Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan'daki saldırıları kınadı
ensonhaber.com

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bosna Hersek ve Karadağ'a gerçekleştireceği ziyaret öncesi, Atatürk Havalimanı Devlet Konuk Evi'nde basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan, ziyaretin ayrıntılarını basın mensuplarıyla paylaşmasının ardından, gazetecilerden gelen soruları yanıtladı.

Gazetecilerin sorularında, Afganistan’daki gelişmeler ön plana çıktı.

Sözlerine Afganistan'da yaşanan saldırıları kınamakla başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Taliban ile yapılan görüşmelerle ilgili de önemli detaylara değindi.

Açıklamalarında diplomasi vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu sözleri kaydetti:

"Afgan halkına, milletçe geçmiş olsun diyoruz. Terör saldırısını milletçe kınıyoruz. Bu menfur saldırıda, Afganistan'da güvenliğin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmıştır.

Böyle bir felaketi şu anda DEAŞ üstlendi. DEAŞ'ın böyle bir süreç içerisinde bu adımı atmış olması da bölgede ve dünyada nasıl tehlikeli bir örgüt olduğunu ortaya koyuyor. Burada Afgan halkına biz milletçe geçmiş olsun diyoruz. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, bütün yakınlarına ve Afgan milletine de başsağlığı diliyoruz.

"ÖNCELİĞİMİZ VATANDAŞLARIMIZIN TAHLİYESİDİR"

Bu menfur saldırıda Afganistan'da güvenliğin ne kadar önemli olduğu açıkça ortaya çıkmıştır. Bizim şu an için Afganistan'da önceliğimiz, vatandaşlarımızın Afganistan'dan tahliyesidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan'daki saldırıları kınadı

"GEREKLİ PLANLAMALARI TİTİZLİKLE YAPTIK"

Yoğun bir şekilde bu tahliye çalışmaları da devam ediyor. Afganistan'dan ülkemize dönmek isteyen vatandaşlarımızla ilgili gerekli planlamaları titizlikle yaptık ve peyderpey gelmek isteyen vatandaşlarımız şu anda ülkemize dönüyorlar. Bu tahliyeleri havalimanındaki olağanüstü şartlarda şu ana kadar başarıyla gerçekleştirdik ve gelen vatandaşlarımızın da çok çok memnun olduklarını, mutlu olduklarını da görüyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan'daki saldırıları kınadı ViDEO

"TAHLİYELERİ EN HIZLI ŞEKİLDE TAMAMLAYACAĞIZ"

Afganistan'da görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin tahliyesinin devam ediyor.

Kabil Askeri Havaalanı'ndan İslamabad'a gidip, oradan da Türk Hava Yolları'nın uçaklarıyla gelmek isteyen gerek sivil gerekse askeri heyetleri ülkemize getiriyoruz.

Bu süreç boyunca Afgan halkının barışına, huzuruna ve istikrarına çok önemli katkılar sağladık. 20 yıldır Türkiye gerek devletiyle gerek sivil yatırımcılarıyla iş adamlarıyla hep Afganistan'da yer almıştır. Altyapı, üstyapı bütün bu çalışmalarda gerekli olan adımları atmıştır.

Bu karar doğrultusunda da biz tahliyeleri en kısa zamanda ve en hızlı bir şekilde tamamlayacağız. Bu konuda ilgili birimlerimiz en ufak bir rehavete kapılmadan bu adımları atıyor. Gerek istihbaratımız gerek Savunma Bakanlığımız gerek Dışişleri Bakanlığımız bu sürecin yakın takipçisi konumundayız."

TALİBAN İLE TEMAS

Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisine yöneltilen, "Taliban'la temas devam ediyor mu? Türkiye'nin Afganistan konusunda bundan sonraki yol haritası ne olacak. Havalimanın işletilmesinde Türk firmalarının devreye gireceği noktasında yorumlar da var. Türkiye iç kamuoyunda Taliban'la temas edilmesi noktasında size yöneltilen eleştiriler de var. 'Temas edilmemeli, görüşülmemeli.' şeklinde. Bu konudaki değerlendirmeniz ne olur?" sorusu üzerine şu ifadeleri kullandı:

"Herkesin eleştiri hakkının mahfuzdur, istediği eleştiriyi yapabilir. Bizim de kiminle, nerede, ne zaman, ne gibi görüşmeler yapacağımız için kimseden izin almak gibi bir lüksümüz de yoktur.

"İLK GÖRÜŞME 3 BUÇUK SAAT"

Biz şu anda büyükelçiliğimizi Kabil Havaalanı'nın içerisindeki askeri bölüme taşıdık ve bizim büyükelçiliğimiz oradaki askeri bölümde bu tür faaliyetlerini sürdürüyor. Görüşmelerimizin ilkini de orada Taliban ile ilgili olarak ilk görüşme, 3,5 saat süren bir görüşmeyi, büyükelçiliğimiz nezaretinde orada arkadaşlarımız sürdürdüler. Ondan sonraki süreçte de gerekirse burada yine bu tür görüşmeleri yapma fırsatımız olacak. Bu tür görüşmelerle süreci bir defa sağlıklı yürütmenin gayreti içerisindeyiz. Onların beklentileri nedir, bizim beklentimiz nedir, bütün bunları görüşerek yapacaksınız. Görüşmeden bu tür şeyleri yapmak mümkün değil.

"İŞTE DİPLOMASİ BUDUR"

Bu bakımdan da diplomasi diyorsanız, tabii bu insanlara şunu da söylemek lazım, diplomasi nedir arkadaş? İşte diplomasi budur. Bunu da birinci derecede kimler yürütür? Dışişleri yürütür, Dışişlerinin temsilcileri yürütür, siyasiler yürütür. Yaptığımız iş budur. Tabii şu anda da arkadaşlarımız bunu kararlılıkla sürdürmektedir."

"TÜRKİYE İLE ÇALIŞMA TESPİT GEÇ ALINMIŞ BİR KARAR"

Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in "Türkiye ile çalışmalıyız" ifadelerine ilişkin olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu sözleri kaydetti:

"Bazı şeylerde çok geç kaldıkları ortada. Türkiye ile çalışma tespiti, geç alınmış bir karar. Herkes Afganistan’ı terk ederken, biz terk etmedik. Biz Afganistan’da Kabil Havaalanı’nda kaldık. Oradaki süreci de en ideal şekilde sürdürdük.

"KAYITLI KAYITSIZ 300 BİN AFGAN GÖÇMEN VAR"

Şu anda göç baskısına en yakın ülke, Türkiye. Ama Türkiye’nin içindeki bazı mahfiller var ki bunlar hep söylüyorum ya, yalan terörü estiriyorlar. Nedir söyledikleri? Türkiye’de şu anda 1 buçuk milyon Afgan göçmen var. Bakın ben size resmi rakam söylüyorum. Şu anda İçişleri Bakanlığı’nda kayıtlı, kayıtsız mevcut göçmen sayısı Afganistan’dan 300 bin. Bay Kemal, onun izinde gidenler bunu 2 buçuk milyon gibi açıklıyorlar. Bunların hepsi yalan. Adamların işi gücü yalan. Yalan terörünü bir şaklaban bulmuşlar, onunla birlikte sürdürüyorlar.

"HER YERİ DUVARLARLA ÖRÜYORUZ"

Bizler göç olayında çok hassasız. İran sınırından Irak, Suriye sınırına kadar neredeyse her yeri duvarlarla örüyoruz. Az bir miktarda örülmeyen bölge kaldı. Oraları da yaptıktan sonra, zaten ciddi manada sınırlarımızı bu tür duvarlarla örmüş olacağız."

"TABLOYU GÖRMEMİZ LAZIM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan , “31 Ağustos Afganistan için kritik bir tarih. 1 Eylül’den sonra Türkiye’nin oradaki tutumu nasıl olacak? Uçuş seferleri askıya alınmıştı. Yeniden sefer düzenlemek söz konusu olacak mı?” sorusuna ise şu sözlerle karşılık verdi:

“Afganistan’daki tabloyu durumu görmemiz lazım. Şu anda ciddi bir yönetim boşluğu söz konusu. Önce burada yönetimin belli olması, yönetimin belirgin hale gelmesinden sonra biz o zaman kararımızı vereceğiz. Kurumlarımız o zaman kararlarını verecekler.

"DEVLET OLARAK, OLMASI GEREKEN NEYSE ONU YAPIYORUZ"

Örneğin şu anda Türk Hava Yolları bizim sivil, asker neyse İslamabad’dan gidip alıyor. Peki İslamabad’a kim taşıyor? Askeri uçaklarımız. Biz devletiz. Devlet olarak, olması gereken neyse onu yapıyoruz.

"KABİL HAVALİMANI'NIN İŞLETİLMESİ KONUSUNDA TEKLİFLERİ VAR"

Taliban ile gerektiğinde görüşme yaparız. Taliban, Kabil Havalimanı’nın işletilmesi noktasında teklifleri var. Kime? Bize. Güvenliği biz sağlayalım ama işletmeyi siz yapın diyorlar.

"HENÜZ VERİLMİŞ BİR KARARIMIZ YOK"

Biz bu konuda bile şu anda henüz verilmiş bir kararımız yok. Çünkü orada her an her türlü ölüm vs. mümkün. Orada eğer bizim adımız geçerse, biz bulaşırsak, bunu izah edemeyiz. Şu anda böyle bir kararımız söz konusu değil.

Şu anda askerimizi, sivil vatandaşlarımızı İslamabad üzerinden geri getiriyoruz. Çünkü onların yüzlerindeki memnuniyet bizim için en önemli adımdır. Uçak seferlerinin başlaması vs. bunlarla ilgili acelemiz yok. Orada sükûnet hakim olduğu zaman gerekli kararı veririz.

Çünkü Afgan halkı, bizim asırlarca kardeşimiz olmuş ve onların din, dil vs. bizimle aynı dünyayı paylaşmış insanlardır. Onlarla ayrı düşünemeyiz. İnşallah orası da selamete çıksın ve biz de adımlarımızı ona göre atalım."