Edebiyatçıların sevenlerini derinden üzen intiharları
ensonhaber.com

Geçmişten günümüze edebiyat dünyasındaki büyük yazar ve şairlerin acı, melankoli ve bunalımlarla dolu yaşam hikâyelerine, gerek eserlerinde gerekse biyografilerinde tanıklık ediyoruz. BubiSanat'tan Umar Karalar'ın aktardıklarına göre, yazarların, edebiyatçıların ani intiharları sevenlerini çok derinden üzmüştür.

Yaşadıkları ızdıraptan kurtulmak ve belki de bu şekilde rahata ermek isteyerek kendi hayatına son vermeyi seçenler arasında oldukça ünlü isimler de mevcut. İşte intiharları oldukça ilgi çeken isimler ve onların trajik hikâyeleri.

Virginia Woolf

Tutunacak bir şeyinin kalmadığını gördüğümüz Woolf’un iç dünyasını ve intihara giden yoldaki gerekçelerini anlamamızı sağlar. Virginia Woolf, 28 Mart 1941’de içinde bulunduğu duruma daha fazla dayanamaz.

Saat 11.30 sularında şöminesinin üzerine bir mektup bırakarak evlerinin yakınlarında bulunan Ouse Nehriʼne ceplerine taşlar doldurarak girer ve yaşamını yitirir.

Edebiyatçıların sevenlerini derinden üzen intiharları

Stefan Zweig

Zweig ve eşi, zehir içip yataklarına uzanarak intihar etmiştir. İlginçtir ki bu intihardan üç yıl sonra Hitler ve eşi de birlikte intihar etmişlerdir.

Edebiyatçıların sevenlerini derinden üzen intiharları

Sylvia Plath

Sylvia Plath, bir gün çocuklarını uyutup yanlarına süt ve kurabiye koyduktan sonra mutfağa gidip kafasını fırının içine sokarak intihar etmiştir.

Edebiyatçıların sevenlerini derinden üzen intiharları

Nilgün Marmara

Manik depresyon ile mücadele eden Nilgün Marmara, Boğaziçi Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde okumuştur. Okul yıllarında kaleme aldığı “Sylvia Plath’ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analizi” Plath’in onun üzerinde bıraktığı şiddetli etkiyi bizlere göstermektedir. "Hayatın neresinden dönülse kârdır." sözünün sahibi Marmara, 30 yaşında evinin penceresinden atlayarak intihar etmiştir.

Edebiyatçıların sevenlerini derinden üzen intiharları

Beşir Fuad

Osmanlı Dönemi’nde yaşamış önemli edebiyatçı ve düşünürlerden olan Beşir Fuad, çağdaşlarından farklı bir düşünce yapısına sahip bir aydın olarak yaşamıştır.

Yaşamı boyunca bilim ve felsefeye oldukça ilgi duymuş, döneminin pek çok edebiyatçısı ile ters düşmüştür. İngilizce, Almanca ve Fransızca bilen Fuad, yaptığı çevirilerle Batılı düşünür ve yazarları Osmanlı'ya tanıtmıştır.

Deneysel intiharıyla akıllara kazınan Fuad'ın intiharını 2 yıl öncesinden planladığı söylense de, 35 yaşındayken bu dünyadan ayrılmayı tercih etmiştir.

Vücuduna kendisini yavaş yavaş öldürecek bir karışım enjekte ettikten sonra, masasının başına oturmuş ve ölürken hissettiklerini kaleme almıştır.

BubiSanat'tan yer alan habere göre, kendini usturayla kesip kan gölünün ortasında kalmışken dahi tecrübelerini yazmaya devam eden Beşir Fuad’ın intiharından sonra İstanbul’da bir intihar furyasının başladığı söylenir.

Edebiyatçıların sevenlerini derinden üzen intiharları

Ergül Tosun

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com