Bir gazeteci olarak TBMM’nin oturumlarını canlı ve tv kanalıyla hep izlemeye çalıştım.
Bilen bilir; son 18 senedir CHP, her öneriye karşı çıkmış, engellemeye çalışmış, engelleyemezse çıkan kararı Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşımıştır. Herhalde son 18 yılda AYM’ye CHP’nin yaptığı başvuru sayısı, tüm Cumhuriyet tarihini ikiye katlar.
Özetle son 18 yılda ne yapıldıysa CHP’ye RAĞMEN yapılmıştır.
CHP her şeye karşıdır.
Ama günümüzde altından zemini epeyce kaymış bulunan bu zihniyetin o kadar da “hayır” deme şansı kalmamıştır.
Akıntı o kadar güçlüdür ki artık CHP’nin molozlarını da önüne katmış sürüklemektedir.
Türbanlıları okullardan kovan, Meclis'e gelen türbanlıya haddini bildirmeye çalışan CHP, sonunda birkaç numune başörtülü bulup yakalarına altı ok rozetini iliştirmeye mecbur kalmıştır. Bunu da açılım saymıştır.
Hatta daha da ileri gidip parti meclisine 1993 doğumlu (yani CHP’nin sabık tarihini hiç görmemiş) bir başörtülü hanım kızı da alarak bir “lütufta” bile bulunmuştur.
Ne var ki günümüz Türkiye’si artık böyle gündemi on-on beş yıl geriden takip etmeyi kaldırmayacak kadar dinamiktir. AK Parti'nin getirdiği reform dalgaları artık CHP’yi arkadan itmekte, CHP de halka ayıp olmasın diye “kerhen” harekete geçmek zorunda kalmaktadır.
Nitekim CHP, Diyarbakır Annelerini ancak bir yıl görmezden gelebilmiştir. Daha fazlasına CHP tabanının tahammülü kalmayınca CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel, Diyarbakır Annelerini ziyaret etmek zorunda kalmıştır.
Umarım Kılıçdaroğlu bunu, sayesinde iki büyük şehir belediye başkanlığı aldığı koalisyon ortağına nasıl anlatacağını önceden hesaplamıştır.
Herhalde “valla ben gitmedim, onlar gitmiş…” veya “biz gitmezdik, arkadan ittiler” demeyecektir.
Şimdi asıl CHP’yi acımasızca arkadan itecek bir reform tsunamisi geliyor. Yeni anayasaya hazırlık çerçevesinde “İnsan Hakları Eylem Planı”…
Plan 9 amaç ve 50 hedeften oluşuyor. 11 temel ilkeden hareket ediyor.
Hemen birkaçını yazayım:
4. Kamu hizmetinin herkese eşit, tarafsız ve dürüst biçimde sunulması, bütün yönetsel faaliyetlerin temel özelliğidir.
5. Mevzuat, tereddüt doğurmayacak şekilde açık, net, anlaşılır ve öngörülebilir kurallar içerir, kamu otoriteleri bu kuralları hukuk güvenliği ilkesinden ödün vermeden hayata geçirir.
7. Devlet, girişim ve çalışma hürriyetini rekabete dayalı serbest piyasa kuralları ile sosyal devlet ilkesi çerçevesinde korur ve geliştirir.
Bunların herhangi birine itiraz edebilecek aklı başında kimse var mıdır?
Başka neler var? Hayvanların “mal” değil “can” olarak görülmesi var, mesai saatleri dışında derdest edilip götürülmeme var, herkesin kendi dini bayramında izinli sayılması var.
Kısaca aklı başında kimsenin “olmaz” diyemeyeceği demokratik bir reform paketi var.
Peki, şimdi CHP ne yapacak?
Bu itki ile yüzüstü kapaklanmak istemiyorsa evet diyecek.
Henüz bir kulp taktıklarını duymadım ama yine de bekliyorum itirazlarını.
Aklı başında insanların itiraz etmeyeceği bir reform dedik, herkesin itiraz etmeyeceği demedik…
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış