Filozofun II. Dünya Savaşı ekseninde Avrupa ve ABD'deki hayatına dair izlenimlerinin yer aldığı bir kitap olmakla kalmıyor, harabeler ve Hollywood kostümlerinden müze kültürüne, Holocaust'tan atom bombasına ve savaş sonrası Almanya'nın ruhsal portresine kadar birçok konuda çarpıcı sorular ve yorumlarla dolu felsefi bir metin kimliğine de bürünüyor.
Bir döneme damgasını vuran, içinde pekçok toplumsal ögelerin yer aldığı kitap, yayımlandı. Özellikle İkinci Dünya Savaşı yıllarının kaotik ortamı bütün çıplaklığıyla gözümüzün önüne seriliyor.
SÜRGÜNDE GEÇEN YILLAR
Ünlü düşünür Günther Anders, okuyucularını yarım asır öncesine götürüyor. Sürgünde ülkesinden uzak geçen yıllarını, dostluklarını ve yaşamının zorlu süreçlerini tarihi süzgeçten geçirerek okurlarına sunuyor. Adeta bellek taraması olan kitap, farklı bir okuma sunuyor.
OKURLARLA BULUŞTU
Herdem Belen ve Hüseyin Ertürk’ün çevirisiyle bu hafta okurlarıyla buluşan kitap 496 sayfa. Elli yıl boyunca hep başkaları için gözlemlediğini, aldığı notları asla kendisi için yontmadığını vurgular Günther Anders.
SÜRGÜN YILLARININ GÜNLÜĞÜ
Bu bakış açısının sansürünü atlatmış, farklı tema başlıkları altında destelenmiş, Hollywood’da temizlik işçiliği yaptığı dönemle başlayan, yirmi beş yılı kapsayan paragraflardan oluşan günlükler, özneliğe meraksız, kendini önemsemeyen, "Dünya’nın haline direnme düşüncesinin açıksözlü oksijeni" bir filozofun, sürgün yıllarından başlayıp elinin ayağının tutmadığı yaşamının son demlerine dek devam eden zarif nezaketsizlikleridir bir anlamda.
RAHATLIKTAN NASİBİNİ ALMAMIŞ HAYAT
Yayımlamaya değer bulduğu Hiroşima - Nagasaki notları, Vietnam Savaşı’na ilişkin yazılar, Kafirlikler ve Eskiden Aşk diğer derlemeleridir.
1933’te baltalanan normal seyrine bir daha dönememiş, on yedi yılı uzak, geri kalanı yakın sürgünde, lakin asla sızlanma barındırmayan, savaş sonrası hiçbir tavize yaslanmamış.
Bir büyük burjuva ailenin torunudur Anders..Ya da akademik kariyerin sözünün geçmediği, dolayısıyla rahatlıktan nasibini almamış bir yaşam.
Günther Anders
TADIMLIK...
"Salona biletsiz girdin. Gösterinin sıkıcı olduğunu da iddia edemezsin. Hal böyle iken gösteri sırasında biri karşına dikilip yoksulluk, yoksunluk ve hastalık şeklinde bir bedel talep ederse, rezalet çıkarma, sökül. Dünya’ya gelmiş olmak her şeye değer."
Kitap sayfası için iletişim:
ergul.tosun@ensonhaber.com
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış