Düşük tansiyonun 7 ana nedeni

Hipotansiyon olarak da adlandırılan düşük tansiyon normalde sağlık sorunlarından kaynaklanmaz, bazı kişilerde sık görülen bir durumdur ve genellikle sağlık açısından risk oluşturmaz. Ancak aniden ortaya çıktığında veya baş dönmesi, bayılma veya yorgunluk gibi semptomların eşlik ettiği durumlarda vücutta su eksikliği, enfeksiyon veya kalp problemleri gibi daha ciddi bir sorunun işareti olabilir.

Tansiyon seviyeleri genellikle 90/60 mmHg'nin altında olduğunda düşük kabul edilir. Bir kişi için düşük tansiyon olarak kabul edilen bir durum, bir başkası için normal olabilir. Düşük tansiyonla ilgili belirtileriniz olduğunda, bu bir sağlık sorunu olarak kabul edilecektir.

BİRÇOK BELİRTİ GÖSTEREBİLİR

Düşük tansiyon baş dönmesi, bayılma, vertigo, bulanık görme, mide bulantısı, yorgunluk, konsantrasyon eksikliği, vücudun soğuması, nefes nefese kalma  ve hızlı kalp atış hızı gibi belirtilere neden olabilir.

Düşük tansiyon ataklarında, birkaç basit önlem hastanın hızla iyileşmesini sağlayabilir. İlk başta, kişiyi yatar pozisyonda yerleştirmek ve bacaklarını gövdenin üzerinde bir konuma yükseltmek önemlidir. Bu, kanın beyne ve kalbe daha hızlı geri dönmesine yardımcı olur. Çok popüler ve etkili bir yöntem, biraz tuzlu su tüketmektir. Tuzlu yiyecekler de tansiyonu yükseltmeye yardımcı olabilir. Ayrıca çok uzun süre aç kalmamak, hipotansiyona neden olan bazı ilaçlardan uzak durmak ve kan dolaşımını uyarmak için egzersiz yapmak da önerilir.

Düşük tansiyonun ana nedenleri günlük durumlar, sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıkları, ilaç kullanımı veya sadece genetik faktörlerle ilgilidir. Genellikle ciddi sağlık sorunlarından kaynaklanmaz ve hasta için büyük riskler oluşturmaz.

İşte düşük tansiyonun 7 ana nedeni:

DEHİDRASYON

Dehidrasyon, vücut alınandan daha fazla su kaybettiğinde meydana gelir ve bu nedenle damarlarda daha az kan bulunur, bu da kan basıncını düşürür ve halsizlik, bayılma hissi ve yorgunluk gibi semptomların ortaya çıkmasına neden olur. Dehidrasyon, yaşlılarda veya çocuklarda, özellikle yaz aylarında veya tıbbi tavsiye almadan diüretik kullanan kişilerde daha sık görülür.

Yapılması Gerekenler

Vücutta eksik olan suyu minerallerle birlikte almak için ev yapımı tuzlu su veya mineralli su ile rehidrasyon yapılmalıdır, ancak dehidrasyon şiddetli ise hastaneye gidin, çünkü doğrudan damardan serum almak gerekebilir.

B12 VİTAMİNİ VE FOLİK ASİT EKSİKLİĞİ

B12 vitamini ve folik asit, kırmızı kan hücrelerinin oluşumu için çok önemli iki vitamindir ve bu nedenle vücutta eksik olduklarında kansızlığa yol açabilirler. Kanda daha az hücre olduğu için kan basıncının düşmesi normaldir.

Anemiye işaret edebilecek bazı belirtiler arasında güçsüzlük, solgunluk, ayaklarda veya ellerde karıncalanma, kollarda ve bacaklarda sertlik veya dokunma duyusu kaybı sayılabilir.

Yapılması Gerekenler

Anemiden şüphelenildiğinde, aneminin doğru nedenini belirlemek ve doğru tedaviyi başlatmak için bir hekime danışmak çok önemlidir. B12 vitamini veya folik asit eksikliği durumunda bu vitaminlerle takviye yapılmalı ve somon veya ciğer gibi besinlerin alımı artırılmalıdır.

BAZI İLAÇLARIN KULLANIMI

Uzun süre kullanıldığında kan basıncında belirgin bir düşüşe neden olabilen birkaç ilaç türü vardır. Yaygın örneklerden bazıları, yüksek tansiyon ilaçları, diüretikler, kalp hastalığı ilaçları, antidepresanlar ve erektil disfonksiyon ilaçlarıdır.

Yapılması Gerekenler

Bu ilaçlardan birini alıyorsanız, ilacı değiştirme veya dozu değiştirme olasılığını değerlendirmek için reçeteyi yazan doktora danışmanız önerilir.

HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

Tiroid veya adrenal bez tarafından hormon üretiminde bir değişiklik olduğunda, kan damarlarında genişleme olabilir ve bu da kan basıncında keskin bir düşüşe neden olabilir. Ek olarak, hamilelikteki değişiklikler de bu tür etkilere neden olabilir ve bu nedenle, bir kadının hamilelik sırasında öncekinden daha düşük bir tansiyona sahip olması yaygındır. Çoğu durumda tansiyon seviyeleri doğumdan sonra, önceki haline döner.

Yapılması Gerekenler

Hamilelik sırasında, sıvı üretimine yardımcı olmak için yeterli miktarda su almalı ve kan basıncını düzenlemeye çalışmalısınız. Diğer durumlarda, hormonal sorunu belirlemek ve en uygun tedaviyi başlatmak için bir endokrinologa danışmak önemlidir.

İÇ KANAMA

İç kanamada vücudun içine kanama olur ve bu nedenle tespit edilmesi zordur. İç kanama olduğunda, çok fazla kan kaybetmek mümkündür, bu da kan damarlarını daha az kanla bırakarak kan basıncını önemli ölçüde düşürür.

Düşük tansiyon, ağır dış kanama olduğunda da olabilir. İç kanamanız olabileceğine dair bazı işaretler arasında güçsüzlük, baş dönmesi, nefes almada zorluk veya sürekli bir baş ağrısı sayılabilir.

Yapılması Gerekenler

İç kanama şüphesi varsa, kanama yerini belirlemek ve en uygun tedaviyi başlatmak için hemen hastaneye gidin.

KALP SORUNLARI

Kalbin işleyişindeki değişiklikler, vücutta dolaşan kan miktarını azaltarak kan basıncını da düşürebilir. En sık görülen sorunlar kalp yetmezliği, kalp kapakçık değişiklikleri ve aritmilerdir.

Bu durumlarda kan basıncındaki düşüşün yanı sıra örneğin göğüste rahatsızlık, aşırı yorgunluk, nefes darlığı ve soğuk terleme gibi başka belirtiler de ortaya çıkabilir.

Yapılması Gerekenler

Ailede kalp sorunları öyküsü varsa veya kalpte değişiklik olduğundan şüpheleniyorsanız, doğru tanıyı belirlemek ve en uygun tedaviyi başlatmak için bir kardiyologa danışılmalıdır.

CİDDİ ENFEKSİYON

Daha nadir olmakla birlikte düşük tansiyon, vücutta sepsis veya septik şok olarak bilinen ciddi bir enfeksiyondan da kaynaklanabilir. Bunun nedeni, bakterilerin vücuda yayılması ve damarları etkileyen toksinleri serbest bırakarak kan basıncında belirgin bir düşüşe yol açmasıdır.

Yapılması Gerekenler

Vücudun herhangi bir yerinde enfeksiyon varsa ve halsizlik, baş dönmesi ve baygınlık hissi gibi belirtilerle kan basıncında ani bir düşüş yaşanıyorsa, hemen hastaneye gitmek ve tedavi olmak son derece önemlidir.