Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan'ın Gezi davası kararına karşı tutumu
ensonhaber.com

Gezi Parkı olaylarıyla ilgili görülen davada kararlar açıklandı.

Osman Kavala, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılırken Mücella Yapıcı, Hakan Altınay ve diğer 5 kişi 18’er yıl hapis cezası aldı.

Açıklanan karara, muhalefet partilerinden art arda tepkiler yükselmeye başladı.

CHP ve HDP'nin önüne çektiği tepkiler devam ederken Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın sessiz kaldığı görüldü.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, gece boyunca nasıl bir tavır alacağını düşündükten sonra sabah saatlerinde Twitter'dan tavrını açıkladı.

"Uzun tutukluluk süreleri ile adaleti örselerseniz.."

Davutoğlu, "Uzun tutukluluk süreleri ile adaleti örselerseniz, çelişkili kararlarla hukuku hiçe sayarsanız verdiğiniz hükme saygı kalmaz! Yargı siyasi güce değil, siyasi güç adalete dayanmak zorunda. Yargının içerde ve dışarda itibarını tesis etmek demokratik siyasetin en temel önceliğidir." ifadelerini kullandı.Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan'ın Gezi davası kararına karşı tutumu

Ali Babacan uzun süre sessiz kaldıktan sonra tweet attı

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise henüz davayla ilgili nasıl bir tavır alacağına karar vermedi.

Ali Babacan bu haberden saatler sonra Twitter'dan açıklama yaptı.

Babacan, şunları söyledi:

"Osman Kavala'ya ve diğer sanıklara yapılan büyük haksızlık hepimizin vicdanını yaralamıştır. Alınan kararın hukuki hiçbir açıklaması yoktur. Ülkemizi öfkeye ve kine teslim etmeyeceğiz. Demokratik hukuk devletinde özgürce yaşayacağız."

Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan'ın Gezi davası kararına karşı tutumu

Yıl 2013 Ali Babacan: Kimse kusura bakmasın, bizim gelecekte görmek istediğimiz gençlik bu değil

Geçitğimiz günlerde katıldığı bir yayında Gezi Parkı olayları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı suçlayan Ali Babacan'ın, 2013 yılında yaptığı konuşma ortaya çıkmıştı.

Babacan, 2013 yılında Gezi Parkı olaylarına ilişkin şunları söylemişti:

"İletişim kanallarının sürekli açık olması, beklentilerin, arzuların, isteklerin, endişelerin, korkuların açıkça ifade edilebilmesi son derece önemli. Ama bunun medeni yollarla, barışçıl yollarla yapılması bir başka önemli konu. O çizgiyi geçip, eğer iş şiddete geliyorsa, eğer karşıdakine zarar vermeye dayanıyorsa, molotofkokteylileriyle, demir bilyelerle araçları, otobüsleri yakıp yıkmayla bazı mesajlar verilmeye çalışılıyorsa kimse kusura bakmasın bu bizim gelecekte görmek istediğimiz bir gençlik davranışı değil"