CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sezaryen ile ilgili söylediği sözleri eleştirerek, 'Yakında çocuğu nasıl yapacağımızı da anlatırsa şaşırmayın' dedi.
"YAKINDA ÇOCUĞU NASIL YAPACAĞIMIZI DA ANLATIR"
İnce'nin bu sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Mimar Sinan Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen CHP İl Kongresi'ne katıldı. Partililerin yoğun ilgi gösterdiği İnce, partililere seslendiği konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi. Başbakan Erdoğan'ın kimin ne yapacağını belirleyen kişi olduğunu belirten İnce, "Kimin Vali, Müsteşar olacağına, Cumhurbaşkanının görev süresinin ne kadar olacağına o karar veriyor. Sigara ve içki içip içmeyeceğimize o karar veriyor. Kaç çocuk yapacağımızı söylüyor. Önce oradan başladı. Türkiye'de 3 çocuk, Kazakistan'da gitti zam yaptı, 5 çocuk dedi. Dün hızını alamadı sezaryenle doğum yok, normal doğum dedi. Çocuk sayısını o belirledi, doğumun nasıl olacağını o belirledi. Yakında çocuğu nasıl yapacağımızı da anlatırsa şaşırmayın.." dedi.
İnce sözlerini şöyle sürdürdü: "Kürt açılımı yaptılar. Önce Kürt açılımı, sonra Demokratik, sonra Milli Birlik projesi oldu. Sayın başbakanın bu konuda kafası karışık. İdeolojik duruşu yok. Net değil. Bir gün Kürt sorunu vardır, öbür gün yoktur diyor. 1993 yılında başkanlık sistemi Amerikan emperyalizminin dayatmasıdır diyor, bugün başkanlık sistemini savuruyor. Terörle mücadele konusunda nasıl başladık işe. Dubai'de bir anlaşma yaptılar. Dediler ki Amerika ile yaptıkları anlaşmada 1 milyar dolar kredi hibe, yada 8,5 milyar dolar uzun vadeli kredi alırlarsa kuzey Irak'a hareket düzenlemeyeceklerdi. Ne zaman bizim haberimiz oldu. Bu kredi siyasi bir şart taşıyor meclisin onayı gerekir dedik geri vites yaptılar. Sonra ne oldu Genel Kurmay başkanı açıkladı, sınırlarımız artık BBG evi gibi dedi. Sonra hükümet yüksek dayanıklı karakol yaptıracağız dedi. 2 gün geçti sınırı kaydıracağız, 3 gün geçti terörle ilgili özel koordinatör atadılar. Ama hiç birinden sonuç alamadık. Memleketimizdeki bu sorun, adını doğru koyalım. Ben Edirne'den yapıyorum bu açılımı. Şemdilli'den değil. Bu sorun Kürt sorunumudur, Kürdistan sorumudur. Kürt sorunuysa çözeriz, Kürdistan sorunuysa gelinde çözün. Bu kadar basit. Bu sorun bir kimliğin demokrasi ve insan hakları bağlamında talepleriyse çözeriz. Bu sorun bir bölge, bir coğrafya sorunuysa çözemeyiz. Biz bu ülkede bir kimliğin yaşayabilmesine, vargılını sürdürebilmesi için hür türlü şeyi yapmalıyız. Ama bu ülkenin resmi diline, hukuk diline ve eğitimine dokundurtmayız. Bir devletin resmi diliyle oynamak kimsenin haddine değil."
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış