Evlat nöbetindeki baba Nurettin Ödümlü: Beni öldüremediler, evladımı kaçırdılar

Diyarbakır’da, evlatları PKK tarafından kandırılarak dağa kaçırılan ailelerin, 3 Eylül 2019 tarihinde HDP İl Başkanlığı binası önünde başlattıkları evlat nöbeti kararlılıkla sürüyor.

Farklı şehirlerden bir araya gelen aileler, eylemin 793’üncü gününde nöbet çadırındaki umutlu bekleyişlerini sürdürdü.

Siirt'in Şirvan ilçesinde 2014 yılında 17 yaşındayken kaçırılan oğlu Yusuf için eylemini sürdüren Nurettin Ödümlü, o günden beri oğlundan haber alamadığını söyledi.

Kendisinin muhtar ve güvenlik korucusu olduğunu ifade eden Ödümlü, terör örgütünün tuzak kurarak oğlunu kaçırdığını belirtip, şu sözleri kaydetti:

“HDP oğlumu kandırıp dağa kaçırdı, 7 yıldır çocuğumun sesini duymamışım. HDP'ye oy verenler bir düşünsün, onların kendi evlatları yok mudur? Yetmez mi bu kanın dökülmesi. Bu Kürt evlatlarını, gençlerini bitirdiler.

Evlat nöbetindeki baba Nurettin Ödümlü: Beni öldüremediler, evladımı kaçırdılar ViDEO

“BANA TUZAK KURDULAR”

Ben hem köy korucusuydum hem de muhtardım, devletimi de seviyordum, bu nedenle bana tuzak kurdular, 'bunu öldürelim' dediler öldüremediler, güçleri yetmedi, bu defa evladımı kaçırdılar.

“SİİRT’TE YÜK VAR İNDİR, SANA YEVMİYE VERELİM DİYEREK GÖTÜRÜYORLAR”

HDP Siirt Belediyesi’nden 2014 yılında gece otomobille Şirvan'a geliyorlar, çocuğuma 'gel Siirt'e bir yük var indir, sana 2 yevmiye verelim' diyerek götürüyorlar. Orada götürdüler çocuğumu.

“ÖLÜP ÖLMEDİĞİNİ BİLMİYORUM, YAŞADIĞI HAYALİYLE YAŞIYORUM”

Bu nasıl insan hakkıdır, bu nasıl demokrasidir, bu nasıl eşitliktir. Milletvekili olmak için bin tane Kürt gencini ölüme götürüyorlar. 2017'de Sincar'da olduğunu öğrendim, 2019'da da ölüm haberi geldi oğlumun. Çocuğumun ölüp ölmediğini bilmiyorum, onun yaşadığı hayaliyle yaşıyorum. Yusuf oğlum sana sesleniyorum, senin için ölmüş diyorlar, eğer sağsan bize yaşadığını bildir. Kaç gel orada Barzani askerine teslim ol. Oradaki bütün gençlere de sesleniyorum, siz niye öleceksiniz. HDP milletvekilleri kendi çocuklarını Avrupa'da okutuyorlar, sahillere gönderiyorlar, villalarda yaşatıyorlar, siz orada mağaralarda onlar için ölüyorsunuz. Hepiniz teslim olun gelin.”