Susuzluk, kalp krizi riskini artırıyor

Günlük yeterli miktarda su içmenin önemini uzmanlar her fırsatta hatırlatıyor. Su, gezegendeki tüm canlılar için yaşamın temel gereksinimidir. Yiyeceklerin bize tüm içsel işlevleri yerine getirmemiz için enerji ve besin sağlaması gibi, suyun da benzer bir rolü vardır.

Araştırmalar, her bireyin sağlıklı bir yaşam sürmek için günde en az sekiz bardak su içmesi gerektiğini göstermektedir. Bununla birlikte kanıtlar, çoğu insanın bu 8 bardak içmediğini göstermektedir.

Su, hücrelerinize besin ve oksijen taşımaya, bakterileri temizlemeye, sindirime yardımcı olmaya, kabızlığı önlemeye, kalp atışlarını dengelemeye ve organları korumaya yardımcı olur. Dehidrasyon (susuz kalmak) ise baş ağrısına yol açabilir, böbrek hastalıkları riskini ve kalp yetmezliği riskini artırabilir.

İşte dehidrasyonun kalp sağlığını etkileyebileceği 3 durum:

KALBİN DAHA ÇOK ÇALIŞMASINA NEDEN OLUR

Dehidrasyon, kan hacminizin düşmesine ve kanınızın kalınlaşmasına neden olabilir. Üstelik bu durum, en ufak bir susuz kaldığınızda olabilir. Kan hacminiz düştüğünde, kan basıncınız da doğal olarak düşer. Bu durumda baş dönmesi ve sersemlik hissetmeye başlarsınız. Kan basıncı seviyesini korumak için, vücut kan damarlarını daraltır ve kalp atış hızını artırır, bu da kalbinizin oksijen ve diğer besinleri vücutta taşımak için daha fazla çalışmasına neden olur. Bu durum ayrıca düzensiz kalp atışlarına veya çarpıntılara da yol açabilir.

KALP KRİZİ RİSKİNİ ARTIRIR

Yapılan araştırmalar, dehidrasyonun yetişkinlerde kalp krizi riskini de artırabileceğini gösteriyor. Su eksikliği kanınızı kalınlaştırdığından ve kan damarlarınızı daralttığından, zamanla kalbinizi zorlayabilir. Bu, damarlarda plak birikmesine ve tıkanmaya neden olabilir ve kalp krizine neden olabilir. Yeterli miktarda su içmek kalp krizi riskini erkeklerde yüzde 46, kadınlarda yüzde 59 oranında azaltabilir.

FELÇ RİSKİNE SOKABİLİR

Yetersiz su alımı nedeniyle kanın kalınlaşması beyninizin işleyişini de etkileyebilir. Kanın aşırı kalınlaşması kan damarlarını tıkayabilir ve felç riskini artırabilir. Araştırmalar, iyi su içenlerin felç geçirdiklerinde bile daha iyi bir sonuç alma şansının daha yüksek olduğunu gösteriyor. İleri yaştaki yetişkinlerde risk daha da yüksektir.