Fikirci Bey yazdı: SAÇMALAMADAN AYAKTA DURAMAYANLAR
Özel Yazı

Uzun zamandır muhalefetin alternatif siyaset oluşturamamasından, genel olarak da ülkenin makul bir muhalefet denetiminden mahrum kalmasından şikayetçiyiz.

Bu sorun, ana muhalefet liderinin bizzat kendi tabanı tarafından da kıyasıya eleştirilen son “saçmalamaları” ile artık tavan yaptı.

Bugün genel kanı şu ki Sayın Kılıçdaroğlu bırakın alternatif politikalar önermeyi, iktidara karşı düzgün bir eleştiri bile yapamamakta ve bolca yalana baş vurmaktadır. Üstelik bu yalanlar da öyle yenilir yutulur cinsten değildir ve Kılıçdaroğlu’nun mumu yatsıya kadar bile yanmamaktadır.

Biliyorsunuz en son “Katarlı öğrencilere Türk tıp fakültelerine sınavsız giriş hakkı” kuyruklu yalanı tüy dikmekle kalmadı, bizzat yalanın kaynağı özür dilemesine rağmen Kılıçdaroğlu bırakın özür dilemeyi, Twitter’da coştukça coştu.

Peki, sizce Kılıçdaroğlu neden böyle ve neden giderek daha kötü hale geliyor? Ben bunun nedeninin sadece insanları aptal yerine koymak ve kandırmaya çalışmaktan ibaret olduğunu sanmıyorum. Bakın, şimdi kendinizi Kılıçdaroğlu’nun yerine koyun ve şu sorulara açık ve net cevap vermeye çalışın:

Sayın Kılıçdaroğlu, dostlarınız arasında HDP de bulunuyor, biliyorsunuz HDP’nin şartlarından birisi “yerel yönetimlere özerklik verilmesi”dir. Siz bu şarta evet mi diyorsunuz? Şimdi ne desin Kılıçdaroğlu? Yerel yönetimlere evet dese, gitti kendi parti tabanının yarısı ve İP tabanının tamamı Hayır dese, gitti güzelim 6 milyon oy…

Sayın Kılıçdaroğlu, iktidara gelirseniz Ayasofya’yı yeniden müze yapacak mısınız? Evet dese gitti Karamollaoğlu’nun tabanı, hayır dese gitti laik taife…

Sayın Kılıçdaroğlu, iktidara gelirseniz PKK’nın Irak kamplarına yapılan operasyonları durduracak mısınız? Suriye’de PKK’nın uzantısı YPG’ye karşı Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatları ile oluşturulan güvenlik şeridini kaldırıp, Suriye’den çıkacak mısınız? Azerbaycan’a desteği kesip Karabağ’ın yeniden Ermeni işgali altına girme tehlikesine göz yumacak mısınız?

15 Temmuz’da Yunan’ın bile yapamadığını yapıp meclisimizi bombalayan teröristler hakkında ne düşünüyorsunuz? Onların artıklarıyla içeride ve dışarıda mücadeleyi sürdürecek misiniz yoksa hapistekilere af düşünüyor musunuz?

3. havaalanı, 3. Köprü, Marmaray ve Çanakkale köprüsünü yıkmayı düşünüyor musunuz? Ne desin Kılıçdaroğlu? Gönlünden geçenleri biliyoruz hatta bazen cesurca söylüyor da… YPG’nin terör örgütü olmadığını, Suriye’de bir saniye durmayacağını, Suriyelileri toptan kovacağını ve Türkiye’nin büyük projelerini yıkmaya gücü yetmese bile yenilerini yapanların “burunlarından fitil fitil getireceğini” açıkça söylüyor. Ama yine de düzgün bir cümle kurması imkânsız, çünkü kuracağı her dürüst cümlede Millet İttifakının bir cephesi çökecek. Tamamen dürüst konuşsa Millet İttifakı tamamen çökecek.

İşte bu nedenledir ki Kılıçdaroğlu saçmalamak zorundadır. Kılıçdaroğlu boşuna saçmalamamaktadır. Söyleyecek düzgün bir lafı olmadığı için, söylerse Millet İttifakı dağılacağı için saçmalamaktadır. Saçmalamakla gündem dolmayınca, yalan söylemek zorunda kalmaktadır.

E, bir şeyler söylemeden de bu beş benzemez taban nasıl konsolide edilecek, nasıl bir arada tutulacaktır? Yani merak etmeyin Kılıçdaroğlu ne dediğini gayet iyi bilmektedir. Boşuna onu söylediklerini tekzip etmeye veya özür dilemeye davet etmeyin. Söyleyecek düzgün bir lafı olsa zaten 10 yıldır söylerdi. Üstelik Kılıçdaroğlu tartışması nedeni ile asıl konu dikkatinizden kaçıyor.

Asıl mesele şudur ki Millet İttifakı işte böyle savunulması imkânsız bir oluşumdur. Bir çelişki yumağı, iktidara gelse ne yapacağı bilinemeyen bir kaos odağıdır. Dahası, ittifak üyelerinin hareketlerine dikkat ederseniz aslında pek de gönüllü olarak bir arada durmadıklarını, birileri tarafından birbirlerine rabıta edildiklerini hemen anlarsınız.

Millet ittifakı bisiklet gibidir, Kılıçdaroğlu’nun yalanları ile pedal çevrilmese, devrilir.

Yalnız bir süre sonra pedal yetmeyecek, ortaklardan birisi direksiyonu 90 derece kırıp bisikleti yine de devirecek gibi gözükmektedir.

@kalemciler