P. Roth'un Göze Göz kitabında suç ve cezanın toplumlardaki çekiciliği
ensonhaber.com

Amerikalı yazar P. Roth bu çalışmada Hammurabi Kanunları’na da Roma hukukuna da şeriata da Anglosakson hukuk geleneğine de yer var; yazar değişen zaman ve mekân içinde suçun tanımının yaşadığı evrimi, belli bir kültürde veya bir dönemde suç kabul edilenin bir başkasında nasıl normale dönüştüğünü, bununla birlikte doğal olarak suç karşısındaki yaptırımların da farklılaşıp yeni bir kimliğe büründüğünü incelikli, ayrıntılı bir biçimde ele alıyor.

Suç ve ceza, en bilinen yazar Dostoyevski'nin en bilinen kitabının adı olmasının etkisiyle de belki, insanın kulağına ayrılmaz bir ikili gibi geliyor.

Tersinden, başlığının ilgi çekiciliğinin, onu kitaplar arasında baş köşeye oturttuğu da söylenebilir. Gerçekten de ayrılmaz bir ikili söz konusu.

Raskolnikov'un eyleminin ceza gerektirip gerektirmeyeceği meselesi, onun eyleminin bir suç olup olmadığı meselesi aynı zamanda.

SUÇTAN BAHSETMEK

O, yeni yasalar yapanların eski yasaları ihlal ettikleri için suçlu olduklarını söylerken haklı;  ancak cezasız suç, suç olmuyor, suçun suç olması için cezalandırma hükmü gerekiyor.

Yeni yasalar yapanlar hükümleri değiştiriyor, ortada suç kalmıyor. Bir eylem için ceza öngörmemek onu suç olarak görmemek anlamına geliyor, cezadan bahsetmeyeceksek suçtan da bahsetmek anlamsızlaşıyor.

P. Roth'un Göze Göz kitabında suç ve cezanın toplumlardaki çekiciliği

"GEÇMİŞ ASLA ÖLMEZ...."

Ya bir insanı baltayla doğramak suç kabul edilecek ya da eline baltayı alan yasayı koyacak. Bunların dışında bir yol bulunmuyor. Bu yüzden toplumsal arzularda/taleplerde adalet arayışı öne çıkıyor. Adalet dediğimizde de aklımıza gelen ilk konu şu:

Suçlular yaptıklarının karşılığını görsün! Neyi suç olarak gördüğümüz değişse de bu arzumuz değişmiyor. Bu, "cana can, göze göz" ilkesiyle tarif edilen kadim hukuk sistemlerinden kalma arzumuz.

Hâlâ idam tartışmalarında “cana can” ilkesi açığa çıkmıyor mu? Göze Göz'ün açılışındaki Faulkner alıntısındaki gibi, “Geçmiş asla ölmez. Geçtiği bile söylenemez."

P. Roth'un Göze Göz kitabında suç ve cezanın toplumlardaki çekiciliği

SUÇUN DEĞİŞKENLİĞİ

Göze Göz, suç kavramını sosyolojik veya antropolojik olarak değil hukuki olarak kabul ediyor. Yani toplumda neyin, nasıl ve neden suç kabul edildiği sorusunu sormuyor. Kitabın, suçun hukuki tanımına yönelmesi, bu açıdan bile suçun ne kadar değişken olduğunu görmemize yarıyor.

FARKLILIKLARI GÖRMEK

Farklılıkları görmek ister istemez bazı sorular uyandırıyor insanın aklında: ABD’nin 24 eyaletinde aldatmanın suç sayılmasına veya Uganda’daki Sebei kabilesinde yakın akrabayı öldürmenin suç sayılmamasına neden olan nedir?

Ya da bugün en korkunç suçlardan biri olduğu konusunda uzlaşılabilecek çocuk katlinin, ebeveynin bir hakkı olduğu dönemler nasıl kat edilmiştir?

Ergül Tosun

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com