Fikirci Bey yazdı: PARTİ KURMUYORUM, RACON KESİYORUM
Özel Yazı

Yabancı medyada Türkiye ile ilgili 3 ana tema nedir derseniz;

1)    Ekonomisi battı

2)    Türk Lirası çakıldı

3)    Turizmi de battığı için döviz girişi neredeyse sıfır.

Yalnız ilginç olan buna gösterilen gerekçeler:

Doğu Akdeniz’e müdahale ettiği için battı,

Ayosofya’yı cami yaptı, hilafete geçeceği için Batı’yı korkuttu battı,

Hatta,

Gazetecileri hapse attığı için battı…

Hiç kimse de demiyor ki bütün dünya battı

Demiyor ki ABD’de işsizlik yüzde 33

Demiyor ki ABD’de her gün 1000 kişi Covid 19’dan ölüyor.

Biliyoruz dolar tavan yaptı.

Ama kimse de sorgulamıyor; kendisi batan ülkenin parası neden bizde tavan yapıyor? Nasıl bir mekanizma çalışıyor?

2002’de dolar 1.7 TL idi

2013’te 1.8 oldu

Doları 10 yıl bu kadar istikrarlı tutan başka bir iktidar hiç olmadı

2013’ten sonra 2 TL’yi geçti

2015’te ise 3 TL oldu.

Yani dolar 15 yılda bir kat arttı. Bu da yılda ortalama yüzde 7’lik bir enflasyon demektir.

2015’ten 2020’ye kadar ise 7 TL’yi geçti.

Yani bu kez 5 yılda bir kat arttı.

Peki ben mi sayayım 2015’ten sonra neler oldu?

2011’de başlayan Suriye iç savaşının sonuçları görülmeye başladı

2013 yılının Mayıs’ında Gezi yağmacılığı, Aralık’ında ise 17-25 Aralık 1. Darbe girişimi yaşandı

2015’te ise darbeciler doğrudan halka saldırdı.

Bugüne kadar darbeci haydutların ve Gezi çapulcularının Türkiye’ye verdiği zarar çok tartışıldı. Ama asıl asla hesaplanamayacak olan, Türkiye’ye olan güvenin ve Türkiye’nin itibarının ne kadar sarsıldığı ve bunun ne kadar kalıcı zarar verdiğidir.

Darbeciliğin ve çapulculuğun olmadığı bir Türkiye bugün nerede olurdu? 2013 öncesindeki ivmeye bakarsanız tahmin edebilirsiniz.

Onun için bir yandan darbe çığırtkanlığı, sokak çağrıları yapıp bir yandan da “Dolara tavan yaptırdılar, memleketi batırdılar” ikiyüzlülüğünün halkta karşılığı yok.

Anketler bütün bu sorunlara karşın sadece “kararsızların” sayısının arttığını gösteriyor. Hiçbir anket muhalefetin oylarının arttığını göstermiyor.

Hükümet, krizi aşmak için çok çeşitli projeler geliştiriyor.

Hükümet başarısız mı?

Bunlar doğru projeler mi?

Yoksa faizleri yükseltmek mi gerekir?

Dolar rezervlerini eritmek hatalı mıdır?

Başka neler yapılabilir?

Siz bu konuda muhalefetin herhangi bir fikrini duydunuz mu?

Genel olarak insanların, “yahu, şunlar gelse her şey düzelir” veya “düzelme yoluna girer” dediği herhangi bir hareket var mı?

Öyle ise seçime hala 3 yıl varken nedir bu muhalefetin kabına sığamaması?

Yapılacak çok doğru şeyler var da bunu bir tek Sayın Muharrem İnce mi biliyor?

Liseden Marksist hocamızın post-Marksist bir çözümü mü var?

Nerede o “dünyanın herhangi bir yerinde krizi çözmeye gitse 3 ayda tüm sorunları çözecek ekibin” reçetesi?

Zor günlerden geçtiğimizi herkes biliyor ve kimsenin de böyle sihirli değnekle, mucize reçetelerle bundan çıkacağımıza inancı yok. Hele hele Meclis yapısındaki bir değişikliğe bel bağlayan hiç yok.

Ana muhalefet her zaman huzursuzdu. Ama sanırım bu kez bir yol ayrımına geldi.

Geldi de, kendinde yapısal değişiklik düşünmeyen muhalefetin tek yapabildiği bölünmek.

Bir zamanlar genel seçim dışında ve farklı dinamikler nedeniyle, özellikle de parti dışı nedenlerle CHP’nin oyunu 3-5 puan artırıp yüzde 30’lara çıkaranlar bu yüzde 30’un kendilerinin olduğunu, tek başlarına seçime girerlerse buna yakın bir oy alacaklarını sanıyorlar. Oysa o yüzde 25’ten önemli bir parçanın ayrılması için anlamlı bir neden, bir proje, bir program yok.

“Yıllardır seçim kazanamıyoruz, bu ne yaa?”dan başka anlamlı bir laf ettiklerini de duymadık.
@kalemciler