Özlem Zengin: Çocuklarımız X,Y,Z kuşağı gibi ifadelerle tanımlanmamalı
ensonhaber.com

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin, 24 TV'de yayınlanan 'Arafta Sorular' programına konuk oldu.

Özlem Zengin, sunucu Esra Elönü'nün sorularını yanıtlarken, programda birçok konu ele alındı.

"HAYAT BEKLENTİLERİ DEĞİŞTİ"

Zengin, Elönü'nün "İktidar ve muhalefet algısında ne değişti" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Her şey değişirken siyasetin ve siyasetin içindeki enstrümanların değişmediğini söylemek hayalcilik olur. Zaman içinde ben nasıl değiştiysem siyasetinde pek çok noktasında dönüşümün olduğunu görüyorum. Öncelikle seçmen değişti, farklılaştı. Burada sadece Z kuşağından bahsetmiyorum. Sadece gençler değil, bize oy veren herkesin hayattan beklentisi değişti. Siyasete yüklenen anlam değişti. Kendi hayatına dokunan daha küçük iyiliklerle mutlu olan seçmen haline geldi."

"ÇOCUKLARIMIZIN X,Y,Z, GİBİ İFADELERLE TANIMLANMASI DOĞRU DEĞİL"

Son günlerdeki Z kuşağı söylemlerine de değinen Zengin, "Çocuklarımızın; X kuşağı, Y kuşağı, Z kuşağı gibi ifadelerle tanımlanmasını doğru bulmuyorum. Anlamlı bulmuyorum. Her yeni gelen neslin kendince meseleleri algılama ile alakalı bir düşünme şekilleri var. Kuşaklar arasında farklılık olmasından daha tabi ne olabilir. Onlar bizim çocuklarımız ve hayata karşı itirazları olması gerekiyor. Çocuk itiraz edecek, eğer etmeyen bir nesil varsa sorunumuz var demektir.

"İTİRAZLARI ÖNEMSİYORUM, GENÇLERİ KATEGORİZE ETMEMELİYİZ"

İtiraz demek, soru sormak demektir, muhakeme etmek demek, neyi niçin yaptığını merak etmek demek, öğrenmenin en temel noktası bu. Çocuklarımızla ilgili bu meselenin, 'sorunlu nesil' gibi anlatılmasını problemli görüyorum. O yüzden gençlerle ilgili meseleler konuşulurken sorunlu tablo çizilmesini sıkıntılı buluyorum. Çocuklarımızın kendi fikirlerini anlatmaya çalışması, Türkiye için anlamlı, kıymetli ve faydalı. O yüzden kategorize etmeyelim." ifadelerini kullandı.

Özlem Zengin: Çocuklarımız X,Y,Z kuşağı gibi ifadelerle tanımlanmamalı

"HAYVANLARA KARŞI MUAMELEDE SORUN VAR"

Zengin, geçtiğimiz günlerde çalışmaları tamamlanarak TBMM'ye sunulan Hayvanları Koruma Kanun teklifine ilişkin de konuştu.

Kanunla ilgili detaylı bilgi veren Zengin, şöyle devam etti:

"Hayvanlara karşı muamelede bir sorun var. Bir grup insan hayvanlara acımasızca işkence ediyor, hayvanları öldürüyor, taciz ediyor. Bu bir sapıklık. Bu suçlar kanunda 'kabahat' olarak tanımlandığı için cezaların karşılığı çok azdı. Bunların ceza kanununa tekamül eden daha ağır yaptırımlara ihtiyacı var. Buna çok itiraz eden de oldu. Bunlar çıkmasın diye alttan alta uğraşan insanlarda vardı. "İnsanlar ile ilgili meseleler varken neden hayvanlarla uğarışıyorsunuz?" diye itirazda bulunan birçok insan oldu.

"KANUNU YAPMAYA MECBURUZ"

Hayvanlarla kurduğumuz ilişki farklılaştığı için mesela dünyada insan ve hayvan popülasyonun bir oranı var. Bizdeki bu mesele özellikle sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, para karşılığında alım satımın yapılması bu dengeyi bozmaya başladı. Biz sıkıntılı bir dönem içerisindeyiz. Bu kanunu yapmaya mecburuz.

Özlem Zengin: Çocuklarımız X,Y,Z kuşağı gibi ifadelerle tanımlanmamalı

"BAŞIBOŞ DOLAŞAN HAYVAN SAYISI AZALACAK"

Çocuklarını okula götürürken, işlerine gidip gelirken saldırgan olarak gördüğü canlılardan rahatsız olan da pek çok insan var. O yüzden her iki tarafından hakkını, hukukunu koruyacak bir kanun yapmaya uğraşıyoruz. Bunun yolu özellikle dışarıda başıboş dolaşan hayvan sayısını azaltmakla oluyor. Bu manada belediyelere barınak ve rehabalitasyon yerleri yapma zarureti getiriyoruz. Tabii bu çok büyük bir bütçe gerektiriyor.

"SÜS EŞYASI DURUMUNDAN ÇIKARILACAKLAR"

En temel yaklaşım hayvanları bir süs eşyası durumundan çıkarıyoruz ve her bir hayvanın hakkı olacak duruma getiriyoruz. Bunun takibini sağlamayı hedefliyoruz. Zaten bununla ilgili bir madde vardı ve bu madde korunuyor. Bu kanun üzerinden manipülasyon yapanlar var. 2004'te çıkan kanunla 'kurban' ile alakalı çok sarih bir madde var. Kurban kesme ile alakalı en ufak bir sıkıntı söz konusu bile değil."

Özlem Zengin: Çocuklarımız X,Y,Z kuşağı gibi ifadelerle tanımlanmamalı

"MÜSİLAJ HEPİMİZİN HATASI"

Elönü, Marmara Denizi'ni etkisi altına alan müsilaj problemini de gündeme getirerek "Müsilaj kimin hatatı" sorusunu yöneltti. Zengin ise şu açıklamalarda bulundu:

"Bu tür olaylar karşısında illa bir suçlu aramaya gerek yok. Bence bu kadar önemli meselelerde soracağımız öncelikli soru bu meseleden nasıl kurtulacağız, olmalıdır. Anlaşılan o ki bu hepimizin hatası. Bu kadar önemli meselelerde öncelikli soracağımız soru "Buradan nasıl çıkacağız?" olmalı. Bu durum hepimizin yaptığı bir şeyin sonucu. Enerjiyi bu noktada harcamak lazım."

Özlem Zengin: Çocuklarımız X,Y,Z kuşağı gibi ifadelerle tanımlanmamalı

'CUMHURBAŞKANI'NA ULAŞAMIYORUZ' SÖYLEMİ: ORTADA DUVAR FALAN YOK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik, "Etrafına duvar örülmüş" söylemlerine de yanıt veren Zengin,"Tayyip Erdoğan demek AK Parti demek, AK Parti demek Tayyip Erdoğan demek. Bunu birbirinden ayırmak mümkün değil. Cumhurbaşkanımız içinde parti ile olan bağı fevkalade önemli bir şey. Ortada duvar falan yok, nasıl olabilir böyle bir şey? Bu söylem, gerçeği yansıtmıyor. Yönetenin yeteri kadar hakim olmadığını dolaylı olarak ifade ediyorlar. Bunun söylemeyede kimsenin hakkı olmadığı kanaatindeyim.AK Parti'nin kendi içinde de tek bir fikir yok. Bir çatı fikir var evet ama, kendi içimizde de tartışmalar var farklı fikirlerde var.

Biz Cumhurbaşkanımızdan farklı kaç tane tez söylüyoruz. Siyasetin gündelik hayatın ötesinde kutuplaştığını düşünüyorum. Bir olay siyasetle anlatılmaya çalışılmasından itibaren müthiş bir kamplaşma meydana geliyor. Önce kimin hangi siyasi profilin ne söylediğine bakılarak bir tavır alınıyor. Bunu çok ürkütücü buluyorum. Yıkıcı bir etkisi var bunun." dedi.