76 yaşındaki kadın, sağlıkçıları kendi elleriyle besliyor

Samatya’da yaşayan Suzan Öcal, 1 ay önce oğlunun “Sen ne yaptın Cerrahpaşa’ya, insan bir tepsi börek yapar da verir.” demesi üzerine kolları sıvadı ve mutfağa girdi.

İlk olarak kete ve börekle işe başladı. Kızı Mariam Öcal Çorlu, oğlu Viktor Öcal, damadı Ohannes Çorlu yeğeni Zumbulya Göğüsoğlu ile birlikte masraflarını kendi ceplerinden karşılayarak yemekler hazırladı, pişirdi.

76 yaşındaki kadın, sağlıkçıları kendi elleriyle besliyor ViDEO

'İYİLİK BULAŞICIDIR' DİYEREK BAŞKA İNSANLAR DA KATILDI

Oğlu ve damadı ise yiyecekleri Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ndeki koronavirüs servisine götürdü. Yapılanları duyan mahalleliler, eş dost da bu anlamlı harekete katıldı.

Kimi maddi destek sağladı kimisi de yine evinde pişirerek dağıtmaları için getirdi. Pişirilen yemekler, Şişli Hamidiye Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi ve Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi’ndeki sağlık çalışanlarına ulaştı.

Suzan Öcal ve ailesi, Samatya’daki evlerinde her gün 2 öğün olmak üzere yemek pişirmeye devam ediyor.

“BELKİ BİR TEPSİ DE BAKLAVA AÇABİLİRİM, AĞIZLARI TATLANSIN ÇOCUKLARIN”

Hamur yoğururken yaptıklarını anlatan Suzan Öcal, “Oğlumla bir sabah konuşuyorduk, ‘sen ne yaptın Cerrahpaşa’ya, insan bir tepsi börek yapar da verir’ dedi. Ben de ‘oğlum gel bir kete yapalım, hepsi yesin’ dedim. Yeğenim, ben kızım, oğlum, damadım yardımcı oldular, yaptık, yolladık, arkası geldi. Çok beğenmişler. Yine yapacağım, vereceğim. Derler ya ‘iyilik bulaşıcı’ diye, şimdi herkes yapıyor. Çok iyi oldu. Şimdi kete yapıyorum, iki tepsi börek yapacağım, arkadan belki bir tepsi de baklava açabilirim, ağızları tatlansın çocukların.” dedi.

“MASRAFINI VERİYORLAR, FAZLASIYLA YAPIP YOLLUYORUM”

Öcal, yaptıkları çalışmayı duyup arayanlar, destek verenler olduğunu belirterek, “İyilik bulaşıcı, bize de bulaştırdınız" diyorlar. Teşekkür ediyorlar. Herkes hastaneye koşuyor. Telefon açıyorlar ‘bizim için de yapar mısın’ diyorlar, yapıyorum. Masrafını veriyorlar, fazlasıyla yapıp yolluyorum. Yeter ki oradakiler doysunlar. Oğluma hepsi yesin diyorum.” diye konuştu.

"KORONA YOĞUN BAKIM SERVİSLERİNE ÖNCELİK VERDİK"

Yapılan yiyecekleri, yine kendi imkanlarıyla hastanelere Suzan Öcal’ın oğlu Viktor Öcal taşıyor. Öcal, evlerinin yakınında bulunan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne yürüyerek yemek taşıyor.

Öcal ayrıca, sağlık çalışanları için annesinin yemeklerinin yanına sandviç de hazırlıyor. Tek tek paketlediği yiyecekleri poşetlere doldurarak hastaneye götürüyor.

Dağıtımlarıyla ilgili bilgi veren Viktor Öcal, “Yoğun bakım korona servisinin 12-12 vardiya ile çalıştığını öğrendik. Bu insanlar diğer servislerdeki insanlar gibi sürekli dışarı çıkamıyorlar, 12 saat boyunca içerideler. Buradan hareketle korona yoğun bakım servisini esas aldık. Bazen sabah akşam olmak üzere, çoğu zaman akşamları, özellikle gece servislerinde bu tür sıkıntılar çok. Destek olmak için annem keteler hazırlıyor, ben civar esnaftan ona takviye olacak şekilde alışverişler yapıyorum. Bu büyüdü, benim arkadaşlarım da bu işe katılmak istediler, iş bana düştü.” diye konuştu.