2 yaş sendromu nedir ve nasıl bir yol izlenmelidir
Özel Yazı

ÇOCUKLARDA 2 YAŞ SENDROMU NEDİR VE NASIL BAŞA ÇIKILIR?

Çocuk gelişiminin normal basamaklarından olan 2 yaş sendromu anne, baba ve çocuk için oldukça zorlayıcı bir süreçtir. Mutsuz anne, baba ve çocuk ile hiç çözülmeyecek gibi görünen bu süreç iyi yönetilmeye ihtiyaç duyar.

Ortalama 18-36. aylarda ortaya çıkan bu tablo, bebeklikten çıkıp bireyselleşmenin ilk başladığı dönemdir. Annesiyle bir ve tek olarak geçirdiği bebeklik dönemini tamamlayan çocukta benlik duygusu gelişmeye başlar. Sınırlı konuşma ve düşünme yeteneklerinin başladığı bu dönemde çocuklar  kendilerini dünyaya kabul ettirme sürecine girerler. Bağımsız olmak, istediklerini yapmak ve yaptırmak arzusu her şeye karşı çıkmaya, öfke ve ağlama nöbetlerine neden olabilir. Dünyayı tanımaya başlayan çocuk ona hükmetmek ister ancak gelişimi henüz buna izin vermez. Anne ve babayla çatışmalar başlar ve genellikle ebeveynler bu noktada hiçbir şeyin düzelmeyeceğini düşünerek umutsuzluğu kapılır. Çoğu ebeveyn bunun çocuğunun kişilik özelliği olduğunu zannedebilir, gereksiz kapris ve şımarıklık olarak değerlendirebilir. Oysa bu bir dönemdir ve tüm anne babaların: “Yalnız değilsiniz bu süreci atlatacaksınız.” sözüne ihtiyaçları vardır.

Normal gelişim süreci dedik, ancak yine de bu sürecin en az hasarla hatta kazanımlarla atlatılması için dikkat edilmesi gereken bazı noktaları sıralayalım:

Anne ve babanın sakin kalması çok önemlidir. Çocukla zıtlaşmak ve otorite kurmaya çalışmak olumlu sonuç vermez. Öncelikle yaşı itibariyle çocuk otoriteyi anlama konusunda yetersizdir, olaylara benmerkezci bir tutumla yaklaşır. Tabii ki bu herhangi bir sınırın olmayacağı anlamına gelmemelidir, ancak zıtlaşma ve çok ayrıntılı kurallar koyma çözüm değildir. Oyun oynayarak, dikkati başka noktalara çekerek bu dönemi atlatmaya çalışmak en mantıklı çözüm yollarındandır. Öfke krizlerinde çocuklar her ne kadar dışarıdan gelen her türlü müdahaleye kapalı olsalar da sabırlı olmakta fayda var.

Çocukla iletişim kurarken net ve basit cümleler çok işe yarayabilir. Alaycılık, öfke ve ironi içeren cümleler çocuk için güvensizlik hissi yaratır ve iletişimi bütünüyle engeller. Bir gün hayır dediğimiz bir şeye ertesi gün ya da öfke krizi sonrası evet demek hatalıdır. Bu aşamada her iki ebeveynin de aynı konularda aynı tepkileri vermesi ve iş birliği yapması çok önemlidir. Sınırları belirlemenin altın anahtarı budur.

Çocuğunuzun enerjisini başka aktivitelere yönlendirmek çok faydalı olacaktır. Oyunlar aynı zamanda rol yaparak yaptırarak ona doğru davranışlar kazandırabileceğiniz eğlenceli bir öğretme yöntemidir. Spor ve fiziksel aktiviteyi arttırmak da olumlu sonuçlar doğuracaktır.

Çocuğun seçim yapma ve karar verme sürecine dahil edilmesi işe yarar. Oyuncakları, oynanacak oyunları onun seçmesine izin vermek ve kararlara dahil etmek kendine güvenini arttıracak ve benlik duygusunun gelişimine yardımcı olacaktır.

Anne babaların ilk ergenlik dönemi diye adlandırdıkları 2 yaş sendromu ortalama 3,5 yaşa kadar devam eder ve biter. Bu dönemin sonunda çocuğun zorluklarla ve çatışmalarla baş etme kabiliyeti artar ve  kendini ifade edebilme becerileri gelişir. Hayatı tanıma ve anlamlandırma yolculuğunda yeni bir döneme geçmiştir.

Her ne kadar normal bir gelişim süreci olsa da uzman yardımı gereken durumlar olabilir. Özellikle 4 yaş sonrasına kadar uzayan ya da sınırların çizilmesinin başarılamadığı durumlarda ilgili uzmanlardan yardım almak sürecin daha kolay atlatılmasını sağlar.

Dr. Gülsüm UYSAL