Celal Üster'den kitap çevirisinin incelikleri
ensonhaber.com

Türkiye'nin yetiştirdiği nadide çevirmenlerden olan Celal Üster, bir çevirmen bukalemun gibi olmalı diyor. Üster, çevirmenlerin kılıktan kılığa girmesi gerekiğini söylüyor.

Üster; "İkinci bir yazar olarak çevirmen, özgün yapıtın yazarına karşı özel yükümlülükler taşıyor. İyi bir genel kültüre sahip olması ve çevirinin konusunu oluşturan alanı yeterince bilmesi gereken çevirmen, yetkinlik alanının dışına çıkan bir konuda çeviri yapmaktan uzak durmalı. Her çeviri özgün yapıtın düşüncesini ve biçimini tam olarak ortaya koymalı.

ÇEVİRİ NEDİR SORUSUNA CEVAP

Çeviribilim dendiğinde, çevirinin bilimsel bir yaklaşımla incelenmesini, bilimsel yöntemlerle ele alınmasını anlıyorum. Yoksa çeviri uğraşında bilimin ağır basmasını değil. Sanat tanımı da bana biraz tehlikeli geliyor. Bence çeviri her şeyden önce derin bir dil duyarlığı gerektiriyor. Dil, yalnızca konuşmanın ve yazmanın değil, düşünmenin de aracı değil mi? Dilsiz dediğimiz insanlar gerçekte dilsiz değil, çünkü onlar da dille yazıyor, dille düşünüyor. Bambaşka bir yapısı olan bir dilde düşünen, çok farklı olanaklar içeren bir dilde yazan, apayrı bir toplum, dönem ve ortamda yetişmiş bir yazarı kendi dilinize çevirdiğinizi düşünürsek, iki dilde de bilgili, donanımlı, birikimli ve duyarlı olmanız gerekir.

Celal Üster'den kitap çevirisinin incelikleri

ÇEVİRİ NASIL OLMALI

Yalnızca çevirdiğiniz yazarı değil, o yazarın dilinde yaratılmış edebiyatı da iyi tanımanız, yapıtı daha iyi çevirmenizi sağlar. Kuşkusuz, kendi dilinizi ve edebiyatınızı iyi bilmeniz de. Dilinizin sınırları, dünyanızın da sınırlarıdır. Dile ne denli egemenseniz, o ölçüde iyi çeviri yaparsınız. Bana sorarsanız, çeviri kutsal bir uğraş. Irak çağları, farklı duygulanımları, değişik düşünme ve yaratma ortamlarını yakın ve bir kılan, insanlığı kardeş kılan bir uğraş."

Ergül Tosun

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com