Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda konuştu

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.

Erdoğan, son dönemde Merkez Bankası'nın döviz rezervine ilişkin söylentilere tepki gösterdi.

"Kaybolan bir şey yok. Hepsi Merkez Bankası rezervinde." diyen Erdoğan, IMF'e olan borcu kendi dönemlerinde ödediklerini anımsattı ve şunları söyledi:

"KAYBOLAN BİR ŞEY YOK"

"Tutturmuşlar 'şu kadar para nerede?' O kadar para, hepsi bu milletin Hazinesi'nde ve Merkez Bankası'nda. Kaybolan bir şey yok. Eğer kayıp varsa bunlar sizdedir sizde. Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim. Biz görevi devraldığımızda IMF'e borç 23,5 milyar dolardı.

CHP zihniyetinden devraldık. Merkez Bankası'nın rezervi 27,5 milyar dolardı. Sizin şu anda sözcünüz hazinede çantacı olarak dolaşırdı, ne yazık ki hiçbir zaman bu ülkenin ne hazinesini ve Merkez Bankası'nı güçlendirmediler. Ama bizimle Merkez Bankası da güç buldu. Başbakanlığım dönemimde 135 milyar dolara kadar döviz rezervimiz çıktı. Açsınlar baksınlar ama işlerine gelmez. Şu anda da yine döviz rezervimiz kendini toparlamaya başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kayıp döviz yok açıklaması ViDEO

"RABBİMDEN MİLLETİMİZE HUZUR VE ESENLİK VERMESİNİ DİLİYORUM"

Kıymetli yol arkadaşlarım, sözlerimin hemen başında aziz milletimi ve sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Miraç Gecesi ve mübarek 3 aylar vesilesiyle Rabbimden milletimize, tüm insanlığa huzur ve esenlik vermesini diliyorum.

Dün, önemli bir yıldönümüydü. AK Parti, 3 Kasım 2002 seçimlerinden yüzde 34 oy oranı ile iktidara gelmişti. Ancak iktidar partisinin genel başkanı olarak biz siyasi yasaklı olduğum için Meclis dışında kalmıştık.

"İSTİKLAL MARŞIMIZI VE MEHMET AKİF ERSOY'U TÜM YÖNLERİYLE ANLATACAĞIZ"

O dönemde CHP Genel Başkanı olan Deniz Baykal'ın demokratik duruşuyla bu yasağımız kalktı. Biz de 9 Mart'ta Meclis'teki yerimizi aldık ve Başbakanlık görevimizi üstlendik. Bu hadise, milletin iradesinin önünde hiçbir gücün duramayacağının sembolü olmuştur."

2021'i Mehmet Akif ve İstiklal Marşı yılı ilan ettik. 100 yıl önce Büyük Millet Meclisi önünde kabul edilen İstiklal Marşımız geçmişimizin özeti olması yanı sıra geleceğimizin rehberidir. Her satırındaki ruhu yeni nesillere ne kadar güçlü aktarabilirsek, geleceğimize o denli güçlü bakabiliriz. Yıl boyunca vatandaşlarımızın tamamını kuşatacak programlarla İstiklal Marşımızı ve Mehmet Akif Ersoy'u tüm yönleriyle anlatacağız.

"AKKUYU'NUN TEMEL ATMA TÖRENİNE İŞTİRAK EDECEĞİZ"

Bu vesileyle gelmiş geçmiş tüm şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle minnetle yad ediyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları olmak üzere, İstiklal mücadelemizi, yine 15 Temmuz'da 'Allah bir daha bu millete istiklal marşı yazdırmasın' diye sokaklara dökülen milletimin her bir ferdini şükranla anıyorum.

Bugün Akkuyu Nükleer üçüncü kuyu temel atma törenine canlı bağlantı ile iştirak edeceğiz. Bu anlamda Türkiye dünyada en büyük atılımları yapan ülkelerden biridir. Rüzgardan jeotermale enerji üretebilecek tüm imkanlarımızdan istifade ediyoruz. Enerji anlamındaki yatırımlarımızdan biri de Akkuyu Nükleer santralimizdir. Biz de Türkiye'ye nükleer güç kazandırmak için yola çıktığımızda pek çok sıkıntı ile karşılaştık. Bunların başında da CHP zihniyeti karşımıza çıktı.

"DAMAT KADAR TAŞ DÜŞSÜN BAŞINIZA"

Son haftalarda bir şey çok dikkatimi çekiyor. Özellikle bu CHP zihniyeti mensupları yoğun tweet yarışındalar. Yatıyorlar, kalkıyorlar 'damat da damat...' Damat kadar taş düşsün başınıza. Şurada Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı yaptığı yıllardan itibaren Sayın Berat Bey'in attığı adımları CHP zihniyetinde görmek mümkün mü? Yok.

"TÜRKİYE ELİNİ AÇAN DEĞİL, EL VEREN BİR ÜLKE KONUMUNDA"

Enerjide bizim bir tane ne sismik ne sondaj gemimiz yoktu. Berat Bey'in görevde olduğu dönemde 3 sondaj, 2 sismik araştırma gemisi aldık. Şimdi bir tanesini daha alıyoruz. Filomuz dünyada belki de en güçlü filolardan oluyor. Artık ben sismik araştırmalarımızı da rahatlıkla yaparım, sondaj çalışmalarımızı yaparım. İstersem bu gemilerimi dünyanın değişik ülkelerine de kiralarım. Bunlar da çok ciddi rakamlar. Bu bir şeyi gösteriyor, Türkiye elini açan değil, el veren bir ülke konumundadır. Ey o tweeti atanlar, 'damat' diye dalga geçtiğiniz Berat Bey döneminde bu adımlar atıldı.

"81 İLİMİZDE DOĞALGAZ VAR"

(Akkuyu) 4 bin 800 megavatlık elektrik üretecek. Burası Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu tek başına karşılayacak elektrik üretecek. Ey Bay Kemal, senin yanındaki çantacılar bunları bilmez. Bunlara biraz kafa yorun da sizi adam sansınlar. Bu temel atma töreninin de şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.

Kalkınmanın temel altyapısı olan enerji konusunda takdire şayan bir gelişme gösterdiğimizi kimse inkar edemez. Biz işimize bakıyoruz. 2002 yılında kurulu enerji gücümüz 32 bin mW bulmazken, bugün 96 bin mW'ı geçmiş durumdadır. Yenilenebilir enerji kurulu gücünde dünyada 13'üncü, Avrupa'da 6'ncı sıradayız. Diğer yandan ülkemizi bir enerji üssü haline getirecek projeleri de hayata geçiriyoruz. TANAP ve TürkAkımı projelerimizi işler hale getirdik. TransAdriyatik Boru Hattı Projesi'ni de tamamladık. LNG terminalini de Aliağa'da, ikincisini de Dörtyol'da devreye aldık.

"MERKEZ BANKASI'NIN REZERVLERİ NASIL BUHARLAŞTI, BUNUN HESABINI VERİN"

Fatih ile Tuna-1 kuyusunda doğalgaz rezervi bulduk. Yavuz 4 adet sondaj gerçekleştirdi. Kanuni Filyos Limanı'nda çalışmalarına devam ediyor. Türkiye bu 3 sondaj gemisini 450 milyon dolara mal etmiştir. Sıfırdan inşa ettirmeye kalksaydık 2,1 milyar dolar ödememiz gerekecekti. Anladın mı Bay Kemal? Bunun adı finans yönetimidir. Kalkıp da sen bize Merkez Bankası'nın şu kadar parası nereye gitti diye sorma. Sen tarihine bak. IMF'e olan borçlanma, Merkez Bankası'nın rezervleri nasıl buharlaştı, bunun hesabını verin. Bu sondajları kiralık gemiyle yapsaydık, satın aldığımızdan daha fazla bedel ödeyecektik.

"VERİLECEK HESABIMIZ YOK, YERE SAĞLAM BASTIK"

Yaptığımız yatırımlarla ülkemizin doğalgaz tüketimi 47,7 milyar metreküpe yükseldi. Doğalgaz kullanım oranı yüzde 80,4'e çıktı. Bu refah düzeyinin nereden nereye geldiğini gösteriyor. Kömür kullanan neredeyse kalmadı. Doğalgaz depolama kapasitemisi 0'dan 3,84 milyar metreküpe ulaştırdık. Maden ihracatımız 4.3 milyar dolar seviyelerine geldi. Linyit rezervimizi 19,5 milyar tona, bor kimyasallarını 2,75 milyon tona yükselttik. Mazıdağı'nda 4 adet altında izabe tesisinin yapımına başladık.

Bizim verilecek hesabımız yok. Biz yere sağlam bastık. Yapılanları anlatmak kolay ama görmek daha önemlidir. Türkiye karanlıktı karanlık. Elektrik olmayan bile birçok yer vardı.

"YANLIŞ YOLDA İLERLEDİKLERİNİ ANLATMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Biz ülkemizi bu eserleri ve hizmetleri kazandırırken tek muhatabımız millettir. Milletimize layık olduğu hizmetleri sunmak için gece gündüz çalışıyoruz. Milletimizden alamadıkları iktidar vizesini, ülkesinin felaketinde arayanlar olabiliyor. Bunlara da yanlış yolda ilerlediklerini anlatmaya çalışıyoruz. Şahsımıza, ailemize, çalışma arkadaşlarımıza saldırarak bizi yolumuzdan alıkoyabileceklerini sananları acı tebessümle takip ediyoruz. Kamuoyunun önüne bir projeyle çıkamıyorsanız ülkenin enerjisini boşa heba etmeyin. Şerrinizi kimseye bulaştırmayın.

2023 seçimlerinde de vizyonda, hedefte, projede kendimizle yarışmaya devam ederiz. CHP'nin kendi iktidarı için referans verdiği belediyelerindeki görüntüler hiç de iç açıcı değildir. Bugün yeniden ülkemizin çeşitli şehirlerinde çöp yığınları görüyoruz, tankerlerin ardında oluşan su kuyrukları görüyoruz, su altıda kalan işyerleri binalar görüyoruz, yetersiz toplu taşıma nedeniyle üst üste yığılmış insan manzaraları görüyoruz.

CHP'DE TACİZ OLAYLARI

Parti teşkilatlarındaki, belediyelerindeki, yanlarındaki taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık hadiselerini bile görmezden gelenlerin millete gizmet gibi davası olamaz. Kendinden başka kimseyi sevmeyenler bu millete hizmet edemez.

Koronavirüs salgını, dünyanın son bir asırdaki en büyük sağlık krizi olarak etkisini artırarak sürdürüyor. Pek çok ülke adeta sağlık sisteminin çöküşüyle kendi içine kapanırken, biz tüm vatandaşlarımıza hastanelerimizi açtık. İlk aylardaki maske kargaşasını hatırlayın, yoğun bakım yatağı, solunum cihazı krizini hatırlayın, toplu ölümleri hatırlayın. Dünyanın devlerini anlatıyorum.

"TÜRKİYE AŞILAMADA EN ÜST SIRALARDA YER ALIYOR"

Türkiye hiçbir zaman böyle bir duruma düşmedi. Öyle tweet'ler atıyorlar ki biz maskesiz kalmışız, maske dağıtamamışız. Bu terbiyesizliktir. Biz dünyada nerede bir sıkıntı varsa oranın imdadına yetişmeyi bir görev telakki ettiği için böyle adımları attık. Bunların böyle bir derdi yok. İnançlarından ötürü böyle bir adımı atma dertleri yok.

Bugün Türkiye aşılama konusunda dünyada en üst sıralarda yer alıyor. Tedbirlerde de iyi bir noktadayız. Yeni kontrollü normalleşme adımlarını renklere göre belirledik. Hiç şüphesiz ideal olmamakla birlikte bu sistemin adil olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki hafta yapacağımız Kabine Toplantısı'yla haritamızı güncelleyeceğiz. Ülkemizi bu sıkıntılardan kurtarabileceğimize inanıyorum."