Antik tıp mucizesi: Defne sabunu
Özel İçerik

Defne, çok eski çağlardan bu yana hayatta kalan çok az bitki türünden biridir.

Defne, sıklıkla bahsedildiği gibi, mistik ve tıbbi özellikleri nedeniyle eski medeniyetler tarafından o kadar saygı görüyordu ki, yapraklarından bir taç giymek toplumun en soyluları için ayrılmıştı.

Bugün bilim adamları, bu bitkinin tıbbi özelliklerini yeniden keşfettikçe modern laboratuvarlarda saygın bir ün kazanıyor.

Defne, geleneksel olarak bu hastalıkların belirtilerini ortadan kaldırmak için kullanılıyordu: Akne, artrit, astım, bakteriyel enfeksiyonlar, nezle, soğuk algınlığı, kuru cilt, kulak ağrıları, egzama, hipertansiyon, grip, sedef hastalığı, gül hastalığı, romatizma, mantar enfeksiyonları, yaralar, kırışıklıklar.

Araştırmalar, defnenin antifungal, antibakteriyel ve antiviral etkinliğini ve yukarıda belirtilen hastalıkların çoğu için etkili olabileceğini doğruluyor.

Ayrıca, defne yaprakları ve defne kabuğundan elde edilen bileşiklerin tıbbi faydaları ile ilgili son araştırmalar, bulaşıcı hastalıklar, Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklar, lösemi ve melanom dahil olmak üzere çeşitli kanserlerin en ölümcül formlarından bazıları için potansiyel tedavilere giden yolu işaret etmektedir.

Defnenin önleyici ve iyileştirici faydaları özellikle Akdeniz diyetinde bugüne kadar öne çıkmıştır. Defne yaprağı ve defne yağı çok çeşitli yemeklerde uzun süredir baharat olarak kullanılmaktadır. Akdeniz diyeti kapsayılıcılığı ile defne; kalp-damar hastalıkları, tansiyon, kolesterol, şeker hastalığı, gastrik ülser, Parkinson'a karşı kullanılmaktadır.

Aromaterapide, geleneksel olarak, yapraklardan buhar damıtma işlemiyle elde edilen defne esansiyel yağlarını şu amaçlarla kullanmışlardır:

- Sinir sistemini sakinleştirmede,

- Beden, zihin ve ruh sağlığını geliştitmede,

- Zihinsel netliği geliştirmede,

- Ruh halini iyileştirmede,

- Depresyonun önlenmesinde.

Yapraklardan buhar damıtma işlemiyle elde edilen defne esansiyel yağları ayrıca solunum sıkıntılarında balgam sökücü olarak da kullanılmaktadır.

Masaj terapisinde, defne argan yağı veya zeytinyağı ile seyreltilerek; artrit tedavisinde, kas spazmlarını hafifletmede, yorgunluğu gidermede, yara iyileşmesini hızlandırmada ve deri enfeksiyonlarını tedavi etmede kullanılıyor.

Defne, hijyen ve cilt bakımında, çok çeşitli cilt problemleri tedavi etmek için nemlendirici ve derinlemesine temizlik sabunu olarak kullanılmaktadır.

İnsanoğlunun 2.500 yıldan daha uzun bir süre önce yaptığı ilk sabun olarak bilinen defne sabunu, genellikle Avrupalı, Orta Doğu ve Asyalı dermatologlar tarafından tedavi amaçlı reçete edilir.

Defne sabunu akne, yaşlılık lekeleri, kuru ve hasar görmüş cilt, egzama, sedef hastalığı, gül hastalığı, mantar enfeksiyonları, kasık mantarı, saçkıran ve kırışıklıklar için hâlâ birçok kişi tarafından kullanılıyor.

Ticari defne sabunu üreticileri kimyasal katkı maddeleri, stabilizatörler, koku veya renklendirici ekleyebilir. Satın aldığınız sabunun içeriğini kontrol ettiğinizden emin olun. Unutmayın, gerçek defne sabununun sadece üç bileşeni vardır: Zeytinyağı, defne yağı ve sodyum hidroksit (kostik soda).

Geleneksel defne sabunu, kullanılan defne yağı miktarına bağlı olarak renk ve fiyat açısından farklılık gösterebilir. Bu, yüzde 2 ila yüzde 20 defne yağı arasında değişebilir. Defne yağı ne kadar fazlaysa sabun o kadar pahalıdır. Farklı sabun üreticileri ile denemeler yapıp, en çok sevdiğiniz defne yağı konsantrasyonuna sahip bir sabun bulabilirsiniz.

Antik tıp mucizesi: Defne sabunu

DEFNE SABUNU TARİFİ

Sabun yapmayı biliyorsanız, defne sabunu yapmak sizin için oldukça basit olacaktır, ancak kaliteli defne yağı bulmak zor ve pahalı olabilir.

Akdeniz'de bulunan üreticilerden organik defne yağı arayabilirsiniz. Unutmayın, sabunu yapmayı bitirdiğinizde yeşilimsi bir renk alacaktır. Geleneksel altın kahverengi rengini elde etmek için 9 ay yaşlandırmanız gerekecek. Yaşlanma, daha hassas cilt tipleri için daha uygun ve daha dayanıklı olmasını sağlar.

Malzemeler ve Tarif

- 113.4 gram sızma zeytinyağı (%80)

- 28.35 gram defne yağı (%20)

- 18.4 gram kostik soda / sodyum hidroksit

- 28,34 gram kaynar su

Adım 1: Koruyucu gözlük, eldiven ve uzun kollu giysiler giyerek, kaynar suyu ısıya dayanıklı bir kapta tartın. Sonra, sodalı suyu tartın ve suya dökün. Sodalı suyunun tamamen çözüldüğünden emin olmak için iyice karıştırın. Hızlı bir şekilde ısınır ve doğrudan solumaktan kaçınmanız gereken güçlü dumanlar çıkarır. Çözeltiyi çocukların ve evcil hayvanların erişemeyeceği güvenli bir yere koyun ve yaklaşık 30 ila 40 dakika soğumaya bırakın. Bu süre zarfında sıcaklık yaklaşık 38 ila 43 °C'ye düşmelidir.

Adım 2: Yağları küçük bir tencerede tartın. Kısık ateşte yavaşça ısıtın ve yakından takip edin. Yaklaşık 32 ila 38 °C arasında bir sıcaklığa ulaşmayı hedefleyin, ancak sıcaklıkları eşleştirmek için çok fazla takılmak zorunda değilsiniz.

3. Adım: Artık karıştırmaya hazırsınız! Eldivenler, gözlükler ve uzun kollu giysilerle dikkatli çalışarak kostik sodalı çözeltiyi yağların içine dökün. Bir çubuk karıştırıcıyla birkaç saniye karıştırın, ancak azalan su miktarı nedeniyle bunu çok fazla yapmayın.

Adım 4: İz oluşana kadar karıştırın. "İz", sabun hamurunuzun yeterince kalınlaştığı anlamına gelir, böylece geri batmadan önce bir iz bırakır. Sabunu kalıplara dökün. Bir parça balmumu veya parşömen kağıdıyla ve ardından bir karton tabakayla hafifçe örtün (plastik bir kapak da işe yarar). Odanız soğuksa, küçük bir battaniye veya havluyla sarın.

Adım 5: Sabunun kalıplarda en az 24 ila 48 saat kalmasına izin verin. Kullanmadan önce en az 6 hafta boyunca açık havada kurumaya bırakın. Bu sabun, yaklaşık bir yıllık uzun bir kürlenme süresinden sonra faydalı hale gelecektir. Dış kısım 1 yıllık süre içinde sarı-yeşil renkelrden, kahverengimsi-yeşile döner.