Şengül Boybaş ile Dünyanın Uyanışı II’yi konuştuk
Özel İçerik

Atiye’nin hikayesi sonsuzlukta bir yerde devam ediyor. Şengül’le tanıştığım ilk günden beri bu düşünce aklımın köşesinde bir yerde hep duruyor. Şimdi devam eden o hikayenin bir parçasını daha konuşmak için buluştuk. Tabii pandemiden sebep sanal bir buluşma oldu bu. Yine de öyle samimi, öyle düşündürücü bir röportaj oldu ki, okuyunca hak vereceksiniz. Tavsiyem bir fincan kahve ile okumanız. İhtiyacınız olacak. Keyifli okumalar...

Şengül Boybaş ile Dünyanın Uyanışı II’yi konuştuk

GÖBEKLİEPE SADECE BENİ Mİ ETKİLEDİ? MEĞER NE ÇOK ATİYE VARMIŞ...

- Şengül’cüm, araya pandemi de girdi, görüşemedik. “Nasılsın?” diyerek başlamak istiyorum…

Damla’cığım evet,  görüşemedik maalesef, ama yazılarımızla birbirimize içimizi döktük tüm pandemi boyunca. Aslında şunu söyleyebilmenin keyfini yaşıyorum, hâlâ derin derin nefes alabiliyorum. Biliyorsun ki bu pandemi bize nefes almanın kıymetini öğretti.

- Öğretti gerçekten... Artık normalleşme sürecine geçsek de, pandemi süreci de devam ediyor. Kalemini, dünyanı nasıl etkiledi? Bu süreç senin için nasıl geçti/geçiyor?

Pandemi süresince korkunun dehşetinden kendi dünyama gizlenerek, küçük hayatımdan büyük mutluluklar çıkarmaya çalışarak çıktım ve ikinci kitabımı tamamladım. Kendimce bloklar yazdım. Benim üretkenliğimi artırdı ve aslında ne çok şeye sahip olduğumu gösterdi.

- Dünyanın Uyanışı II, okurla buluştu. Merakla bekleniyordu. Bu sevgiyi, sana kattıklarını nasıl değerlendiriyorsun? Göbeklitepe’nin senin hayatına da dokunduğunu söyleyebilir miyiz?

Göbeklitepe benim hayatımın dönüm noktası. Bana katkısı sayamayacağım kadar çok. Fakat “Sadece beni mi etkiledi?” diye eklemek istiyorum. Göbeklitepe ile ortaya çıkan enerji, sanırım insanlığa sirayet etti ve etmeye de devam edecek.

- Peki kitapla ilgili geri dönüşler nasıl?

Harika yorumlar alıyorum.  Beni inanılmaz motive ediyor. Zaman zaman çok duygulanıyorum. Kitaplarla daha fazla insana temas ettikçe Atiye’nin yaşadıklarına benzeyen olaylar, okurlar tarafından bana ulaşıyor. Meğer ne çok Atiye varmış dedirtiyor. Yani gerçek hayattan kesitler ve hikayeler, beni yaptığım işin ne kadar doğru olduğuna inandırıyor.

Şengül Boybaş ile Dünyanın Uyanışı II’yi konuştuk

SONSUZ MÜMKÜN, SENİN İÇİN MÜMKÜN...

- Okurlarımıza bir hatırlatma, yeni okurlarına da bir bilgilendirme olsun. Tarihe, tarihi mekanlara, bereketli topraklara merakın nereden geliyor? Neden kitaplarında özellikle bu mekanlara rastlıyoruz?

Yaşadığımız topraklar, yani üzerine bastığımız yer efsanelerle dolu. Bu değerlere değinmeden bugünleri anlayamayız. Bugünleri anlamanın yolu, bu toprakları tanımaktan geçiyor. Tarihi okuyabilen bir toplum gelişebilir ve dönüşebilir. Bu bilinç ve misyon ile yazıyorum. Tarihi doku bozulmadan ya da değişmeden elimi çabuk tutmak istiyorum, malum Hasankeyf’i anlatamadan yitirdik bile. Tabii ki güncel konulara ve şu an akmakta olan hayata da değineceğim, ama bu misyonumu icra ettikten sonra. Diyeceksin bu misyonu sana kim yükledi? Toprağın ve tarihin, kalıntıların içine alan gizemi.

- Dünyanın Uyanışı’nın sonlarında Atiye’nin yeniden doğuşuna tanık oluyoruz. Dünyanın Uyanışı II’de ise yeniden doğuşuyla kazandığı misyonun ona yüklediği birtakım görevler olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda yavaş yavaş evrendeki yerini de bulmaya başlıyor Atiye. Peki sence bir insanın evrendeki yerini bulması ne anlama geliyor? İnsan nasıl bulur evrendeki yerini?

İnsanın evrendeki yerini bulması, yerini anlamasından geçiyor. Bizler dünyaya gelmeden, henüz bedenlenmemişken ilahi ile yaptığımız bir akitle yerimiz belirlenmiş. Bu belirlenen akti maalesef dünyaya gelişimizde unutuyoruz. Bu akit de yalnızca “Kamil insan ol; dünya, doğa, evren ile bir ol!”dan başka bir şey değil. Her şeyin ona hizmet ettiğini ve yaratılmış en muhteşem varlığın yani sen olduğunu hatırlaman yeterli evrendeki yerini bulman için…

- Dünyanın Uyanışı II’de yaşamın seçimlerden ibaret olduğundan bahsediyorsun ve başka seçimlerin yarattığı başka olasılıkları da görüyoruz. Sence bizi sonsuz ihtimallerde kaybolmaktan koruyan ne?

Sonsuz ihtimaller ve olasılıklardan en mükemmel olanın içinde yaşıyoruz. Diğer ihtimaller, ayrı rüyalar ve seçimler gibi etrafımızda dönmekte. İç içe bir sarmal, deneyimlediğimiz seçimlerimiz var, henüz doğmamış olasılıklar var. İhtimalller ihtimalleri, olasılıklar olasılıkları doğuruyor. Sen yaradılışın yani fıtratın ve madde boyutunda en mükkemel olasılığı seçtiğin için kaybolmuyorsun. Kayboldum dediğinde ise yine senin için mükemmel olasılık doğuyor. Yani sonsuz mümkün, senin için mümkün…

Şengül Boybaş ile Dünyanın Uyanışı II’yi konuştuk

ATİYE İLE BİRLİKTE GEZMEYİ VE ANLAMAYI HAYAL EDEREK YAZDIM

- Atiye’yi en son Göbeklitepe’de bırakmıştık, ancak devam kitabı Dünyanın Uyanışı II ile Atiye, okuru uzun bir yolculuğa çıkarıyor. Rotayı belirlerken nelere dikkat ettin?

Anadolu boyut kapıları efsaneleriyle dolu, ley hatları ve zamanla açılmış boyut kapılarını takip etmek rotamı oluşturdu. Bunlara zamanla çeşitli isimler takıp üzerlerine efsaneler yazılmış kültürel mirasımızdan faydalandım. Ve bu yolculuğu bu şeklide devam ettirip üzerinde yaşadığımız toprakları, bir kez olsun Atiye ile birlikte gezmeyi ve anlamayı hayal ederek yazdım.

- Atiye’nin hikâyesi, karakteri seni nasıl etkiledi? Yazarından izler taşıyan bir karakter mi?

Bir karakter yaratmak zor iştir. Hem size benzemesin istersiniz hem de onun adına sözcükler kurarsınız. Bir benden biraz ondan olsun istersin, bir bakarsınız rotada yüzü görünür. Sesi kulaklarınızda çınlar. Bedeni size hiç benzemez belki, ama ruhu sizinkine çok yakındır. Aslında Atiye bana hem çok benziyor hem de hiç ben değil.

- İnsan okurken hikâyenin tamamlanmadığını hissediyor, ama sen ilginç bir kadınsın, belki de sana göre tamamlandı. Hikâye burada bitti mi?

Atiye öldü mü : )

- Sonsuzlukta ölüm yok belli ki : ) Peki hikâyenin devamındyya bizi neler bekliyor. Birazcık ipucu verebilir misin? Hikâyenin devamını yaşamalıyız ki yazalım.

Spoiler yok. : )

: Teşekkür ederim.

Şengül Boybaş: Teşekkür ederim.

*

Instagram: biyografivekitap