Kendine özgü felsefi şiir anlayışı olan bir şair: Melih Cevdet Anday
Özel İçerik

Türk şiirinin önemli dönüm noktalarından sayılan Garip Şiir Akımı’nın temsilcilerinden olan Melih Cevdet Anday, İstanbul’da Birinci Dünya Savaşı atmosferinde 1915’te dünyaya geldi.

Usta şair 2002'de hayatını kaybetti. Melih Cevdet Anday'ı sevgi ve saygıyla anıyoruz.

Ankara Gazi Lisesi’nden mezun olan Anday’ın en yakın arkadaşları ise Oktay Rifat ve Orhan Veli’ydi…

Sosyoloji eğitimi için 1938’de Belçika’ya gitti, fakat patlak veren İkinci Dünya Savaşı’nda karışan Avrupa’da eğitimini yarıda bırakarak yurda döndü. Gazi Lisesi’inde arkadaşları olan Orhan Veli Ve Oktay Rifat’la Sesimiz adında bir duvar gazetesi çıkarttı.

Şiirle başlayan edebi hayat

Lise yıllarında şiirle başlayan edebi hayatı, daha sonra başka türlerle devam etti. Farklı bir şiir anlayışını benimseyerek tüm kuralları elinin tersiyle itip, kendine yeni biçim ve öz oluşturdu. Sokaktaki sıradan insanı şiirine konu yaptı, ustalıkla kullandı.

Şiiri belli basmakalıplardan kurtararak şairin tamamen şiirin içinde olması gerektiğini savundu. Usta şair, şiirde kullanılan süslü anlatımların, ses uyumlarının şiirin ahengini bozduğunu ileri sürdü.

Melih Cevdet Anday’ı Garip Akımı’ndan ayrı düşünmek olanaklar dışında olsa bile, bu yönde tartışmalar mevcuttur.

Yazı geçmişi...

Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğü'nde danışmanlık, Ankara Kitaplığı'nda memurluk, gazetecilik yaptı. Daha sonra İstanbul'a yerleşti. Akşam, Büyük Gazete, Tanin ve Cumhuriyet gazetelerinde fıkra yazarlığı, sanat sayfası yöneticiliği yaptı, denemeler yazdı.

Ukde adlı ilk şiiri 1936'da Varlık dergisinde çıktı. İlk şiirlerinde Hececiler'in biçim ve tema özelliklerini benimsedi. Gizemci denebilecek bir duyarlılıkla nesneleri sıralayan, çevresine çocuksu bir şaşkınlıkla bakan bu şiirlerin ayırıcı yanı, uyaklı yazılmalarına rağmen uyağa bağlı olmamaları.

Orhan Veli

Garip Akımı

Orhan Veli ve Oktay Rifat'la ortak eserleri 1941'de yayınlanan Garip’teki şiirlerinde çocuksu şaşkınlığın bilince dönüştüğü, uyakların aşıldığı ve ölçünün kırıldığı görülür.

İlk etapta yakın arkadaşı Orhan Veli ve Oktay Rifat ile aynı şiir çizgisini benimsemiş olsa da, daha sonra duygu yoğunluğu bakımından ayrı bir yöntem denedi.

Telgrafhane ve Yan Yana kitaplarındaki şiirlerle bu kez, toplum ve insan değerlerini savunan, kavgacı şiire yöneldiği dikkat çekti. Melih Cevdet, şiir dışında roman, deneme, oyunlar kaleme aldı, diksiyon öğretmenliği yaptı.

Oktay Rifat

Şiirilerinin ana teması

Cumhuriyet dönemi şairlerinden Anday, eserlerinde yoksulluğu, köyden kentte göçü, devlet erklerinde yaşanan başıboşluğu, sosyal ve siyasal olgularla açıklığa kavuşturdu.

Yazdığı eserlerden dolayı çeşitli kovuşturmalara maruz kaldı ama daha sonra beraat etti. Şiirimizin toplumcu gerçekçi kalemlerindendir. Anadolu ve Yunan kültürünü harmanlayarak bir metafor olarak kullandı. Anday, 2002'de aramızdan ayrıldı.

Melih Cevdet denilince şiir severlerin aklına Rahatı Kaçan Ağaç şiiri gelir. İlk olarak 1961'de yayınlanan Anday’ın en önemli satırlarından sayılan şiiri hatırlayalım:

Tanıdığım bir ağaç var

Etlik bağlarına yakın

Saadetin adını bile duymamış

Tanrı'nın işine bakın

Geceyi gündüzü biliyor

Dört mevsimi, rüzgarı, karı

Ay ışığına bayılıyor

Ama kötülemiyor karanlığı

Ona bir kitap vereceğim

Rahatını kaçırmak için

Bir öğrenegörsün aşkı

Ağacı o vakit seyredin.