Meme kanseri yaşı 30'a kadar indi

Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan Türkiye kanser istatistikleri raporuna göre, meme kanseri 30 yaşa kadar düştü. Bu düşüsün özellikle Türkiye’de gözlemlendiğine değinen Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Akyol, 30’lu yaşlara gelmiş her kadının özellikle ailede meme kanseri hikayesi varsa senede 1 defa meme ultrasonu yaptırmalarını tavsiye etti.

Meme kanseri gelişmesinde en önemli etkenin östrojen olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Akyol, yağlı beslenme ve obezitenin de meme kanseri riskini artırdığını söyledi. Kişi ne kadar obezse, yağ dokusundan da o kadar fazla olduğunu ve uzun dönem östrojen salınımının olduğunu ifade eden Akyol, "Dolayısıyla vücut aşırı, östrojen etkisi altına girer ve bu durum meme kanseri riskini artırır.” dedi.

ERKEN TEŞHİS BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR

Buna ek olarak hiç doğum yapmamış ya da ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış ve bazı hormonal tedavilerin uygulanması gibi risk faktörleri taşıyan kadınların meme kontrollerinin daha büyük önem taşıdığını ifade eden Akyol, erken teşhisin önemine dikkat çekti.

Meme kanserinin erken dönemde saptanmasıyla artık memenin tamamının değil, yalnız küçük bir kısmının alınarak koruyucu meme ameliyatlarının yapıldığını anlatan Akyol, nerdeyse yüzde 100’e yakın sağ kalım oranlarının elde edildiğini söyledi.

Hastaların hem meme dokusunu kaybetmediğini hem de tedavilerinin sonrasında hayatlarına devam ettiklerini dile getiren Akyol, 20 yaşından itibaren her kadının kendi muayenelerini yapmalarının çok önemli olduğunu hatırlattı.

KOLTUK ALTINDA KİTLELER HALİNDE DE GÖRÜLEBİLİYOR

Öte yandan 1-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı kapsamında açıklamalarda bulunan Tıbbi Onkoloji Doktoru Nejla Demir, yaşamı boyunca her 8 kadından 1 tanesinin meme kanseri riski taşıdığını belirterek, hastalığın risk faktörlerini sıraladı:

- Erken yaşta adet görmek,

- İleri yaş,

- Obezite,

- Göğüs duvarında radyoterapi öyküsünün olması,

- Ailede bir yada birden fazla kişide meme kanserinin görülmesi.

Meme kanseri belirtilerinde en sık görülen durumun ağrısız zaman içerisinde büyüyen kitleler olduğunu ifade eden Demir, "Sadece meme değil, koltuk altında da kitleler olarak görülebilir. Meme kanseri tanısı hastalar bize belirledikleri kitle ile başvurduklarında, çeşitli radyolojik yöntemlerle memedeki kitleyi iyi ya da kötü olma huyunu değerlendirdikten sonra kötü huylu olanlara kalın iğne biyopsisi ile yapılmakta ve hücrelerin durumuna bakılmaktadır." dedi.