Ve Güz Geldi Ömür Hanım, bir şairin doğumu: Şükrü Erbaş
ensonhaber.com

7 Eylül 1953...

Şükrü Erbaş dünyaya geldi, İyi doğdun Şükrü Erbaş...

Yazdıkları ve söyledikleriyle çok sevilen şairlerden oldu.

Edebi hayatı boyunca medyadan uzak duran ve münzevi bir hayat sürdüren Şükrü Erbaş, sadece şiirleriyle ve yazdıklarıyla hatırlanmak istiyor. Kitap Ayracı sayfası olarak biz de usta şairi hatırlıyor ve tekrar iyi yaşlar diliyoruz.

Şükrü Erbaş'ı bilinler bilir şiirlerini... Bilmeyenler için şairin hayatından kesitler sunduktan sonra şiirlerinden bir demet sunacağız.

Şükrü Erbaş, 7 Eylül 1953 tarihinde Yozgat'ta doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Yozgat'ta yaptı. Ankara'da Gazi Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilimler Bölümü'nden mezun oldu. Toprak Mahsulleri Ofisi'nde memurluk, yöneticilik yaptı ve bu kurumdan emekli oldu. 1984 yılında Yarın dergisi yazı kurulunda görev yaptı.

Bol ödüllü şair

Usta şair Edebiyatçılar Derneği'nde yöneticilik yaptı. Şükrü Erbaş, ilk şiirini Varlık dergisinde, 1978 yılında yayınladı. Yolculuk adlı şiir kitabıyla, 1987 Ceyhun Atuf Kansu şiir ödülüne değer görüldü.

Ayrıca, Dicle Üstü Ay Bulanık şiir kitabıyla 1996 Orhon Murat Arıburnu şiir ödülünü, Üç Nokta Beş Harf şiir kitabıyla 2002 Ahmed Arif şiir ödülünü ve Gölge Masalı adlı şiir kitabı ile de 2005 Ömer Asım Aksoy şiir ödülünü kazandı.

Ve Güz Geldi Ömür Hanım, bir şairin doğumu: Şükrü Erbaş

"Bir Gün Ölümden Önce"

Şükrü Erbaş, şiir, edebiyat ve yaşam üzerine denemeler yazdı. Denemelerini İnsanın Acısını İnsan Alır ve Bir Gün Ölümden Önce adlı kitaplarında toplayan Şükrü Erbaş'ın, Gülün Sesi Gül Kokar adlı düzyazılarından oluşan bir kitabı da okurlarının beğenisine sundu.

Şairin şiirlerinden sizler için seçtiklerimiz...

Acı İlişki...

Sevgilim,
Bir ülke senin gövden kadar masum olsaydı
Bir tek anne oğlunu devletten sormazdı...

Ve Güz Geldi Ömür Hanım, bir şairin doğumu: Şükrü Erbaş

Ömür Hanımla Güz Konuşmaları

"Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir engebeler atlası. Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır Ömür hanım?"