AK Parti'den 3 isme suç duyurusu
AA & Ensonhaber

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, CHP'li Fikri Sağlar ve gazeteci Can Ataklı, art arda yaptığı açıklamalarla tepkilere neden oldu.

Can Ataklı ile İlker Başbuğ'un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alarak yaptığı açıklamalar darbe iması olarak algılandı.

Fikri Sağlar ise başörtülü hakimleri hedef alarak nefret dolu söylemlerde bulundu.

"TAYYİP ERDOĞAN'IN GİTMESİ İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR HALK ÖFKESİ.."

Can Ataklı, "Tayyip Erdoğan’ın gitmesi için çok büyük bir halk öfkesinin olması lazım. Büyük bir doğal afet, büyük bir deprem, başka bir doğal felaket… Çok büyük sel, çok büyük yangınlar… Hani Avustralya’yı yakan yangın vardı ya o kadar büyük yangınlar, deprem, çok büyük can kaybına yol açacak sel felaketi gibi… Ama en korkutucu olan Türkiye’nin bir askeri başarısızlık elde etmesi." ifadelerini kullanmıştı.

"ERKEN SEÇİM OLSAYDI DARBE ÖNLENEBİLİRDİ"

İlker Başbuğ ise "Menderes erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi." sözlerini kullanmıştı.

BAŞÖRTÜLÜ HAKİM ADİL KARAR VEREMEZ

Fikri Sağlar da başörtülü hakimlere yönelik "Kendimden söylemek istiyorum. Ben yargılandığım zaman, türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var." ifadeleri ile eleştirilerin hedefi olmuştu.

Fikri Sağlar: Türbanlı hakimin adaletinden kuşkum var VİDEO

3 İSME 81 İLDE SUÇ DUYURUSU

AK Parti temsilcileri ise peş peşe gelen ve tartışmalara sebep olan bu açıklamaların ardından 3 isim için suç duyurusunda bulunma kararı aldı.

81 ilde; Sağlar, Ataklı ve Başbuğ hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" başlığını taşıyan 21. maddesi uyarınca Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunuldu.

Olaya ilişkin yazılı açıklama yapan AK Parti, "Elbette, en başından beri her dönemde milli iradenin üstünlüğünü hazmedemeyenler olmuştur. Milli irade düşmanlığı, kimi zaman darbeci, kimi zaman vesayetçi, kimi zaman marjinal akımların temsilcisi olarak karşımıza çıkmıştır." ifadelerini kullanıldı.

Can Ataklı'dan Erdoğan hakkında nefret dolu sözler

"FAŞİST ZİHNİYETE KARŞI GÖSTERİLEN İLKEL DURUŞ..."

Faşizmin en ilkel, karanlık, nobran söylemleri ve eylemleriyle millete, milletin değerlerine, tarihine, kültürüne saldıran köhne zihniyetin mensuplarıyla mücadele etmenin, kendini bu ülkenin demokrat, yerli ve milli bireyi olarak gören herkesin en başta gelen sorumluluğu olduğu vurgulanan açıklamada, şöyle devam edildi:

"Yakın tarihte 28 Şubat'tan 15 Temmuz'a kadar uzanan nice acı hatıraları hala hafızasında canlı olan milletimiz, faşist zihniyete karşı gösterdiği ilkeli ve güçlü duruş sayesinde, ülkemizin en büyük kalkınma ve demokrasi atılımının partimiz vasıtasıyla gerçekleştirilebilmesini sağlamıştır. AK Parti olarak en büyük gururumuz ve mutluluğumuz, bu büyük atılımda milletimizin temsilcisi olarak mücadele safının en önünde yer alıyor olmaktır.

Türkiye'nin kalkınma ve demokrasi yolculuğunda katettiği mesafedeki başarısı, akıl, vicdan ve izan sahibi herkes tarafından takdirle teslim edilmektedir. Bu sayede ekonomiden hak ve özgürlüklere kadar her alanda dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle mukayese edilebilecek bir yere geldiğimizi en iyi milletimiz biliyor. 2023 hedeflerinde somutlaşan büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası gayretlerimizi, inşallah zaferle neticelendireceğiz."

"HUKUK ÖNÜNDE HESAPLAŞACAĞIZ"

Türkiye'de halen darbenin çözüm olduğuna inanan faşist zihniyetin her fırsatta değişik ifadelerle kendini gösterdiği vurgulanan açıklamada, "Kimi zaman milli iradenin tecelligahı olan Meclis'in mehabetini bozan, kimi zaman medya mecralarını kirleten, kimi zaman eskiden mensubu oldukları kurumların saygınlığına zarar veren bu zihniyet sahipleriyle hukuk önünde hesaplaşmakta kararlıyız. Bu örneklerden biri, CHP'nin resmi yayın organı olan bir televizyon kanalında 'başörtülü bir hakimin tarafsız olamayacağını ve adil yargılama yapamayacağını' söyleyen, eski milletvekili ve bakan Fikri Sağlar'ın ortaya koyduğu tavırdır." denildi.

Açıklamada aynı zamanda, "Türkiye'nin artık geride bırakmış olması gereken, büyük acıların çekildiği ve bedellerin ödendiği bir meseleyi yeniden gündeme getiren bu kişi, CHP'nin demokrat yaldızı altındaki faşist yüzünü bir kez daha sergilemiştir." değerlendirmesinde bulunuldu.

"DARBE SÖYLEMLERİNİN İYİ NİYETLİ OLMADIĞI AÇIKTIR"

Gazeteci Ataklı'nın sosyal medya paylaşımındaki ifadelerine de değinilen açıklamada, "Cumhurbaşkanımızın seçimle gitmeyeceğini, ordunun darbe kabiliyetinin kalmadığını, artık tek ümidin ülkenin halkta öfkeye yol açacak büyük bir felakete uğraması olduğunu söyleyebilecek kadar derin bir sefalete düşmüştür. Darbe ve felaket çığırtkanlığı yapan bu zihniyet, ülkemiz için bizatihi bu tehditlerin kendisi kadar tehlikelidir.

Aynı şekilde, Genelkurmay eski başkanlarından İlker Başbuğ'un, 27 Mayıs darbesinin, şayet rahmetli Menderes erken seçim kararını ilan etseydi olmayabileceği, böyle bir durumda da iktidarın zaten CHP'ye geçeceği yönündeki açıklamaları, zihinlerin gerisindeki darbe sevdasını açık etmiştir. Sadece bu üç örnek dahi, Türkiye'nin 97 yıllık Cumhuriyet tarihinde elde ettiği milli iradenin üstünlüğünü esas alan kazanımları hala hazmedemeyenlerin, vesayet ve darbe dönemlerinin özlemiyle yanıp tutuştuğunu göstermeye yeterlidir." görüşü dile getirildi.

Demokrasi tarihinde siyasetin darbelerle inkıtaya uğratıldığı dönemlerin yaşandığına işaret edilen açıklamada, "Bugün seçilmişlerin en kritik demokratik mücadele süreci devam ederken, bu tür söylemlerin ve yaklaşımların, kesinlikle iyi niyetli olmadığı, arkasında farklı ajandaların ve gayelerin bulunduğu tartışmaya mahal vermeyecek şekilde açıktır. Unutulmamalıdır ki terörle ve her türlü vesayet odağı ile mücadele demokrasiyi koruma mücadelesidir." ifadesi kullanıldı.

"DİĞER PARTİLERİ DE TEPKİYE DAVET EDİYORUZ"

Açıklama şu sözler ile sonlandırıldı:

"Hak ve özgürlük mücadelesinde ülkemizin elde ettiği kazanımlara, vesayetten darbeye, terör örgütlerinin saldırılarından uluslararası tuzaklara kadar nice badireleri göğüsleyerek sahip çıkan milletimizin, bu karanlık zihniyete de hak ettiği dersi, demokrasi ve hukuk sınırları içinde vereceğinden şüphe duymuyoruz. Türkiye'nin 81 vilayetindeki AK Parti teşkilatları olarak biz de yapılan bu saldırıları, demokrasinin kalbi milli iradeye, onun taşıyıcısı siyaset kurumuna ve nihayetinde bizatihi demokrasimize, partimize ve seçilmiş Cumhurbaşkanımıza yönelik bir saldırı olarak görüyor ve hukukun bize verdiği hakları kullanarak, suç duyurusunda bulunmak suretiyle milletimize ve tarihe karşı görevimizi yerine getirdiğimize inanıyoruz. Tüm diğer siyasi partileri de demokrasi karşıtı bu açıklamalara tepki vermeye davet ediyoruz. Benzer her türlü girişime karşı da aynı kararlılıkla mücadele edeceğimizi özellikle belirtmek istiyoruz."