Vakanüvis yazdı: Uydudan aşıya Rus'un aklında hep Sputnik var
ensonhaber.com

Uydudan aşıya Rus’un aklında hep aynı isim var:

Sputnik ya da “Yoldaş”

Vakanüvis

Koronavirüs salgını, aşıları gündemin ana maddelerinden biri haline getirdi. Aşı piyasası ve tartışmalarına Ruslar da “Sputnik V” adını verdikleri aşıyla katıldı. Önümüzdeki günlerde Sputnik V’nin adını daha da sık duyacağız.

Öyleyse Ruslar’ın anlam dünyasında özel bir yeri olan “sputnik”e biraz yakından bakalım.

SPUTNİK VE TAVARİŞ EN YAYGIN HİTAP BİÇİMLERİYDİ

Ekim 1917 devrimiyle 350 yıllık Çarlık Rusyası’nın tarihten silinip yerine Bolşevik idarenin kurulmasıyla birlikte “sputnik” kelimesinin dolaşım hızı artmıştı.

Sürgündeki Rus lider Viladimir Lenin ve beraberindekileri Petrograd’a getiren “Mühürlü Tren”in (zırhlı) istasyona varmasıyla fiilen kurulan Bolşevik iktidarında ve daha sonraki adıyla Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nde “yoldaş” tabiri o coğrafyada muhtemelen en fazla kullanılan hitap şekliydi. Partinin en düzey isimlerinden mahalle temsilcilerine kadar herkes birbirine ya tavariş (tovarisch) ya da sputnik diye seslenirdi.

Vakanüvis yazdı: Uydudan aşıya Rus'un aklında hep Sputnik var

SSCB’yi oluşturan her bir “Sovyet”te de benzer kullanımlar vardı. Örneğin, Yugoslavya’da aynı anlamda “durje” kelimesi yaygındı. İngiliz komünistleri ise birbirlerine yine aynı anlamda “comrade” derlerdi. Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği de 1975-80 yılları arasında “Yoldaş” isimli bir dergi yayınlamıştı. Özetle, “yoldaş” kelimesi komünistliğin alameti farikalarındandı.

Vakanüvis yazdı: Uydudan aşıya Rus'un aklında hep Sputnik var

UZAYA GİDEN İLK UYDUNUN ADI DA SPUTNİK'Tİ

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dünya tam anlamıyla iki kutuplu hale gelmiş, Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği iki kutbun lider ülkeleri olarak her alanda amansız bir rekabete girişmişlerdi. Uzay çalışmaları da bu rekabet sahalarından birisiydi. ABD, uzay yarışında biraz geride kalmış, SSCB ise “demirperde gizliliği” ile yürüttüğü çalışmalarda oldukça yol almıştı. Sonunda Ruslar, dünyada yapılmış bir cihazın ilk kez atmosferi geçerek uzaya fırlatılmasını başarmışlardı.

Vakanüvis yazdı: Uydudan aşıya Rus'un aklında hep Sputnik var

Sovyetler’in uzay üssü olan Kazakistan’daki Baykonur’dan 4 Ekim 1957’de “R-7” roketiyle gönderilen uydunun adı “Sputnik”ti. Parlak gümüş renkteki uydu, 83,5 kilo ağırlığında ve 58 santimetre çapındaydı. Ruslar, uzay çalışmalarını başarılı bir halkla ilişkiler çalışmasıyla da ilişkilendirmişlerdi. Sputnik 1’in renginin çok parlak gümüş olarak seçilmesi bile bu stratejinin bir parçasıydı. Ruslar, uydunun geceleri gökyüzünde iz bırakarak geçmesini, geçtiği her yerde de ülkelerinin uzaydaki başarısını herkese göstermesini istiyorlardı. Sputnik 1, üzerinde bulunan dört antenle dünyaya radyo sinyalleri gönderiyordu. Rusların, özellikle düşük frekansları seçerek, amatör radyocuların bile “Sputnik aracılığıyla” yayın yapmasını öngörmeleri de bu halkla ilişkiler stratejisinin bir parçasıydı. Sputnik, milyonlarca insanın dilindeydi.

Vakanüvis yazdı: Uydudan aşıya Rus'un aklında hep Sputnik var

UZAYA GÖNDERİLEN LAYKA İSİMLİ KÖPEĞİ DE BİR SPUTNİK TAŞIMIŞTI

Ruslar, Sputnik 1’in dünyada estirdiği fırtınadan memnun bir şekilde hemen ikinci uydunun fırlatılması hazırlıklarına başlamışlardı. ABD, uzay yarışında ikinciliği de ele geçirememişti. Hiç vakit kaybedilmeksizin, 3 Kasım 1957’de Sputnik 2 uzaya fırlatıldı. Bu uydu, dünyadan uzaya çıkan ilk canlı olan Layka isimli bir köpeği de taşımaktaydı.

Sputnik 2’de radyo vericileri, telemetri sistemi, programlama ünitesi, ısı kontrol tertibatı ve diğer ekipmanlar bulunuyordu. Sovyetler Birliği’nin “sputnik sevdası” hız kesmeden devam etti. Takvimler 15 Mayıs 1958 gösterdiğinde Sputnik 3 uzaya fırlatıldı. Uzayda çeşitli araştırmalar yapan uydu, 6 Nisan 1960 tarihine kadar yörüngede kaldı, aynı gün atmosferde yanarak yok oldu.

Vakanüvis yazdı: Uydudan aşıya Rus'un aklında hep Sputnik var