Kahramanmaraş’ta eşi ve 3 çocuğunun mezarlarını müzeye çevirdi

Tekirdağ-Çorlu kara yolunda, 23 Ağustos 2011 tarihinde yaz tatili için Türkiye’ye gelen Elif Kılınç (31) ile çocukları Direnç (11), Yağmur (8) ve Eylül (5), trafik kazası geçirdi.

Kazada yaşamını yitiren Kılınç ile 3 çocuğu, Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesinin kırsal Kötüre Mahallesi Göncü Sokak’taki mezarlıkta toprağa verildi.

'Dört Melek Evi'

Eşi ve çocuklarını kaybeden Turabi Kılınç (42), daha sonra mezarlarının etrafını çevirip, betondan yapı inşa etti.

'Dört Melek Evi' adı verdiği müzeyi andıran yapıya eşinin gelinliğinden çocuklarının bisikletlerine kadar birçok kişisel eşya koyan Kılınç, ayrıca astığı fotoğrafların üzerine melek figürleri yerleştirdi.

Her yıl ziyaret ediyor

İngiltere'de yaşayan Turabi Kılınç, ailesini kaybettiği günün her yıl dönümünde Türkiye'ye gelip, yapı içindeki mezarları ziyaret ediyor.

Çiçek bırakıp, dua eden Kılınç, camekan içinde sergilenen eşyalara bakarak gözyaşı döküyor.

Kahramanmaraş’ta eşi ve 3 çocuğunun mezarlarını müzeye çevirdi ViDEO

“Her şeyi Londra'dan getirdim”

11 yıl geçmesine rağmen acısının ilk günkü gibi taze olduğunu belirten Turabi Kılınç, hüznünü DHA mikrofonlarına anlattı.

Kılınç, “Onlara doyamadım. Özel bir şey, anıt mezar gibi bir şey istiyordum. Müze şeklinde insanların gelip görebileceği, ziyaret edebileceği, dua edebileceği bir yer istedim. Çok özel bir yer olmasını istediğim için böyle bir şey yapma gereği duydum. Çok da iyi oldu, insanlar geliyor ve dua ediyor. Eşim ve çocuklarıma ait her şeyi Londra'dan getirdim.

“Evlat acısı kadar kötü bir şey yok”

Eşimin gelinliğini, çocuklarımın bisikletlerini, oyuncaklarını, eşyalarını, kızımın sazını her şeyini getirdim. Allah, kimseye evlat acısı yaşatmasın. Bu dünyada evlat acısı kadar kötü bir şey yok. Eşim ve 3 çocuğumu kaybettim. Benim her şeyim var; evim, arabam, iş yerim, her şeyim var. Hiçbir şeyim olmasaydı; en azından eşim veya çocuklarımdan birisi yanımda kalsaydı. Fakat olmadı. Şimdi elimden geldiği kadar hayata tutunmaya çalışıyorum.” dedi.