Ne kadar yaygın olmasına rağmen, akıl hastalığı toplumumuzda çok fazla tartışılmamaktadır. Hala tabu bir konudur. Bu nedenle, akıl hastalığının gelişimi ile ilgili farkındalık sınırlıdır. Bu farkındalık eksikliği nedeniyle, insanlar genellikle akıl hastalığına neyin neden olabileceği konusunda kendi fikirlerini oluştururlar ve öne çıkan bir kavram da akıl hastalığının aileden geçtiğidir.
Ancak, bu doğru değildir. Ruhsal bir hastalığın nedenini ve tedavisini incelediğinde, ona biyopsikososyal açıdan bakılmalıdır. Genetik, tıpkı diğer hastalıklar gibi, akıl hastalığı geliştirme konusunda çok küçük bir rol oynayabilir. Ancak, akıl sağılığı bozukluğu genellikle bir bireyin hayatındaki diğer birçok faktörün bir sonucudur.
Akıl hastalığının gelişimi söz konusu olduğunda sıklıkla rol oynayan biyopsikososyal unsurları neyin oluşturduğuna gelin birlikte göz atalım.
1. ÇEVRE
Bu öncelikle ailemizi ve arkadaşlarımızı içeren yakın çevremizi ifade eder. Dolayısıyla çevremizdekilerle paylaştığımız ilişki ruh sağlığımızı da etkiliyor. Kişisel ilişkilerimizde stres yaşıyorsak, bu bizi ruh sağlığımızın bozulma riskini arttırabilir.
Bu ilişkilerde kendinizi bastırılmış hissetmeniz, yaşınız kaç olursa olsun travmatik sonuçlara neden olabilir. Akıl sağlığının en çok etkilendiği ilişkiler ise, anne ve eşle olan iletişim şekli olarak düşünülür. Çevreye bağlı gelişen akıl hastalıklarının tohumu aslında çocukluğunuzda atılmış olabilir.
2. KİMYASAL DENGE
Beynimiz, kimyasal dengesi korunduğunda iyi çalışır. Beyinde bu kimyasalların fazlalığı veya yetersiz olması, kimyasal bir dengesizlikten muzdarip olduğunuz söylenir. Bu dengesizlik ruh sağlığımızda da rol oynar. Örneğin, depresyonun serotonin yetersizliğinden kaynaklandığına inanılmaktadır.
Akıl sağlığı bozukluklarında öncelikle bu kimyasal denge onarılmaya çalışıldığı için genellikle ilaç tedavisine başlanır. Tabi ki, her problemi beyin kimyasına bağlamak güçtür. Bunun için doktor muayenesi şarttır.
3. DAVRANIŞ BİÇİMİ
Hepimizin benzersiz kişilikleri, davranışları ve ruh halleri var. Bunlar alışkanlıklarımızı ve hayatımızla ilgili verdiğimiz kararları etkiler. Dolayısıyla bu tür faktörler, uzun vadede zihinsel sağlığımızı da etkiler.
Belirli durumlara nasıl tepki verdiğimiz ve belirli bağlamları nasıl algıladığımız kişiliğimize bağlıdır ve nihayetinde zihinsel sağlığımızı etkiler. Yani, akıl sağlığımızı kendimiz bozabilir ya da onarabilir. Sağlığınıza dikkat ederken kendinize iyi davranmayı da ihmal etmeyin.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış