Tarih kitaplığına 3 yeni eser
ensonhaber.com

R. Stephen Humphreys’in Emevi Devleti’nin Kuruluşu;  Gregor Schoeler’in “İslam'ın İlk Dönemlerinde Yazı ve Rivayet, Ali Humayun Akhtar’ın Filozoflar, Mutasavvıflar ve Halifeler isimli eserler iyi bir tarih okuması sunuyor.

Emevi Devleti’nin kurucusu Muâviye’nin hayatına ve yaşadığı döneme odaklanan “Emevi Devleti’nin Kuruluşu” adlı eser, İslâm tarihi araştırmaları ve yazımı esnasında başvurulabilecek değerli kaynaklardan biri olarak öne çıkıyor. Erken Dönem İslâm tarihinin belirleyici figürlerinden biri olan Muâviye üzerinden, dönemin siyasi ve dini evrimine bir bakış sunuluyor.

Kitap, “Muâviye Meselesi”, “İlk Otuz Yıl (600-632)”, “İktidarın Temellerinin Atılışı: Suriye’nin Hâkimi Muâviye (632-656)”, “İlk İç Savaş ve Muâviye’nin İktidara Gelişi (656-661)”, “Müminlerin Emiri (661-680)” ve “Yaşadığımız Kargaşanın Prensi: Bir Kültürel Gerilim Sembolü Olarak Muâviye” başlıklarından oluşuyor.

Tarih kitaplığına 3 yeni eser

Sayfa: 164

Emevi Devleti’nin Kuruluşu

Irak, Müslüman İmparatorluğu’nun temel taşıydı. Tarımdan elde edilen büyük gelire ek olarak halifeliğin en büyük ordusu burada bulunuyordu, ayrıca fazla gelir Şam’daki merkezî hazineye aktarılıyordu. En az bunlar kadar önemlisi, hâlâ bir savaş alanı olan geniş İran toprakları Irak’tan yönetilmekteydi. Basra ve Kûfe valileri fiilen doğunun genel valileri gibiydi. (Halifenin zaman zaman Horasan gibi bazı hassas veya zorlu yerlere aday göstermesi dışında) İran’daki bölge valilerini onlar atıyor ve bu valiler onlara hesap veriyordu.

Tarih kitaplığına 3 yeni eser

Sayfa: 376

İslam'ın İlk Dönemlerinde Yazı ve Rivayet

Dilbilimi eğitimi yalnızca bilgileri aktarmaktan ibaret değildi, aynı zamanda teoriler üzerinde çalışılıyor, hatta bir sistem kurmaya gayret ediliyordu. Bilhassa Basra ekolünden âlimlerin tartışmalarıyla geliştirildi. Öte yandan aynı dönemde Kûfe’deki eğitim, dilbilimden ziyade filolojiyle ilgileniyordu ve bu ekolün âlimleri çalışmalarını, İslam öncesi şiirin derlenmesi ve rivâyetinin yanı sıra bilhassa metinlerin filolojisine hasrediyorlardı.

Tarih kitaplığına 3 yeni eser

Sayfa: 224

Mutasavvıflar ve Halifeler

Varlığın bu bölünmesinin ve mevcut olmasının daha ayrıntılı bir tasvirinde İbn Kasî, her bir mevcud feleğinin, ondan önce gelen daha yüksek düzeydeki varlık feleğinden ayrılan ve bir mevcud düzeyi teşkil ettiğini ve aynı zamanda her bir feleğin, kendisinden sonraki daha alçak düzeylere nispetle bilkuvve bir bilgi düzeyi oluşturduğunu açıklar. Ariflerin nihai gayesi, bu bilgi düzeyleri yoluyla, mistik aydınlanmaya ulaşmak üzere yaratılışın kökenine geri dönmektir.