Migren için en iyi ve en kötü yiyecekler

Migren en yaygın baş ağrısı nedenidir. Milyonlarca kişiyi etkileyen migren, yeterince tanınmamakta ve bu da yaşam kalitesini önemli ölçüde kötüleştirmektedir.

Migren, çoğunluğu kadın olmasına rağmen (vakaların yaklaşık yüzde 80'i), orta yaşlı (20-50 yaş) her yaştan ve cinsiyetten insanı etkiler. Baş ağrısı, halsizlik, bulantı, kusma, ışığa, kokulara veya seslere karşı aşırı duyarlılık gibi migren semptomları, migreni olan kişilerin günlük aktivitelerinde önemli bir sınırlama yaratır.

Vakaların yüzde 20-30'unda yatak istirahati gerektirir. Bu nedenle baş ağrısı krizleri hastayı hem fiziksel, hem duygusal hem de aile, iş ve sosyal ilişkiler gibi sosyal yönden büyük ölçüde etkileyen ve erken yaşta olması nedeniyle eğitimde veya mesleki gelişimde sınırlamalar belirleyebilen bir hastalıktır. Migren başlangıcı çoğu durumda çocuklukta veya ergenlikte meydana gelir.

KRONİKLEŞME ÖNLENEBİLİR

Tanı eksikliği ve dolayısıyla kendi kendine ilaç tedavisi, migrenin kronikleşmesinin ana nedenlerinden biridir. Her yıl, migreni olan insanların yüzde 3'ü bu hastalığın kronik bir formunu (neredeyse her gün ağrı ile) geliştirmeye devam ediyor, bunun hastalar için anlamı şudur: Daha fazla ağrı, üretkenlik kaybı, daha fazla sayıda sağlık sorunu ve hastaneye yatışlar.

Bu nedenle, hastaların hastalıklarının doğru bir teşhisini almaları önemlidir, bu da migren türü baş ağrısının kronikleşmesini önlemeye izin verecektir. Ve migren en sık bilinçsiz ilaç kullanımıyla sonuçlanan baş ağrısı türüdür. Ancak, bilinçsiz ilaç tedavisine ek olarak, obezite, horlama ve uyku apne sendromunun varlığı bu hastalığı kronikleştirebilecek diğer ana faktörlerdir.

Migren, tedavisi olmayan tekrarlayan bir hastalık olmasına rağmen, genel olarak yeterli tedavi ile kabul edilebilir bir yaşam kalitesine ulaşılabilir. Migren tedavisinde ana adımlardan biri, olası atak tetikleyicilerini belirlemektir. Bunlar çok çeşitli ve karmaşık olmalarına rağmen, her hastaya özeldir ve belirli bir hastada her zaman migren krizine neden olmazlar.

En yaygın tetikleyiciler olarak tanımlanan beş faktör şunlardır:

- Stres

- Açlık

- Hava değişiklikleri

- Uyku ile ilgili faktörler

- Kadınlarda hormonal değişiklikler.

Bu nedenle düzenli yaşam alışkanlıklarını sürdürmek, egzersiz yapmak, uzun süren açlıktan kaçınmak ve her hasta için kriz noktaları olarak tanımlanan tetikleyicilerden kaçınmaya çalışmak, hastalıkta bir iyileşme gözlemlemenin ilk adımıdır.

BİRKAÇ GÜN SÜREN BAŞ AĞRILARINA DİKKAT

Çok az durumda migreni kontrol etmek ancak bu ipuçları ile mümkün olabilir. Nöbetlerin semptomatik tedavisi genellikle hemen hemen tüm migren hastaları için zorunludur ve bu her hasta ve her nöbet için bireyselleştirilmelidir. Tüm hastalar tüm ataklar için aynı tedaviye ihtiyaç duymaz, bu nedenle etkili ve doğru ilacı bulmak, migrenli hastalarda kolay olmayabilir.

Ayrıca migrenin tedavisi semptomatik alanla sınırlı olsaydı birçok hasta için yetersiz kalırdı. Migren için bir nöroloji uzmanına başvuran hastaların en az yüzde 25'inin koruyucu tedaviye ihtiyacı olduğu tahmin edilmektedir. Bunun temel amacı, nöbet sıklığını, baş ağrısı olan gün sayısını azaltmaktır.

Bununla birlikte, önleyici tedavi bu alanda beklemede olan bir konudur. Her durumda, tüm migren hastalarının önleyici tedavi gerektirmediğine dikkat etmek önemlidir. Genel bir kural olarak, ayda en az üç veya daha fazla migren atağı geçiren hastalarda veya daha az atak geçiren ancak birkaç gün süren hastalar migren şüphesi ile doktora başvurması gerekir.

MİGREN İÇİN YASAK GIDALAR

Yasaklanmış yiyecekler hakkında konuşmak daha yaygındır, çünkü bunlar iyi yiyeceklerden daha büyük bir etkiye neden olabilir.

Diyet ve migren arasındaki ilişkiyi açıklamak için, yakından bağlantılı olduğu için bilmemiz gereken belirli bir madde vardır: Tiramin. Kan basıncını düzenleyen süreçlere katılan ve insan vücudu üzerinde vazoaktive (damar etkinleştirici) edici etkisi olan bir amino asittir; yani, damarları daraltma veya genişletme yeteneğine sahiptir, böylece korkunç şiddetli migren baş ağrılarına neden olur. Gıdalarda, tiramin olgunlaştıkça daha yüksek miktarlarda bulunur.

Migrenlerle yakından ilişkili bir diğer madde de monosodyum glutamattır. Histamin birikimini destekleyen lezzet arttırıcı bir katkı maddesidir ve bu nedenle bazı insanlarda baş ağrısına neden olabilir.

Küflenmiş Peynirler

Küfenmiş peynirler migren için yasak lsitesinin ilk sırasında yer alıyor. Tiamin bazı yarı küflenmiş ürünlerde de bulunabilir. Peyniri çok seviyorsanız ve diyetinizde peynirsiz yapmak istemiyorsanız, taze peynir hatta krem peynir deneyebilirsiniz.

Konserve Balık

Tiamin açısından oldukça zengin bir diğer yiyecek türü de konserve balıklardır. Genel olarak tüm konserveler tiramin açısından yüksek olduğu için uzak durulmalıdır.

Sosis

Sosisler genellikle nitritlere ek olarak monosodyum glutamat içerir ve bu etlerin geçirdiği işleme bağlı olarak tiramin açısından da zengin olabilirler. Yani, istenmeyen baş ağrılarını tetiklemek için mükemmel bir ikiliye sahiptirler.

Hazır Çorbalar

Hazır çorbalar, paketlenmiş et suları ve benzerleri monosodyum glutamat açısından zengindir. Monosodyum glutamat, yemeklere daha fazla lezzet vermek için kullanılır ancak bizi migrenlere yatkın hale getirirler.

Çikolata

Migren hastasıysak çikolata da diyetten çıkarılmalıdır. Bu gıda ile ilgili sorun sadece tiramin değil, aynı zamanda feniletilamin ve teobromin varlığıdır. Her ikisi de baş ağrısı ve sinir sisteminin uyarılması ile ilgilidir.

Kahve

Kahvede bulunan kafein, sinir sistemini uyarır. Çok iyi bildiğimiz ve günümüze çok fazla dahil ettiğimiz ancak her zaman yardımcımız olmayan bir maddedir.

Alkol

Ve içecek türlerinden bahsedecek olursak, migrenin neden olduğu baş ağrılarından kaçınmak istiyorsak alkolü yaşamımızdan tamamen çıkarmalıyız.

MİGRENE FAYDALI BESİNLER

Migrene yatkınlığınız varsa kaçınmamız gereken yiyecekler olduğu gibi, baş ağrılarını hafifletmenize yardımcı olabilecek başka yiyecekler de vardır.

Kuru yemişler

Fındık ve badem gibi kuru yemişler genellikle migreni doğal yollarla gidermeye çalışmak için en çok tavsiye edilenlerdir. Bunun nedeni, baş ağrılarını azaltmaya yardımcı olabilecek sağlıklı yağ asitlerindeki zenginliğidir.

Baklagiller

Migren ataklarını hafifletmede ve önlemede bize en çok yardımcı olabilecek besin gruplarından bir diğeri de baklagillerdir. Lif ve protein açısından zengin, ayrıca yağ oranı düşüktür.

Marul

Ve genel olarak, tüm yeşil yapraklı sebzeler migreni önlemek için iyidir. Bununla birlikte, daha düşük nitrat içeriğine sahip çeşitleri seçmeye çalışın.