Nazlı Sinem davasında Paksoy kardeşlere beraat
DHA

İstanbul Beyoğlu'nda 10 yıl önce, 24 yaşındaki Nazlı Sinem Erköseoğlu, Paksoy Holding’in veliahtları Can ile Mahmut Emre Paksoy’un oturduğu binanın havalandırma boşluğunda ölü bulunmuştu.

Paksoy kardeşler ise verdikleri ifadede, Sinem’in intihar ettiğini iddia ederken genç kızın ailesi, kızlarının cinayete kurban gittiğini belirtmişti.

KARDEŞLERE MÜEBBET İSTEMİYLE DAVA AÇILMIŞTI

İncelenen görüntülerde her iki kardeşin, o gece bir kulüpte ve apartman girişinde görüntüleri tespit edildi. Paksoy Holding’in veliahtları Mahmut Emre Paksoy ile kardeşi Can Paksoy hakkında, "Kasten adam öldürmek" suçundan müebbet hapis istemiyle dava açıldı.

Sanıklar Mahmut Emre ve Can Paksoy, 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada, kasten ya da dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyetle ilgili yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle 2014 yılında beraat etmişlerdi.

Nazlı Sinem davasında Paksoy kardeşlere beraat

NAZLI SİNEM'İN AİLESİ KARARI TEMYİZ ETMİŞTİ

Dosyayı inceleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da kovuşturma evresinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’a duruşmaların bildirilmediği gerekçesiyle beraat kararının bozulmasını istemişti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesini değerlendiren Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 23 Mayıs 2018'de Paksoy kardeşler hakkında verilen beraat kararının bozulmasına karar vermişti.

DAVA YENİDEN GÖRÜLMEYE BAŞLANMIŞTI

Karar aşamasına gelen davada, duruşma savcısı Barış Kurt 6 Ocak tarihli mütalaasında, Can Paksoy için Kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmasını talep ederken,  diğer sanık Mahmut Emre Paksoy'un ise delil yetersizliğinden beraatini istemişti.

"HER İKİ SANIK DA KASTEN ÖLDÜRMEDEN CEZALANDIRILMALIDIR"

Duruşma savcısı Barış Kurt, sanıklardan Can Paksoy hakkında müebbet hapis istediği ve diğer sanık Mahmut Emre Paksoy için beraat talebinde bulunduğu mütalaasını tekrarladı.

Mütalaaya karşı söz alan Nazlı Sinem'in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, "10 yıldan beri adaletin tecellisi için mahkemeye geliyoruz. Evladı hunharca katledilmiş bir aile söz konusu. 10 yılın sonunda ilk defa sanıklar aleyhine bir gelişme yaşandı. Savcının mütalaasına Can Paksoy açısından katılıyoruz. Ancak Mahmut Emre hakkındaki mütalaaya katılmıyoruz" dedi. Davanın Şule Çet davasına benzediğini ifade eden avukat Epözdemir, "İki sanık açısından da kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası verilmelidir. Ve her iki sanık da tutuklanmalıdır." diye konuştu.

Nazlı Sinem davasında Paksoy kardeşlere beraat

"TÜRK ADALETİNE GÜVENİYORUM"

Baba Ergun Erköseoğlu ise "Tam 10 yıl oldu, maalesef Türk adaleti tecelli edemedi. Tüm deliller kolluk görevlilerince toplanmıştır. Madem suçsuzlar, niye kızımın cenazesinde yanımda değillerdi. Yanımda olurlardı, kimse yok. 10 yıl sonra iddia makamı söylediklerimizi çok güzel ifade etti. Türk adaletine hala güveniyorum, güvenmeye de devam edeceğim" dedi. Anne Ferah Kural da "Savcı Barış Kurt'tan Allah razı olsun diyorum. Kapatılmış dosyayı iyice okumuş. Kızımın güzel hayatından nasıl gönderildiğini öğrenmek istiyorum. Maddi gerçeği öğrenmek istiyorum." dedi.

Aile Bakanlığı avukatı da sanıkların çelişkili ifadeleri olduğunu belirterek, sanıkların cezalandırılması gerektiğini belirtti.

ÖLDÜRMESİNİ GEREKTİREN SEBEP YOKTU

Sanık avukatları Köksal Bayraktar ve Dilek Helvacı ise müvekkillerinin 10 yıllık mağduriyet yaşadıklarını söyleyerek, Yargıtay'ın dosyayı usulden bozduğunu, buna rağmen mahkemenin ailenin avukatlarının talebi üzerine aldığı raporların da müvekkilleri lehine geldiğini belirttiler. Avukatlar, müvekkilleri Can Paksoy’un, Sinem Erköseoğlu’nu öldürmesini gerektiren bir sebep ve husumet bulunmadığını söylediler.

Nazlı Sinem davasında Paksoy kardeşlere beraat

"SOFYA’YA KAÇTI, DÖNMEDİ"

Avukat Rezan Epözdemir, karar arasında mahkemeye dilekçe vererek savcının mütalaasının verildiği gün ve mütalaanın gazetelerde yer almasından sonra 6 Ocak 2020’de sanık Can Paksoy’un, 23.25’te Bulgaristan Sofya’ya kaçtığını ve halen geri dönmediğini belirtti.

HER İKİ SANIĞA DA BERAAT KARARI VERİLDİ

Mahkeme heyetince,  sanıklar Can Paksoy ve Mahmut Emre Paksoy'un mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verildi. Adli emanette bulunan eşyaların delil olarak saklanmasına da karar verildi.

"KIZIMI ÖLDÜREN KATİL SOFYA'DA"

Ergun Erköseoğlu, duruşma sonrasında karara tepki göstererek "Yazın bunları, Sofya'ya kaçmış. Avukatları diyor ki, herhangi bir olay çıkmaması için. Kızımı öldüren katil, Sofya'da. Hepsini yazın, Türk adaleti böyle işte." dedi.

PAKSOY KARDEŞLERİN AVUKATLARI AÇIKLAMA YAPTI

Duruşma sonrasında basın açıklaması yapan Paksoy kardeşlerin avukatlarından Köksal Bayraktar, şunları söyledi:
"Müvekkillerimiz Emre Paksoy ve Can Paksoy hakkında isnat edilen suçun meydan gelmediği, delillerin bulunmadığı gerekçesiyle mahkeme heyeti beraat kararı verdi. Böylece 10 yıldan beri süren hukuk mücadelesi bugün kısmen sona erdi. Haklılığımız da ortaya çıktı. Çünkü iki genç arasında meydana gelen basit bir olay bu kadar büyütüldü ve 10 yıl boyunca iki masum genç kendi haklılıklarını, masumiyetlerini ortaya koymak için çeşitli deliller ileri sürdüler. Ortada kasten adam öldürme katiyen yoktu ve gene yoktur. Olaydan hemen sonra emniyet makamlarının ve adli tıpın vermiş olduğu çeşitli raporlarda, keşif raporunda ve dijital raporun incelenmesinde kaste dayanan bir eylemin bulunmadığını ortaya çıkarmıştır. Raporlarda, mağdure üzerinde yapılan incelemeler sonucunda kasten adam öldürmenin olmadığı ortaya çıktı. Adaletin bu şekilde tecelli etmesi nedeniyle gerçekten sevinçliyiz. Kurtulan iki masum gençtir." dedi.

Nazlı Sinem davasında Paksoy kardeşlere beraat

"KAÇMASINI GEREKTİRECEK BİR ŞEY YOK"

Can Paksoy'un kaçtığına ilişkin iddiaların sorulması üzerine avukat Dilek Helvacı da "Müvekkillerim iş adamı ve yurt dışı çıkış yasağı yoktu. 10 yıl boyunca da defalarca yurda girip çıkış yaptılar. Böyle bir şey asla söz konusu değil. Kaçmasını gerektirecek bir şey yok. En doğru karar, zaten beraat eden kişiler ve 10 yıl sonra tekrar beraat eden bu kişilerin kaçmasını gerektirecek bir şey yok. Bunların hepsi spekülatif iddialar. Mahkeme de 10 yıl sonra beraat kararı vererek, haklılığımızı tescil etti." diye konuştu.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)