Devlet Bahçeli'den 'barajı geçemeyecek' yorumlarına cevap
ensonhaber.com

MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında değerlendirmelerde bulundu.

Bahçeli, gündemine seçim barajı yorumlarını da aldı.

MHP'nin 2023 seçimlerinde barajı geçemeyeceğine yönelik yorumlara sert eleştirilerde bulunan Bahçeli, "MHP 53 yıldır tuzakları bozuyor." dedi.

"MHP yüzdelere sığmaz, barajlarla sınırlandırılamaz"

MHP'nin her daim haklı olduğuna dikkat çeken Bahçeli, "53 yıldır Türk-İslam ülküsüne leke sürmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakıyor. Dün haklıydık, bugün haklıyız.

Allah şahit yarın da haklı çıkacağız. Hakkımızı yiyenlerle, halkımızı incitenlerle bu dünyada da, mahşerde de hesaplaşacağız. MHP oranlara sığmaz, barajlarla sınırlanamaz. Türklüğün baraja takılacağını söyleyenler müstevli kalıntılardır." ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli'den 'barajı geçemeyecek' yorumlarına cevap VİDEO

Devlet Bahçeli'den 'barajı geçemeyecek' yorumlarına cevap

"Anket yaparken CHP'de mi bulunuyorsunuz, Kandil'de mi geziyorsunuz?"

CHP ve Kandil göndermesini aynı cümle içerisinde kullanan Bahçeli, "Devamlı hale gelen algı operasyonları ile kamuoyunda partimizin gerilediğini yazan kokuşmuş araştırma şirketleri, alayınıza soruyorum; siz anketleri yaparken CHP Genel Merkezi'nde mi bulunuyorsunuz, Kandil'de mi geziyorsunuz?

Bu anketçilere umut bağlayan siyasetçilere bizim ölümüz bile sizin dirinizi yerle yeksan eder. Şimdiden haberiniz olsun 2023 Haziran'da sokağa çıkacak yüzünüz bile olmayacaktır." dedi.

Devlet Bahçeli'den 'barajı geçemeyecek' yorumlarına cevap

Hayat pahalılığı

Bahçeli, açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi:

"Türkiye'nin 100'üncü kuruluş yıl dönümü kutlu gelişmelere gebedir. Sorumlu, dikkatli, ağız birliği halinde mücadelemizi sürdürmeliyiz. Enflasyon artmış olabilir, hayat pahalılığından sızlanmalar görülebilir. Bunların hepsi geçicidir.

Sabırla, sağduyuyla ve metanetle tarihi yolculuğumuza devamdan başka seçeceğimiz yoktur. Dünya çapında makroekonomik dengeleri olan hiçbir ülke yoktur. Hiç kimsenin mağdur olmasını istemeyiz. Allah nimetin kefilidir, bugün elimizde yoksa yarın olacağına inanırız.

Pirenin deve yapılmasına, bir kaşık suda fırtınalar koparılmasına duyarsız kalamayız. İnsan kemale erdikçe tavır ve davranışlarında sükunete uğrayacaktır.

KDV indirimlerine rağmen etiketleri indirmeyenler insafsızlığın pençesindedir. Stokçulukla cebini düşünenler fırsatçılardır. Bizim fırsatçılığı, karaborsacılığı gelir kapısı görenler baştacımız değil. çıkan enflasyon indirilecektir.

Buça'daki görüntüler

Savaşların çehresi, çatışmaların çerçevesi köklü devrimlere uğramıştır. Savaş siyasetin şiddete dayalı araçlarla idame edilmiş şeklinden başka bir şey değildir. Tarih boyunca değişmeyen kural şudur; bir devletin rakiplerine karşı aşırı derecede silahlanıp tehdit haline gelmesi savaş riskini de getirmiştir.

Roma İmparatorluğu için yıkılan Kartaca için, birkaç yüzyıl sonra Roma'nın da haritadan silinmesi paye olarak değerlendirilemez. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta bunu görmek mümkündür. Yeni savaş konseptinde yalan haberler, siber müdahaleler, ekonomik manipülasyonları devreye alınmaktadır.

Ukrayna'nın Buça şehrinde yaşandığı iddia edilen sivillerin katledilmesiyle ilgili haberler incelenmeye muhtaçtır. Toplu mezar ve vahşet manzaraları ciddi tepkilere neden olmuştur. Katledilen sivillerin paylaşılan görüntüleri insanlık vicdanında infiale yol açmıştır.

Bunun düzmece bir olay mı yoksa katliam mı olduğu henüz anlaşılmamıştır. İlerletilen kara kampanyalara alet olamayız. Burada asıl nokta ateşkes ve barış görüşmelerinde mesafe alındığı zamanda bu görüntülerin ortaya çıkmasıdır. Rusya bunun kurgu olduğunu açıklamıştır. Ancak ABD'den Fransa'ya, AB'den NATO'ya kadar ülke ve kuruluşlar Buça'da savaş suçu işlendiğini duyurmuşlardır. Savaş ve çatışmalar sırasında yalan ve saptırılmış haberlere ihtiyaç hissedilmiştir.

Irak işgalinde kimyasal silahlar gerekçe gösterilmişti. ABD Dışişleri Bakanı, BM toplantısında kitle imha silahlarının varlığını ileri sürerek, Irak'a müdahale edilmesini savunmuştu. Kuveyt'in işgal edildiği yıllarda, 312 Iraklı bebeği öldürdüğü sözde görgü tanıklarının anlatımıyla söylenmişti. Görgü tanığının hiçbir hastanede çalışmadığı, böyle bir şeyin de yaşanmadığı ortaya çıkmıştı.

Buça'da gerçekten bir sivil katliamın yaptığına ilişkin bir görüş bildirmemiz şu anda güçtür. Elbette bu olay gerçekleşmişse hesap sorulması hukuk kuralıdır. Sivil insanların katlini hiçbir bahane haklı gösteremez. Bize dayatılan fotoğraf ve haberlerle kesin yargıya varmak peşin hükümlülüktür. Buna niye gerek duyulmuştur, kimler gerek duymuştur? Türkiye'nin iki ülke arasında yürüttüğü müzakerelerden rahatsızlık duyanlar vardır.

Bize göre katliam iddialarının, İstanbul'daki müzakereden sonra gündeme taşınması ya tesadüf ya da komplodur. CHP'nin ne dediği, İP'in ne üfürdüğü değersizdir. Nihayetinde takip edilen milli bir dış politika vasıtasıyla uzun vadeli çıkarlarımız desteklenmektedir. Kimin kiminle yürüdüğünü, nasıl bir planlama içinde olduğunu bilen, gören, değerlendiren bir akla sahibiz. PKK/YPG'ye 100 milyonlarca dolar ayıran ABD'nin maksatlı tazyik ve telkinlerine nasıl itibar edelim? Devamlı rehavet anımızı kollayan sözde dostlarımıza nasıl güven duyalım?

ABD politikalarına hakim olan ana fikir, barış ve demokrasi istikametinde ilerleyen dünyanın gelişmesine olanak sağlamaktı. 1900'lü yılların ikinci yarısında işbirliği alanları ile çıkarların çarpıştığı bloklar olarak taksim edilmiş, ABD de Sovyetler birliğinde iki uca sahiplenmişti.

Pakistan, Tunus, Macaristan

Dost ve kardeş ülke Pakistan'ın içine çekilmek istendiği anafordan demokratik iradeyle başarıyla çıkmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Tunus'un siyasi istikrar ve dengeye kavuşması beklentimizdir. Macaristan'da Orban liderliğinde kurulan ittifak muhalif 6 partiyi ters köşeye yatırmış, Soros'u boşa düşürmüştür. Dış destek ve tazyiklerin işe yaramadığı, başkalarına kurşun askerlik yapanların sonunun iyi olmadığı anlaşılmıştır.

"TBMM'de terörist ve terör sempatizanı görmek istemiyoruz"

CHP'nin, İP'in ve diğer zillet partilerinin küresel ekonomideki sarsıntıların Türkiye'ye yansımasından rant devşirmeye çalışması hastalıklı bir siyasettir. Acıda, tasada, sevinçte, mücadelede, fedakarlıkta, ahlakta, millilikte yoklar.

Yalanda, talanda, iftirada, sahtelik ve yüzsüzlükte varlar. Alayı birden Sorosçu Kavala'yla yatıp kalkıyorlar, terörist Demirtaş'ı serbest bırakmayı planlıyorlar. Kılıçdaroğlu sorarım sana, gazileri içeri mi tıkacaksınız, terörle mücadeleyi mi keseceksiniz? Sayın Kılıçdaroğlu sen aslında çift kişiliksin. Karanlıkta uyanıp, aydınlıkta gafilsin.

Terörist Demirtaş bunların ortak paydasıdır, Aysel Tuğluk değildir. İP'in başı da terörist Demirtaş ve Kavala'yla ilgili süreçleri karanlık olarak görüyormuş. CHP kuzuların sessizliğine gömülmüştür, İP üç maymunu oynamakla meşguldür.

Biz TBMM'de terörist ve terör sempatizanı görmek istemiyoruz. Bir tarafta milletvekili maaşı alıp diğer tarafta terör kamplarına kaçmak hainliktir."