İdlib'deki yıkımın uydu görüntüleri

Rusya ve Esad uçaklarının, sivilleri umursamadan bomba yağdırdığı İdlib uydudan görüntülendi.

Suriye'de Esad rejimine karşı iç savaşın başladığı günden bu yana rejime karşı direnen İdlib kenti özellikle son 3 yıldır Rus ve Esad yönetiminin savaş uçakları tarafından hedef alınıyor.

İdlib ve Astana görüşmeleri sonunda “çatışmasızlık bölgesi” olarak kabul edilse de, 2017 Eylül’ünden itibaren rejimin en önemli hedeflerinden bir haline geldi.

17 Eylül 2018 Soçi mutabakatı ile “silahtan arındırılmış ve çatışmadan uzak tutulacak bölge" konumu güçlendirilse de, İdlib’e yönelik hava saldırılarının ardı arkası kesilmedi.

UYDU GÖRÜNTÜLERİ DURUMU GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR

Son 18 aya baktığımızda İdlib şehir merkezinin nasıl bir enkaza çevrildiği bu uydu fotoğrafları ile daha iyi anlaşılıyor.

Fotoğraflar, gelen talepler üzerine, kendi ticari uyduları yardımıyla yeryüzündeki belirli bölgeleri görüntüleyen "Digital Globe" isimli şirket tarafından çekildi.

TEMMUZ 2018 - ARALIK 2019 ARASI

Bu şirket, küresel yardım kuruluşu “Save the Children - Cocukları Kurtarın” isimli sivil girişimin talebi üzerine Temmuz 2018 ile Aralık 2019 arasında görüntülediği İdlib şehir merkezi ve kırsalının fotoğraflarını geçtiğimiz hafta teslim etti.

Harvard Üniversitesi’nin yardımıyla analiz edilen fotoğraflarda yüz binlerce sivilin yaşadığı İdlib’in nasıl acımasızca enkaza çevrildiği net biçimde görülüyor.

BİNALARIN  ÜÇTE İKİSİ YIKILDI

Kentteki mevcut binaların üçte ikisinin hava bombardımanı ya da topçu atışıyle kısmen ya da tümüyle yıkıldığı belirtiliyor.

TÜRKİYE SINIRINDA ÇADIR KENTLER

Bu dehşet manzarasının bir başka yönü ise kuzeydeki Türkiye sınırından alınan fotoğraflarda ortaya çıkıyor.

Türkiye sınırında dümdüz ova izlenimi veren ıssız arazilerin, 18 ayda binlerce çadırla, adeta dev çadır kentlere dönüştüğü görülüyor.

1 MİLYON SİVİL TÜRKİYE SINIRINA GÖÇ ETTİ

“Çocukları Kurtarın” ve “Harvard Ünivesirtesi” araştırmacıları, fotoğraflarla birlikte yayınlanan raporda, sadece geçtiğimiz aralık ayında 1 milyon sivilin Türkiye sınırına doğru göç etmek zorunda bırakıldığını vurguluyor.

Raporda, yarısından fazlasını kadın ve çocukların oluşturduğu bu kitlenin çok kötü şartlarda yaşamak zorunda kaldıkları ve çocuklarda ölüm oranının hızla arttığı ifade ediliyor.