Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kanal İstanbul şehrin geleceğini kurtaracak
AA

Mega proje Kanal İstanbul için ilk kazma vuruldu...

Kanal İstanbul Projesi'nde yer alan Sazlıdere Köprüsü Temel Atma Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşti.

TÜRKİYE'NİN KALKINMA TARİHİNDE YENİ BİR SAYFA

Törende Kanal İstanbul ile ilgili açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, projenin Türkiye'nin kalkınma tarihinde yeni bir sayfa açtığını söyledi.

İstanbul Boğazı'nın çoktan alarm vermeye başladığını da belirten Cumhurbaşkanı, "Gemi geçişlerine Boğaz'ı kapatamayacağımıza göre, yeni kanal inşası düşüncesini gündeme getirdik." dedi.

"İSTANBUL'UN GELECEĞİNİ KURTARMA PROJESİ OLARAK BAKIYORUZ"

Açıklamalarına "Kanal İstanbul'a, İstanbul'un geleceğini kurtarma projesi olarak bakıyoruz." sözleriyle devam eden Erdoğan, projenin amacının İstanbul Boğazı ve çevresinde yaşayan vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamak olduğunu ifade etti.

Erdoğan: Kanal İstanbul şehrin geleceğini kurtaracak

"İÇ VE DIŞ BADİRELER, PROJENİN İLERLEMESİNİ GECİKTİRDİ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklamaları şu şekilde:

"Bugün Türkiye'nin kalkınma tarihinde yeni bir sayfa açıyoruz. Kanal İstanbul Projesi'ni bundan 11 yıl önce milletimizle paylaşmıştık. Türkiye'nin bu süreçte yaşadığı iç ve dış badireler sebebiyle projenin ilerlemesi biraz gecikti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kanal İstanbul şehrin geleceğini kurtaracak

"HAFTALARCA YANAN PETROL GEMİLERİNİN GÖRÜNTÜLERİ VARDI"

Gemilerin karaya çarpması halinde hem kültürel miras zarar görüyor hem ciddi yıkım ve yangınlarla karşılaşabiliyoruz. Yaşı ilerlemiş İstanbulluların hafızalarında Boğaz'da haftalarca yanan petrol gemilerinin görüntüleri vardır. Z Kuşağı, tüm bu gençlere sesleniyorum. Tüm bu olanlar bitenler, 19-20 yıldır bu ülkede iktidarda olan bizler, neleri gerçekleştirdik, hangi adımları attık, bunları bilmeniz gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kanal İstanbul şehrin geleceğini kurtaracak

"GEMİ GEÇİŞLERİNİ KAPATAMAYACAĞIMIZA GÖRE, YENİ BİR KANAL İNŞASI GÜNDEME GELDİ"

İstanbul Boğazı alarm zilleri vermeye başlayalı çok oldu. Müsilajla ilgili Marmara bakın ne durumda? Nedir bu durum diye hep yandık diyoruz. Gemi geçişlerine Boğaz'ı kapatamayacağımıza göre, yeni kanal inşası düşüncesini gündeme getirdik. Kanal İstanbul'a, İstanbul'un geleceğini kurtarma projesi olarak bakıyoruz. Amacımız, İstanbul Boğazı ve çevresindeki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamaktır."

"BİRÇOK FAYDAYI AYNI ANDA SAĞLAYACAK BİR PROJEDİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diğer açıklamalarından satır başları şu şekilde;

"Aziz milletim; Kanal İstanbul projesiyle amacımız her şeyden önce, İstanbul Boğazı ve çevresindeki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamaktır.

Boğazın tarihi ve kültürel dokusunu güvenlik altına almak için de bu projeye ihtiyaç vardır. Gemi trafiği yükünün hafifletilmesi, Boğazın giriş ve çıkışındaki beklemelerin azaltılması, Boğazdaki seyir zorluğundan kaynaklanan sıkıntıların ortadan kaldırılması da projenin amaçları arasında yer alıyor.

Elbette ülkemizin küresel ticarette daha etkin rol oynaması, ulaştırma ve lojistik koridorlarından daha fazla pay almasıyla diğer stratejik unsurları da bunlara eklememiz gerekiyor.

Proje kapsamında yer alan 500 bin kişi kapasiteli yerleşim alanları, depreme hazırlık için gereken alternatif yerleşim alanları oluşturulması konusundaki eksiğimizi de kapatacaktır. Görüldüğü gibi, bu pek çok faydayı aynı anda sağlayacak bereketli bir projedir.

"DİKİLİ BİR AĞACINIZ BİLE YOK"

Kanal İstanbul fikrini milletimizle paylaştığımız 27 Nisan 2011 tarihinden itibaren proje en ince detayına kadar çalışıldı. Önce güzergah, ardından sondaj ve ön proje, daha sonra etüt proje, takiben ayrıntılı saha ve laboratuvar çalışmalarıyla ÇED süreci yürütüldü.

Her ne kadar birileri kendi yetki alanlarında olmayan hususlarla ilgili bize sorulmadı diye sızlanıyorsa da, projenin her aşaması hukuka ve bilime uygun şekilde yürütüldü ve tamamlandı. Şimdi buradan sesleniyorum, bize sorulmadı diyenlere sesleniyorum; unutmayın, kime sorulması gerekiyorsa onlara sorulmuş ve yola böyle çıkılmıştır.

Ya siz zaten bu ülkede bugüne kadar dikili bir ağacınız yok, bu ülkede sizler şu ana kadar Yavuz Sultan Selim Köprüsü yaptık, aynen bugün Kanal İstanbul için nasıl çıldırıyorsanız orada da öyle çıldırdınız.

"SİZİ DİNLESEYDİK BU PROJELERİ YAPAMAZDIK"

Marmaray’ı yaptık, Marmaray’da yine aynı şeklide önümüzü kesmeye çalıştınız çılgınlar gibi, ama yaptık. Avrasya Tünelini yaptık, yine onun da önünü kesmek istediniz.

Osman Gazi’yi yaptık, onun da önünü kesmek istediniz. İstanbul-İzmir yolunu yaptık, onun da önünü kesmek istediniz. Eğer biz sizi dinlemiş olsaydık bunların hiçbiri yapılamayacaktı. Birinci köprüyü yaptık bizden önceki büyüklerimiz, onların da önünü kestiniz. Fatih Sultan Köprüsünde aynı şeyleri yaptınız.

Eğer o zamanın iktidarları sizi dinlemiş olsaydı bugün ne Şehitler Köprüsü olacaktı, ne Fatih Sultan Köprüsü olacaktı, ne de Yavuz Sultan Selim Köprüsü olacaktı.

Dinlemedik, dedik ki kervan yürür ve kervan yürüdü. Nissibi Köprüsünü yaptık, eğer bunları dinleseydik Nissibi Köprüsü de yapılamayacaktı. Ama biz dinlemedik, yolumuza devam ettik. Zaten bu hususlarda en küçük bir eksiklik, yanlışlık, usulsüzlük olsaydı şimdiye kadar çoktan ortaya çıkardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kanal İstanbul şehrin geleceğini kurtaracak

"BU BİR ÇEŞME AÇILIŞ TÖRENİ DEĞİL"

Mevcut güzergah 5 ayrı alternatif arasından bilimsel çalışmalara göre en makul ve verimli hat olarak seçildi. Sadece proje çalışmalarında 11 ayrı üniversiteden 51 bilim insanıyla toplamda 204 uzman görev yaptı.

Kanal hattı boyunca 304 ayrı yerde 17 bin metrenin üzerinde sondaj, 248 adet jeofizik etüt gerçekleştirildi. Modelleme çalışmalarında dünyanın en önde gelen mühendislik merkezi bünyesinde 35 ayrı ülkeden 3500 kişi görev aldı Bay Kemal.

Biz neyi nerede, kiminle yapacağımızı çok iyi biliriz. Bak bu bir çeşme açılış töreni değil, bir çeşme musluk takma töreni de değil, dünyada örnek kanallardan bir tanesinin bugün temelini atıyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kanal İstanbul şehrin geleceğini kurtaracak

"KANALIN UZUNLUĞU 45 KİLOMETRE"

Kanaldan geçecek gemi boyutlar ve trafik kapasitesi Boğazdaki mevcut trafiğin yüzde 99’unu karşılayacak şekilde tespit edildi.

Buna göre, kanalın uzunluğu sevgi hemşehrilerim, sevgili İstanbullular, tüm sevgili vatandaşlarıma sesleniyorum, kanalın uzunluğu 45 kilometre, taban genişliği minimum 275 metre, derinliği küsuratı söylemiyorum 21 metre olarak belirlendi.

Bir başka ifadeyle, 275 metre uzunluğa kadar petrol tankerleri ve 350 metre uzunluğa kadar olan konteyner gemileri bu kanaldan geçebilecek. Bunları İstanbul’dan kazasız belasız geçirmek öyle kolay iş değil, her an her türlü riski taşıyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kanal İstanbul şehrin geleceğini kurtaracak

"25 ALTYAPI TESİSİ TAMAMLANACAK"

Yapılan etütler Kanal İstanbul’daki gemi trafiğinin Boğaza göre, dikkat edin, 13 kat daha güvenli gerçekleşeceğini gösterdi, 13 kat. Kanal üzerinde birisi de bugün temelini attığımız olmak üzere toplamda 6 köprü inşa edilecek, şimdi bugün birincisinin temelini atıyoruz.

Mevcut ana kara yolu ulaşım hatlarının tamamı için kanalın üzerinden köprüyle geçiş öngörülüyor. Ayrıca, demir yolundan içme suyu ve atık suya, doğal gazdan elektriğe kadar pek çok farklı alandaki 25 altyapı tesisinin tamamının da kanal geçiş projeleri kanal kazısı başlamadan önce tamamlanacak şekilde hazırlanacak.

Kanalın Karadeniz çıkışının hemen sağında yer alacak konteyner limanı ve lojistik merkezi, şu güzellikleri görüyor musunuz? Tam Karadeniz’e çıkıyor, sağ tarafta bir lojistik merkezi ve muhteşem bir liman.

"DÜNYANIN EN ÇEVRECİ PROJESİ"

Ülkemizin dış ticaretine bu da yeni bir soluk getirecek. Yine Karadeniz çıkışının solundaki rekreasyon ve yenilenebilir enerji alanı da İstanbul’a ayrı bir değer katacak. Kanalın her iki yanında planlanan 500 bin nüfuslu yerleşim alanlarının da İstanbul’un merkezindeki baskıyı ortadan kaldıracağına inanıyoruz.

Kanal İstanbul sadece Türkiye’nin değil belki de dünyanın en çevrecisi projesi olarak hayata geçirilecektir, proje alanının yüzde 52’si bu doğrultuda kullanılacaktır. Kanal İstanbul’un her biri ayrı emek gerektiren, tüm mühendislik ve ÇED çalışmalarının bilimin ve tekniğin ışığında, hukukun izinde yürütüldüğünün altını tekrar çizmek istiyorum.

Ha bir şeyi daha bilmeleri lazım, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dediğimiz zaman bir duracaksın, ÇED raporlarını rahatlıkla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verir, verebilir, bunu da öğreneceksiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kanal İstanbul şehrin geleceğini kurtaracak

"MALİYETİ 15 MİLYAR"

Tüm bu süreçte görev alan, sorumluluk üstlenen, katkı sağlayan bakanlarımıza, belediye başkanlarımıza, firmalarımıza, mühendislerimiz, uzmanlarımıza ve herkese şükranlarımı sunuyorum.

Bu uzun hazırlık döneminin ardından nihayet kanalın ilk köprüsünün temelini atma aşamasına geldik. İlerleyen dönemde hem kanal üzerindeki diğer köprülerin ve altyapı deplase çalışmalarını, hem de kanal kazısını başlatacağız.

Kanal İstanbul’u yaklaşık 15 milyar dolarlık bir maliyetle 6 yıl içinde tamamlamayı hedefliyoruz. Buradan geçecek gemilerden sağlanacak gelir ve proje kapsamındaki liman başta olmak üzere, diğer unsurlardan elde edilecek kazançla Kanal İstanbul kendi kendini rahatlıkla finanse edecektir.

Böylece Türkiye devletin ve milletin kasasından, kesesinden 6 kuruş çıkmadan kendi gelirleriyle finanse edilerek dünya çapında bir esere daha kavuşacaktır.

"TAMAMLANMA SÜRECİNİ DE TAKİP EDECEĞİZ"

Projenin bugüne kadar mevcut sürecini nasıl adım adım takip ettiysek, bundan sonra da tamamlanana kadar hassasiyetle takibini sürdüreceğiz. Türkiye’ye sağlayacağı katkılar proje maliyetiyle kıyaslanamayacak kadar yüksek olan Kanal İstanbul, ülkemizin en önemli değerlerinden biri olarak tarihteki yerini alacaktır. Rabbime bizlere bugünleri gösterdiği için hamd ediyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kanal İstanbul şehrin geleceğini kurtaracak

"CHP ZİHNİYETİ BAŞLATILAN PROJELERİN ÖNÜNÜ KESMEYE ÇALIŞIYOR"

Aziz milletim; Türkiye’de Cumhuriyetin kuruluş döneminde başlatılan kalkınma hamleleri kısa bir süre sonra varlığını hala sürdüren bir zihniyet tarafından engellenmeye çalışılmıştır. Ülkemiz yakın tarihi uçtan motora, silahtan ilaca kadar her alanda başlatılan projelerin önlerinin bu zihniyet tarafından nasıl kesildiğin örnekleriyle doludur.

Kim bu isim? Evet, CHP, atılan her adımın önünü kesmiştir. Şimdi bugünkü CHP de aynen yine nasıl ön keseriz diye çalışmaların, gayretin içindedir.

Aynen onların yanında da onlara yandaşlık yapanlar yok mu? Var, birlikte nasıl ön keseriz, bunun gayreti içindeler. Uçak yapan Nuri Demirağ’dan otomobil üreten … motoru geliştiren nice isimlere Cumhuriyetimizin kalkınma hamlesinin gizli kahramanlarının hazin hikayelerini artık tüm milletimiz artık biliyor. Tabi genç kuşak bunları bilmiyor, bizim 19 yıl önce yaptıklarımızı bile bilmiyor.

"GENÇ KUŞAK BUNLARI BİLMİYOR"

Eğitimde yaptıklarımızı, sağlıkta yaptıklarımızı, ulaşımda attığımız adımları, enerjide attığımız adımları bilmiyor, ulaşım altyapısı konusunda bilmiyor. İşte değerli kardeşlerim, yapılan bölünmüş yollar, otoyollar, bütün bunlar maalesef genç kuşak tarafından bilinmiyor.

İşte düşünün, 6 bin kilometreden alanın yollar şimdi 27 bin kilometreye geldi, ama genç kuşak bunları bilmiyor. Gazi Mustafa Kemal’in de sürdürdüğü Osmanlı’dan miras demir yolu projeleri ipleri eline alır almaz kim tarafından durduruldu? İnönü tarafından durduruldu. İşte CHP’nin o engelleme politikalarının başlangıcı orası. Biz yeniden demir yolu inşasına başlayana kadar Türkiye bu kısırlığı yaşamaya devam etti.

"NURİ DEMİRAĞ'IN ÜRETTİĞİ UÇAKLARIN SATIŞINA İZİN VERMEDİLER"

Nuri Demirağ’ın ürettiği uçakların ne ülke içinde satışına, ne de ihracına izin vermeyerek fabrikanın kapısına kilit vurulmasına yol açtılar. Savunma sanayimiz gerçek anlamda küresel rekabet gücüne ancak bizim dönemimizde kavuştu.

Rahmetli Menderes aralarında Vatan Caddesinin de bulunduğu bulvarları açarken, buraya uçak mı indireceksiniz diye karşı çıktılar. Biz sadece şehir içindeki Bulvarlarla kalmadık, şehirlerimizin tamamını bölünmüş yollarla, köprülerle, tünellerle, viyadüklerle, dağları delerek, hep söylüyorum ya, Aşık Veysel gibi, biz dağları deldik, tünellerle, viyadüklerle birbirine bağladık.

GAP projesi ilk gündeme geldiğinde milletin hakkını yiyecekler diyerek ortalığı ayağa kaldırdılar. Keban Barajı için kurbağalara göl yapıyorsunuz, burada üretilecek elektrik için ise bu kadar enerjiyi toprağa mı vereceksiniz diyerek çamur attılar.

"İKİNCİ KÖPRÜYÜ ENGELLEMEK İÇİN HER YOLA BAŞVURDULAR"

Ülkemizin en büyük enerji ve tarım projesi GAP’ı yeniden ele alarak hızlandıran biz olduk. İstanbul Boğazı üzerinde inşa edilen birinci köprüye buradan mutlu azınlık geçecek diye karşı çıktılar, ama bitince de ilk kendileri geçti.

Rahmetli Özal’ın inşa ettiği ikinci köprüyü engellemek için her yola başvurdular. Bizim dönemimizde yapılan üçüncü köprüyle ilgili bir mahkeme kararını yanlış anlayıp artık 2 beton kuleden ibaret diyerek sevinç nağraları atanlar da yine bunlardı.

Sabiha Gökçen Havalimanını genişletirken CHP’nin başındaki zat, uçağın inmediği yere havalimanı yapan başka ülke gördünüz mü diyerek aklınca dalga geçiyordu.

Bugün Sabiha Gökçen Havalimanı, bırakın ülkemizi bölgenin en aktif havalimanlarından biri haline geldi, yetmiyor bile, yetmiyor.

Aynı kafa kendi alanında dünyanın en iftihar verici projelerinin başında gelen yeni havalimanımıza da çalmadık kara bırakmamıştı, işte İstanbul Havalimanı, dünyanın ilk üç havalimanından bir tanesi oldu.

"BANKALARI TEHDİT EDİYORLAR"

Ey CHP, sizin gidecek yeriniz yok. Şimdi bu havalimanıyla dünyanın her yerinde elhamdülillah övünüyoruz. Hatırlarsanız bu projeyi üstlenen firmalarımıza atmadık iftira, etmedik hakaret bırakmadılar.

İstanbul Havalimanı bugün ülkemizin yüz akı olarak küresel bir marka haline dönüşmüş durumdadır, aynı şekilde diğer yaptığımız yatırımlar. Değerli kardeşlerim; denizlerin altından hamdolsun bakıyorsunuz farklı yerlere geçebiliyoruz. Niye? Çünkü ulaşamadığımız yer bizim değildir. Ve bugün millete hizmet eden ne kadar abide eser varsa, hepsi de bu çapsız zihniyetin karşı çıkmasına rağmen ülkemize kazandırıldı.

Türkiye modern tarih boyunca yaptığı tüm kalkınma hamlelerini, ufuksuz, vizyonsuz, basiretsiz bu zihniyete rağmen başarıya ulaştırdı. Şimdi de Kanal İstanbul’a karşı çıkıyorlar, hem de ne karşı çıkmak. Siyasetteki ferasetsizliklerini, icradaki kifayetsizliklerini, proje üretmekteki kısırlıklarını bir kenara bıraktım, devlet adabını bile hiçe sayarak akıllarına ne gelirse söylüyorlar. Yatırımcıları tehdit ediyorlar, şu hale bak ya.

Biz geliyoruz, eee, geldiğimizde bilesiniz ki size ödeme yapmayacağız, sizin elinizden bu yatırımları alacağız. Bankaları tehdit ediyorlar, hatta hızlarını alamayıp projeye ilgi duyan ülkeleri de tehdit ediyorlar. Ya bu ne terbiyedir ya, bu ne terbiyesizliktir ya? Devletlerde devamlılık esastır, bunlar devlet terbiyesi de görmediler. Siz nasıl devlet yönetimine talipsiniz ya. Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar, bunları da öğren, bunları bilmeden bir yere varamazsınız.

"CHP KAFASINA KALSA.."

Bunlar tam manasıyla çaylak, devlet yönetimi nedir haberleri yok. Ödeme yapmazmış, bankalara ödeme yapmazmış, uluslararası bankalara ödemelerini yapmazmış. Milletimiz, CHP kafasına kalsa ülkenin ne bu barajlara, ne bu köprülere, ne bu yollara, ne bu fabrikalara, ne bu hizmetlere kavuşamayacağını bildiği için söylenenleri ciddiye almıyor. Bu halk kimin bu ülkeye eser ve hizmet kazandırmak için ter döktüğünü, kimin de avara kasnak gibi sürekli aynı şeyleri söyleyerek hiçbir iş yapmadan sırt üstü yattığını görüyor, biliyor.

"TÜRKİYE'Yİ DÜNYANIN 10 EKONOMİSİ ARASINA SOKMAK İSTİYORUZ"

Kardeşlerim; eskilerin dediği gibi, hep söylüyorum, insan ölür kalır eseri, eşek ölür kalır semeri. Varsın birileri semer peşinde koşsun, biz ülkemize ve milletimize eser kazandırma mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.

Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmak, siyasi ve diplomatik gücümüzü zirveye çıkarmak, güvenliğimizi en geniş yorumla sağlamak için gece-gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Yatırım yaparak, üreterek, istihdamı artırarak, ihracatı yükselterek, büyümeyi sürekli kılarak, potansiyelimizi son sürat harekete geçirerek büyük ve güçlü Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz.

Geçtiğimiz 19 yılda bu ülkeye sağlıktan eğitime, adaletten güvenliğe, ulaşımdan enerjiye, çevreden spora her alanda neler kazandırdığımızın en yakın şahidi milletimizin ta kendisidir. Merhum Ziya Paşa’nın dediği gibi, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.

"BUGÜN İLK KÖPRÜNÜN TEMELİNİ ATIYORUZ"

Bizim de referansımız 19 yılda Cumhuriyeti ve Türkiye’yi nereden nereye getirdiğimizi bilen milletimizin ta kendisidir. Evet, bizim referansımız, demokraside ve ekonomide ülkemizi dünyanın en üst ligine çıkarmamızdır.

Bizim referansımız, 84 milyon vatandaşımızın her birinin hayat kalitesini yükselten, geleceğini aydınlatan, umutlarını güçlendiren başarılara imza atmamızdır. Kanal İstanbul işte bu atılım zincirinin yeni bir halkasıdır.

Bugün ilk köprüsünün temelini atıyoruz, yarın altyapı işlerine başlayacak, öbür gün kanalın kazmasını vuracak, makineleri çalıştıracak ve böylece bir abide eseri inşallah milletimizin emrine vereceğiz.

"18 MART KÖPRÜSÜ ALTIN BOYNUZ GİBİ ÇANAKKALE'Yİ SÜSLEYECEK"

Fatih İstanbul’u fethederken gemileri karadan yürüterek dünyayı kendine hayran bırakmıştı. Boğazın üzerine birer kandil gibi astığımız köprülerle biz de dünyayı kendimize hayran bıraktık. İşte şimdi Çanakkale 18 Mart Köprüsü yapılıyor mu? Yapılıyor, o da bir altın boynuz gibi, evet, Çanakkale’yi süsleyecek.

Marmaray ve Avrasya Tüneliyle Boğazın altından iki kıtayı birleştirerek dünyayı kendimize hayran bıraktık. Şimdi de Marmara ve Karadeniz’i yeni bir boğazla, Kanal İstanbul’la birbirine bağlayarak bir kez daha dünyayı kendimize hayran bırakacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.

"6 YIL İÇERİSİNDE TAMAMLAYACAĞIZ"

Bu duygularla bir kez daha temelini attığımız Kanal İstanbul Köprüsünün ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Projenin ilk gününden şu anına kadar her aşamasında emeği geçen mimar, mühendis, işçi, hepsini tebrik ediyorum.

Ve değerli kardeşlerim; Rabbim kazadan, beladan muhafaza buyursun inşallah ve belirlediğimiz gibi 6 yıl gibi bir süre içerisinde inşallah burayı tamamlamayı da bizlere nasip etsin diyorum. Çok çok teşekkür ediyorum, sizlere sevgi ve saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kanal İstanbul şehrin geleceğini kurtaracak

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)