Çoğumuz kalp hastalığı, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol arasında bir bağlantı olduğunu biliyoruz. Ancak kalp hastalığının radar altında uçuşan olası bir sessiz habercisi var: Bağırsak florasındaki dengesizlik.
Son yıllarda yürütülen bağırsak araştırmalarının, kalp sağlığı, bağırsak florası ve kronik hastalık bağlantısını ortaya koyduğunu dile getiren Diyetisyen Serkan Sıtkı Şahin, bağırsak florası-kalp ilişkisini anlattı.
TÜM ORGANLARI ETKİLEYEBİLİR
Bağırsak, mikrobiyom adı verilen trilyonlarca bakteri içerir ve bu, iyi bakteriler ve iyi olmayan bakterilerin bir karışımıdır.
Lif ve karbonhidratlarla dolu bir beslenme tarzınız varsa bağırsağınızda iyi bakteriler tutulur ve büyür. Lifleri bu bakteriler için bir besin olarak düşünün. Bu dost bakterileri lifle beslediğinizde bağırsakların iç yüzeyini korumaya yardımcı olursunuz.
Bu arada, işlenmiş gıdalar ve doymuş yağlar açısından zengin bir diyet, bağırsağınızdaki dost olmayan bakterileri destekleyecektir. Bağırsağınızdaki daha az yararlı bakteri ve daha düşmanca bakteri, bağırsak ve vücut arasındaki engelin 'sızdıran' veya geçirgen olmasına neden olabilir. Bu geçirkenlik, bağırsakta bulunan dost olmayan bakterilerin ürettiği toksinlerin kan dolaşımına girmesine ve kronik hastalıklara neden olacaktır. Bu, kalbiniz dahil vücudunuzdaki tüm organları etkileyebilir.
Sağlıksız bir bağırsak florası, vücutta iltihaplanmaya neden olabilir. İltihaplanma, obezite ve insülin direncinin gelişmesine yol açabilir ve her ikisi de kardiyovasküler hastalığa ve tip 2 diyabet oluşumuna neden olan faktörlerdir.
PLAK OLUŞUMUNA NEDEN OLUYOR
Microbial Biotechnology adlı bilimsel dergide yayınlanan yeni bir çalışma, bakterilerin bağırsaktan kalbe taşınarak damarlarda plak oluşumuna neden olabileceği gösteriliyor. Bu, bağırsağın potansiyel bir patojen mikroorganizma kaynağı olduğunu ve bağırsak florasının kan akışını kısıtlayabilen plak oluşumuna neden olduğunu gösterir.
Bağırsak florasının özel mekanizmalarını ve kalp sağlığı üzerindeki etkisini gerçekten anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olsa da kesin olarak bilinen bir şey var: Bitkilerce zengin, işlenmiş gıdalar açısından düşük ve lif oranı yüksek bir diyet benimseyerek sağlıklı bir bağırsak florası oluştururken aynı zamanda genel sağlığımızı koruyabiliriz.
Meyve, sebze, kepekli tahıllar ve baklagillerle tamamlanan lif açısından zengin bir Akdeniz diyeti uygulayarak, genel kalp sağlığını iyileştirirken, kolesterol seviyelerini, iltihaplanmayı ve tansiyon seviyelerini dengeleyebilmek mümkün.
Akdeniz diyetinin bir parçası olarak çok sayıda prebiyotik gıda (koyu yapraklı yeşillikler, mercimek, nohut, zeytin ve sızma zeytinyağı) ve probiyotik açısından zengin yiyecekler (beyaz peynir, yoğurt ve ekşi mayalı ekmek), bağırsak floranıza fayda sağlar. Yumurta, süt ürünleri ve etin yanı sıra çok sayıda kuru yemiş ve baklagil alımı da tavsiye edilir.
Ancak, bağırsak ve kalp sağlığını geliştirmek için dengeli bir Akdeniz diyetini takip etmenin ne kadar yediğinizle olduğu kadar yediklerinizle de ilgisi olduğunu unutmayın.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış