Fikirci Bey yazdı: HDP’NİN TİMSAH GÖZYAŞLARI
Özel Yazı

Daha önce defalarca söylemiştim; AK Parti, Türk siyasetinde bir turnusol kâğıdı görevi görmüştür. Yıllarca kendini demokrat, muhalif diye pazarlayan güruhun aslında nasıl da vesayeti arkalayıp seçilmişlere saldıran faşistler olduğunu ortaya çıkarmıştı.

İzlediği başarılı sosyal devlet projeleri ile yıllarca kendilerini sosyal demokrat olarak pazarlayan ama çalacak başka bir şey bulamayınca belediyenin temizlik malzemeleri üzerinden hırsızlık yapanların ipliğini pazara çıkarmıştı. Özellikle sağlık sektöründe ve konut edinme konusunda izlediği başarılı sosyal politikalar, yıllarca halkın desteğini AK Parti'nin arkasında tuttu.

Yine yıllarca kendini barış sever diye pazarlayan Kandil kuklalarının ipliğini de çözüm sürecinde pazara çıkarmıştı. Çözüm süreci bir hata değildi. İnsanlara barış, kardeşlik elini uzatmak suç değildir. O eli ısırmak suçtur. Hala “megri megri” diye tepinen ve AK Parti'yi terörle masaya oturmakla suçlayan ırkçı faşistler, bugün de utanmadan PKK’nın kuklası HDP’nin yanında yer alıyor.

Evet, HDP’ye kapatma davası olarak adlandırılan yasal süreç başlatıldı.

Ve tabii HDP’nin en sevdiği günler de geldi.

Bakmayın siz HDP’nin kapatılmaya dökeceği timsah gözyaşlarına. HDP’nin en sevdiği kısım Meclis'ten atılmak olacaktır.

AK Parti 2015’te, siyasi partilerin "temelli" kapatılması hükmünün yürürlükten kaldırılmasını öngören Anayasa değişikliği teklifini TBMM Başkanlığı'na sundu. Teklifin görüşüleceği günlerde HDP, Meclis'i başka nedenlerle protesto etmiş, Meclis'e gelmemişti. Yani güya hem hayır demedi hem de yasanın çıkmasına destek olmadı.

HDP esasen parti kapatılmasına karşı değildir. Nitekim o gün Meclis'e gelmeyenler günü gelince de Meclis'ten çıkmayacaklar, yani Meclis'i işgal edeceklerdir. Çünkü onlar Meclis'i bir siyaset üretme alanı değil siyasi şov yapma alanı olarak görmektedir. En sevdikleri kısım da polis tarafından yaka paça Meclis'ten atılma kısmıdır. Çünkü HDP, mağdur edilmek ve PKK’nın “bakın bizi Meclis'ten attılar, dağdan başka çaremiz kalmadı” mesajını iletmek için orada bulunmaktadır.

Yıllarca seçim barajından şikayetçi oldular, barajı aşıp meclise girdikleri günden itibaren de nasıl atılacağız provası yaptılar. Şehit cenazelerine değil, terörist leşlerine gittiler. Çocuklarını PKK’dan geri isteyen annelere hakaret ettiler.

Piyeslerinin birinci perdesini açtılar bile. HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği, paylaştığı bir Twitter mesajının suç unsuru içermesi nedeni ile mahkeme kararı ile düşürüldü. Konu Anayasa Mahkemesi'nde.

Tabii anında yaygara koptu ve Gergerlioğlu Meclis'i terk etmeyeceğini açıkladı. Yani işgal başladı, tabii “dostları” da yanında yer aldılar. (Dostları sözcüğünü tırnak içine aldım çünkü merak ediyorum o dostlarla iktidara geleceğini söyleyen majör muhalefet ne yapacak?)

Şimdi açın bütün muhalif basına, hepsinde Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesine gelen tepki mesajları kaynıyor. Ama bir tanesi de Gergerlioğlu’nun mahkumiyetine neden olan mesajı bir kez daha hatırlatmıyor. Biz hatırlatalım. Gergerlioğlu paylaşımında, bize PKK’nın mesajını getiriyor ve devlet bir adım atarsa PKK’lı teröristlerin barışı bir ayda getireceklerini söylüyordu. Devlet çözüm sürecinde 10 adım attığında masaya tekme atıp savaşı Diyarbakır’ın içine sokan ve hendeklerde boğulan teröristler mi bize barış bağışlayacakmış?

Biz de biliyoruz nadim olduklarını ama son günlerin moda deyimi ile “yok öyle bir dünya”.

Isırdığınız elden size sadece tokat gelecektir.

Tahmin edeceğiniz gibi HDP’ye vurunca ilk ses ABD hükümetinin basın sözcüsü Ned Price’dan, ikinci ses de Avrupa Parlamentosu Milletvekili Kati Piri’den geldi.

Ned Price, Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi kararını “rahatsız edici” bulmuş, HDP hakkında açılan kapatma davası içinse “Türk seçmenlerin iradesinin haksız yere ihlali ve milyonlarca seçmenin temsil hakkından mahrum edilmesi” olarak racon kesmiş.

Piri ise “Parlamenter dokunulmazlığının kaldırılması, yasa dışı, ahlâka aykırı ve korkakça bir eylemdir" demiş.

Price’a “PKK teröristlerinin ve onun yasal uzantılarının bize, ülkemize verdiği rahatsızlık yanında sizin rahatsızlığınız hiç kalır” denilebilir.

Seçmen iradesinin gaspına gelince siz onu çocuklarını PKK’ya kaptıran annelere sorun bir.

Piri’ye ise cevap vermeye gerek var mı bilmiyorum, bizim bir mahkememizin kararını “yasa dışı” bulmak haddini nereden bulduğunu sormak lazım.

Ayrıca hangi yasaymış bu? Hani şu İspanya'nın doğusundaki Katalonya özerk yönetimindeki bağımsızlık yanlısı girişimlerle bağlantılı olarak, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına itaatsizlik ve görevini kötüye kullanmakla suçlanan Katalan Milletvekili Francesc Homs'un dokunulmazlığını kaldıran yasa mıymış?

Tabii müzmin muhalifler de bu tweet'leri anında RT ederek bize “bakın bakın ABD ve AB size çok kızdı! Göreceksiniz gününüzü” demeye getiriyorlar.

Bizim göreceğimiz çok günler var ama PKK ve onun kuklalarının günü sayılı.

Hadi inşAllah...

@kalemciler