artırdığını söyledi.

Sigara içilmesi, kırmızı et tüketimi, ileri yaş, obezite, diyabet veya insülin direnci varlığı, ülseratif kolit veya Crohn hastalığı gibi inflamatuar bağırsak hastalıklarının kolon kanseri riskini artırdığını ifade eden  Doç. Dr. Soyer, düzenli egzersiz, taze sebze ve meyve tüketimi ve lifli gıda tüketiminin koruyucu etki gösterdiğini söyledi.

Kolon kanserinin en sık görülen belirtisinin ishal ya da kabızlık, dışkı çapında incelme, tam boşalamama hissi gibi dışkılama alışkanlığında görülen değişiklik olduğunu belirten Doç. Dr. Soyer, rektal kanama, karın ağrısı, demir eksikliği anemisi ve kilo kaybının görülebilecek diğer belirtiler olduğunu söyledi.

Tuvalet alışkanlığında değişiklik, kolon kanseri habercisi

DÜZENLİ KANSER TARAMASI YAPILMALI

Kolorektal kanserlerin yüzde 95’inin bağırsağın iç yüzeyinde et beni şeklinde yer alan poliplerden kaynaklandığını ifade eden Doç. Dr. Soyer, "Adenomatöz polipler tümörleşme potansiyeline sahip olup erkeklerin yaklaşık yüzde 30'unda ve kadınların yüzde 20'sinde görülür.  Bu poliplerin endoskopik olarak çıkarılması ile tümöre ilerlemesi engellenmiş olur. Yaş ilerledikçe polip görülme sıklığı artmaktadır. Bu nedenle 50 yaşın üzerine düzenli kolon kanseri taraması önerilmektedir. Ailede kolon kanseri varlığında taramanın daha erken başlaması gerekebilir.” şeklinde konuştu.

Kolon kanserinde taramanın 3 şekilde yapıldığını belirten Doç. Dr. Soyer, birincisinin yılda bir dışkıda gizli kan testi olduğunu, testin pozitif olması durumunda kolonoskopi yapılarak değerlendirme yapıldığını söyledi. Bu yöntemin duyarlılığının düşük olduğunu ve bağırsak içerisinde yer alan lezyondan kanama varlığında testin pozitif sonuçlandığını ifade eden Soyer, anal fissür veya hemoroid varlığının yanlış pozitif sonuçlara neden olabileceğini söyledi.

Taramada ikinci yöntemin rektosigmoidoskopi olduğunu söyleyen Soyer, yöntemin sadece lavman ile yapılan bağırsak temizliği ile bağırsağın son 50-60 cm’nin incelenmesine olanak tanıdığını ve 5 yılda bir yapılmasının tavsiye edildiğini belirtti.

Üçüncü yöntemin ise 10 yılda bir kolonoskopi yapılması olduğunu ifade eden Soyer, kolonoskopi ile tüm kalın bağırsağın incelenebildiğini ve polip saptanırsa aynı seansta polipektomi işlemi uygulanarak çıkarılabileceğini söyledi. Kontrol kolonoskopinin ne zaman yapılacağına çıkarılan poliplerin histolojik tipine, sayısına ve boyutuna göre karar verildiğini belirten Soyer, "Tüm kanserlerde olduğu gibi kolon kanserinde de erken tanı çok önemlidir. Uygun tarama ile erken dönemde teşhis edilen hastalar başarı ile tedavi edilebilmektedir.” ifadelerini kullandı.

Tuvalet alışkanlığında değişiklik, kolon kanseri habercisi

BAĞIRSAK ALIŞKANLIKLARI KANSER HABERCİSİ OLABİLİR

Değişen bağırsak alışkanlıklarının tipik bir belirti olabileceğini kaydeden Doç. Dr. Soyer, ishal ya da kabızlık, bağırsakların tamamen boşalmaması hissi ve sık dışkılamaya çıkmak, dışkıda (çok açık ya da koyu renk) kan görme, dışkının her zamankinden daha ince olması, sıklıkla gaz sancısı ve krampları ya da doluluk ve şişkinlik hissi, nedensiz kilo kaybı, sürekli kendini yorgun hissetme, mide bulantısı ve kusma gibi durumlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Bu belirtilerin çoğu durumda kanserden kaynaklanmadığını da söyleyen Soyer, farklı sağlık problemlerinin de aynı belirtileri gösterebileceğini ifade etti. Bu belirtileri olan herkesin teşhis ve tedavi için olabildiğince erken bir şekilde doktora başvurması gerektiğini söyleyen Soyer, "Genellikle, kanser erken evrelerde ağrıya neden olmaz. Doktora gitmek için, ağrıyı beklememek çok önemlidir.” diye konuştu.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)