Yazarlarıyla Kaygı Psikolojisini Yönetmek üzerine söyleşi
Özel İçerik

Sosyal mesafeden sürdürdüğüm röportajlarımda bugün iki konuğum var: Kunter Kurt ve Cevher Sönmez. Kurt’u, ulusal televizyon kanallarında verdiği eğitim programlarından tanıyoruz. Ayrıca Türkiye genelinde verdiği seminerlerle 2 milyonu aşkın insana da ulaşmış. Sönmez ise, psikolojisi üzerine çalışmaları ve yine eğitimci kimliği ile tanınıyor. Pandemi sürecinde kendilerine evlerinde bir atölye hazırlamışlar ve ortaya ‘Kaygı Psikolojisini Yönetmek’ çıkmış. Bu süreçte duygu yönetiminde zorlanan kimselere ulaşmayı hedefleyen ikili ile kaygı ve stresin hayatımıza yansımaları üzerine söyleştik. Bayram söyleşisi oldu bizim için. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?

Keyifli okumalar…

İyi bayramlar… Yazarlarıyla Kaygı Psikolojisini Yönetmek üzerine söyleşi

(Solda Kunter Kurt, sağda Cevher Sönmez)

HER ZAMAN HER KOŞULDA YAZMAYA DEVAM EDİYORUZ


- Kunter Bey ve Cevher Bey merhaba! Bugün sorularım ikinize birden olacak. ‘Kaygı Paikolojisini Yönetebilmek’ adını verdiğiniz bir kitap yazdınız. Öncelikle bu kitabı nasıl yazdınız?

Bu kitabı, Covid-19 virüsünün Türkiye’de görülmeye başlandığı günden itibaren kitle davranışlarını gözlemleyerek, toplum psikolojisinin salgına verdiği tepkileri analiz ederek, evde kal kampanyasına destek verdiğimiz günlerde evimizde hazırladığımız atölyemizde; 12 demlik çay, 10 kilogram civarında portakal, 10 kilogram civarında muz, 4 tencere patlamış mısır, 1 kilogram civarında kuruyemiş, 30 litre civarında su tüketerek kaleme aldık...

- Mesleğinizin yanında yazmaya ne zaman ve nasıl başlamıştınız? Yazma rutininiz nedir?

Toplumsal olayları gözlemleyerek yılların bizlere verdiği tecrübeyi harmanlayarak her zaman ve her koşulda yazmaya devam ediyoruz.

- Şimdilerde normalleşme sürecinde olsak da, malum zor bir süreçten geçiyoruz. Peki pandemi süreci sizin için nasıl geçti/geçiyor?

Bizler için ürettiğimiz ve gözlemlediğimiz bir süreç olduğu için üretme kapasitemizi artıran bir dönem oldu.

-Yazımının hikayesi nedir?

Bu kitabı virüsün biyolojik etkisinden çok insanlar üzerinde bıraktığı psikolojik etkisini ve bu psikolojik etkisinin davranışlardaki yansımalarını gösterebilmek için kaleme aldık. Özellikle muhtemel Anksiyetik(Kaygı durum bozukluğu) bir tablo oluşması durumunda önemli yöntem ve tekniklerden yararlanarak bu süreci daha kontrollü yönetmelerinde bir rehber niteliği taşımaktadır. Yazarlarıyla Kaygı Psikolojisini Yönetmek üzerine söyleşi

KORONAYI TANIMSIZ BİR DUYGU VE DAVETSİZ BİR MİSAFİR OLARAK TANIMLIYORUZ

- Peki neyi amaçladınız?

Kaygıyı yok etmeye çalışmak yerine onunla yaşamayı öğrenmek esas amaçlarımızdan biri olmuştur. Bu kitabımızda da bu mesajı vermeye çalıştık.

- En çok kimlere ulaşmak istiyorsunuz? Daha çok yeni; ama geri dönüşler nasıl?

Amacımız duygu yönetimi noktasında zorlanan kişilere eserimiz ile ulaşabilmekti. Kitabımızdan yararlanan birçok danışanımız ve okurlarımız özellikle duyguları ile daha iyi geçinmeyi öğrendiklerinden hayatlarında da birçok değişimin meydana geldiğini özellikle geri bildirim ile sunmaktadır.

- Kitabının adının altında şöyle yazıyor: Tüm endişelere, korkulara ve Corona’ya karşı! Bu sürecin üzerinden aylar geçti. Şu anda kaygılarımız üzerine neler söylersiniz? Ne kadarı normal ne kadarı dikkat etmemiz gerekir boyut anlamını taşır? Örneğin, artık üzerinden bu kadar zaman geçti diye daha az mı kaygılı olmalıyız?

Kaygı hayatımızın her aşamasında vardır ve var olmaya devam edecektir. O nedenle var olan kaygılar ile yaşamayı bilmek önemli. Bu süreç kaygılarımızı nasıl yöneteceğimizi öğreten bir yol arkadaşı olduğu için bize kazandırdığı çok önemli öğretiler olduğunu gördük.

- Koronayı davetsiz bir misafir olarak tanımlıyorsunuz. Hayatımızda davetsiz her misafir adına, bu kaygıların yönetimindeki ilk adım ne olmalı?

Corona’yı tanımsız bir duygu ve davetsiz bir misafir olarak tanımlıyoruz. Belirsizliklerle dolu düşünce ve duygu yığınından oluştuğu ve bizi hazırlıksız yakalaması nedeniyle özellikle bir davetsiz misafir gibi gördük. Ne yapmamız ve nasıl doğru yaklaşmamız gerektiğine dair önemli ipucularını tek tek yazdık. Kaygılarını yönetebilen kendini ve dünyayı yönetebilir.

Yazarlarıyla Kaygı Psikolojisini Yönetmek üzerine söyleşi

(Kunter Kurt)

KORONA, BİZİM ONA YÜKLEDİĞİMİZ ANLAM KADARDIR


- Etki ve tepki konusunu anlatırken bağıran bir kişi karşısında yapmamız gerekenleri anlatıyorsunuz. Peki bağıran kişi bizsek, bunu kendimizde nasıl yönetebiliriz?

Bireysel farklılıklar üzerinden hareket etmekle birlikte her insanın her durum karşısında vereceği tepkinin dozu ve ayarı değişkenlik kazanabilir. Örneğin sıcak su patatesi yumuşatırken yumurtayı sertleştirir. Corona da bir nevi herkeste farklı etkiler bıraktı. Kimi agresif tutumlar sergiledi; kimi şüpheci, kimi aşırı korku ve kaygı dolu bir tutum… Önemli olan hangi davranışımızı hangi olaylar ve durumlar karşısında ne kadar doğru geliştirdiğimizdir.

- Psikolojik açıdan profesyonel bir gözle yorumladığınızda biz koronayı hafife mi alıyoruz?

Corona, bizim ona yüklediğimiz anlam kadardır. Kimi anlamı büyük görür Corona’ın etkilerine maruz kalırken, kimi ona yüklediği anlamı dengede tutar ve süreci çok daha sağlıklı yönetebilir. Hatırlayalım ki her zorluk ve problem içinde yeni çözüm yoları ve öğretileri de barındırır.

- Değişim ve dönüşüme açık olmamız gerektiğinden bahsediyorsunuz. Kaygı ve endişe düzeyi yüksek bir insanın bunu fark etmesi ya da uygulaması oldukça zor olacaktır. Kendimizi dönüşüme açık hale getirmenin adımları var mı?

Değişim, her zaman geri dönüş için açık bir kapı bırakırken; dönüşümde ise eş zamanlı birçok değişim söz konusudur ve geri dönüş asla yoktur.  Neyi değiştirmek ve neye dönüşmek istediğimiz bu yolda atacağımız adımlarımızı belirler.

- Peki tüm hayatımız boyunca yönetmemiz gereken asıl kavram zaman mı? Düşünüyordum da, insan kendini bir şeye hazır hissetmeden ilerlemesi çok güç…

Tüm hayatımız boyuna yönetmemiz gereken kavram zaman değil; geçirdiğimiz zamanı ve o zaman içinde yaşadıklarımıza doğru ve etkili bakış açıları kazandırmaktır. Düştük kalktık, yürümeyi öğrendik. Bu şu demektir: Bazen düşmek iyi bir deneyimdir; ayakta kalmak için. O yüzden başımıza gelen şeylerden ne öğrendiğimize bakalım. Acı duygusunu her gün yaşayamadığımız gibi keyif duygusunu da her gün yaşamayabiliriz. Önemli olan her gün kendimize uğrayabilmek ve zorluklar karşısında öz şefkat ile kendimize yolculuk yapmamızdır.

Yazarlarıyla Kaygı Psikolojisini Yönetmek üzerine söyleşi

OLAĞANÜSTÜ DURUMLARDA OLAĞANÜSTÜ TEPKİLER VERMEK NORMALDİR


- Zihnimizi nasıl temizleyeceğiz? Aslında şunu sormak istiyorum, kendimizi buna nasıl hazırlayacağız?

Elimiz kirlenir sabunla yıkayıp temizleriz; kıyafet kirlenir çamaşır makinesinde deterjan ile temizleriz. Zihnimiz kirlenir onu temizlemenin yolu da iyi olanı düşünebilmek ve tasarlamaktan geçer.

- Neden ve nasıl sorularına karşı beynimizin verdiği tepkiler gerçekten şaşırtıcı ve bir o kadar da mantıklı bir denge. Bunu anlatabilir misiniz?

Neden başıma geldi dediğimizde beyin mazeret üretir ve sorun odaklı yaklaşım prensibini aktive eder; ancak nasıl yapabilirim diye düşündüğümüzde de beyin bu kez çare üretir ve sonuç odaklıdır.

- Stresle baş etmek için stratejiler geliştirmeyi anlatmışsınız. Burada her insan için ortak bir strateji mi yoksa kişiye özel adımlardan mı bahsediyoruz?

Psikolojide önemli teknikler, stres yönetiminde önemli bir yer almaktadır.  Bunlara kitabımızda tek tek yer verdik. Bol keseden kullanıldığında yan etkisi olmayacaktır. Unutulmasın ki stres de yaşam kalitemizi belirleyen önemli duygulardan biridir. Bizler bu teknikler ile her insanın stresini optimal seviyede yaşamasını sağlamaktayız. O nedenle herkes için geçerlidir…

- Konu psikoloji olduğunda, derinliği çok fazla. Sizi sorulara boğmak istemiyorum, çok sordum zaten. Son olarak özellikle içinde bulunduğumuz süreci ya da tamamen bireysel psikolojimiz için bizlere neler söylemek istersiniz?

Olağanüstü durumlarda olağanüstü tepkiler vermek normaldir. Bu nedenle herhangi bir negatif duygu meydana geldiğinde bu duyguya bir an önce müdahale etmek yerine bir an önce akıp geçmesine müsaade etmemiz gerekiyor. Bu negatif duygunun sürekliliği ve derinliği olaya ne şekilde yaklaşacağımızı ve nasıl müdahale edeceğimizi gösterir.

: Teşekkür ederim.

Kunter Kurt-Cevher Sönmez: Teşekkür ederiz.

Yazarlarıyla Kaygı Psikolojisini Yönetmek üzerine söyleşi

Kaygı Psikolojisini Yönetmek

Kunter Kurt-Cevher Sönmez

Destek Yay.

S.: 120

Kitabı almak için tıklayınız: kitapyurdu

*

Instagram: biyografivekitap