Metabolizmayı hızlandırmak için 5 ipucu
Özel İçerik

Kilolu insanlar çoğu zaman suçu metabolizmaya atarlar. Spor yapmamayı ve yemek yemeyi sevmeyi kabul etmek yerine, her zaman ekstra kiloları haklı çıkaracak bir joker var: “Benim metabolizmam böyle”. Peki, nedir bu metabolizma?

Teknik olarak metabolizma, tüm hücrelerin bir sistem dahilinde işlevlerini yerine getirmesidir. Ve besinlerdeki maddelerin farklı enerji biçimlerine dönüştürülmesi de bunun temel işlevlerinden biridir.

Yavaş veya hızlı bir metabolizmadan bahsettiğimizde, aslında vücudumuzun tüm bu işlevleri yerine getirme hızını konuşuruz. Bu da kilo alma veya verme eğilimimiz açısından önemlidir. Metabolizmamız daha hızlı olduğunda, vücut herhangi bir fiziksel aktivite yapmıyorken bile daha fazla kalori yakar; bu, bazal metabolizma olarak bilinir, yani vücudumuzun temel işlevlerin ötesinde herhangi bir ek aktivite olmaksızın çalışması için günlük tükettiği enerjidir.

Yavaş ya da hızlı bir metabolizmaya sahip olmak büyük ölçüde genetiğe bağlı olsa da (bu konuda her zaman kilo alma eğilimi olan insanlar haklı olabilir) belirli alışkanlıklarla metabolizma hızlandırılabilir.

İşte metabolizmayı hızlandırmanın yolları.

Metabolizmayı hızlandırmak için 5 ipucu

GECE YEMEYİN

Gün içinde metabolizma normal olarak yavaşlamaya başlar, yani metabolizma sabah 10.00'da akşam 10.00'a göre daha hızlıdır. Bu nedenle gecenin son öğününün yatma saatinize de bağlı olarak 18.00 ile 20.00 arasında olması tavsiye edilir.

Uyuma saatinize bağlı olarak, son öğününüz erken olmalıdır, çünkü siz uyurken vücudunuz dinlenir ve yediğiniz son şeyi yakması daha zor olacaktır. Çünkü uyuduğunuzda vücudunuz daha yavaş çalışır.

Metabolizmayı hızlandırmak için 5 ipucu

ARA ÖĞÜNLERİ ATLAMAYIN

Öğün aralarında hiçbir şey yemeden uzun süre aç kalırsak, kan şekeri seviyemiz düşer, bu da bizi hem yorgun hissettirir hem de metabolizmamızı yavaşlatır. Öğünler arasında küçük sağlıklı atıştırmalıklar (örneğin bir avuç fındık veya bir parça meyve) yersek, bir sonraki öğünde daha az kalori tüketir ve metabolizmamızı hızlandırırız.

Uzmanlar, birkaç yıldır kilo vermek için yemek zamanlarının belirleyici olduğu konusunda uyarıyorlar, ancak aynı stratejiler herkes için işe yaramıyor. Günde altı öğünün yardımcı olabileceği insanlar var, ancak bazı insanların öğün sayısını azaltması gerekebilir. Bunu belirlemenin en iyi yolu bir uzmandan yardım almaktır.

Vücudunuzu tanıdıkça ve yavaş bir metabolizmanız olduğunu belirlediğinizde, mümkün olduğunca katı bir yemek programı oluşturmak en iyisidir çünkü bu, metabolizmanızın iyi bir ritim oluşturmasına ve dengeyi korumasına yardımcı olacaktır. Günde 5 ila 6 öğün sizin için ideal olabilir, öğünler arasında meyve, kuru yemiş, peynir veya kepekli ekmek idealdir.

Metabolizmayı hızlandırmak için 5 ipucu

PROTEİN ALIMINI ARTIRIN

Vücudumuz proteini parçalamak ve sindirmek için diğer besinlere göre daha fazla zaman ve efor harcar. Vücut karbonhidrat ve yağlara göre proteini sindirmek için çok daha fazla kalori harcar. Her şeyde olduğu gibi, denge çok önemlidir ve aşırı tüketim tavsiye edilmez. Ancak yağ olarak depolanan karbonhidratların aksine, fazla protein kas inşa etmeye yarar ve bu da metabolizmamızı hızlandırır. Bu nedenle diyetinizde yeterince et, balık, baklagiller, yumurta, peynir ve kuru yemiş olduğundan emin olun.

Protein alımınızı artırırken bir yandan da yağ alımınızı kontrol edin. Yüksek kalorili oldukları için yağ tüketimi kontrol edilmelidir. Yemeğinizi hazırlamak için zeytinyağı gibi kalp dostu yağlar kullanın.

Metabolizmayı hızlandırmak için 5 ipucu

HORMONAL DENGEYİ KORUYUN

Metabolizmanın korunmasında önemli rol oynayan birkaç hormon vardır ve bu hormonlar doğru seviyelerde değilse, kilo alımını hızlandıran hipotiroidizm gibi hastalıklara neden olabilir. Büyüme hormonları ya da testosteron gibi hormonlar vücuda enerji sağlamaktan ve kas yapmaktan sorumludur ve bunların varlığı yeterli değilse kendimizi yorgun hissedebilir ve ayrıca beslenmemize ne kadar dikkat edersek edelim gereğinden fazla kilo alabiliriz.

Kadınlarda 50 yaş civarında ortaya çıkan menopoza bağlı hormonal değişiklikler göbekte daha fazla yağ birikmesine ve yok edilmesini zorlaştırmasına neden olur. Sadece fiziksel egzersiz, kadınların diyetlerini kökten değiştirmek zorunda kalmadan bir yaştan sonra kilo almamalarına yardımcı olabilir.

Metabolizmayı hızlandırmak için 5 ipucu

EGZERSİZ YAPIN

Vücuttaki kasları korumak için, yağları korumadan daha fazla kaloriye ihtiyaç duyulur, bu nedenle iyi kas tonumuz varsa metabolizmamız daha hızlı olacaktır. Hiçbir fiziksel aktivite olmasa dahi kaslar, gün boyunca enerjiyi ısıya dönüştürmek ve doğru vücut sıcaklığını korumak için çalışırlar.

Kas kütlesini artırmak için yapılacak olan kuvvet egzersizleri, yürüyüş, koşu, bisiklete binme veya yüzme gibi tipik egzersizler, daha fazla kilo verebilmek için önemlidir. Ve özellikle belli bir yaştan sonra önemlidir. Esas olarak yaşla birlikte artan kas kütlesi kaybı nedeniyle, vücut yaşlandıkça bazal metabolizma azalır. Kas miktarı azaldıkça tüketilen enerji de azalır. Egzersiz yapmaya alışmış insanların, egzersizi bıraktıklarında kilo almalarının nedeni de budur. Egzersizi bıraktıktan sonra diyetiniz aynıysa, egzersiz sırasında yakmadığınız kalorileri almakla kalmaz, aynı zamanda metabolizmanız yavaşladığı için ekstra kalori birikimi yaşarsınız.

Metabolizmayı hızlandırmak için 5 ipucu

METABOLİZMA YAVAŞLADIĞINDA VÜCUDUMUZDA NE OLUR?

Metabolizma, vücudun ihtiyaç duyduğu her şey için gıdaları enerjiye dönüştürmek amacıyla hücrelerde meydana gelen bir dizi kimyasal reaksiyondur. Nefes alma, kalp atışı, kan dolaşımı, düşünme, sıcaklığı düzenleme gibi en temel işlevlerden egzersiz, yemek yeme, sindirme, yürüme, çalışma gibi diğer belirgin işlevlere kadar enerji gerektiren her şey metabolizmaya dahildir.

Bir kişinin metabolizması yavaşsa, yani vücudun kendisi tüm bu işlevleri yerine getirmekte yavaşsa, aşağıdaki gibi belirtiler ortaya çıkabilir:

- Ne kadar diyet ve egzersiz yaparsanız yapın, kilo veremezsiniz.

- Daha kuru bir cilt ve daha kırılgan tırnaklar.

- Normalden daha fazla saç dökülmesi.

- Sık sık yaşanan yorgunluk.

- Genellike üşümek.

- Sık görülen baş ağrıları.

- Düşük bir ruh hali ile depresif hissetmek.

- Cinsel isteksizlik.