Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'de
AA

Doğu Karadeniz, 8 gün aranın ardından yeniden sel ve heyelanlara teslim oldu.

Rize'de 7 kişinin hayatını kaybettiği, 2 kişinin de kaybolduğu sel felaketinin izleri silinmeye çalışılırken, Artvin'de dün saatte metrekareye düşen 170 kilogram yağışın ardından sel ve heyelanlar meydana geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da sel bölgesine gitti.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, SEL FEKALETİNİN OLDUĞU BÖLGEDE

Erdoğan, Rize'de şiddetli yağış sebebiyle yaşanan sel ve heyelanlar sonrası incelemelerde bulunmak üzere geldiği Güneysu ilçesinde, Merkez Camisi'ne geçti.

Burada cuma namazını kılan Erdoğan'a, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ve AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak eşlik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'de ViDEO

VATANDAŞLARLA SOHBET ETTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, namazın ardından, hayatını kaybeden bir vatandaş için kılınan gıyabi cenaze namazına katıldı.

Erdoğan, daha sonra cami çevresindeki vatandaşlarla bir araya gelerek, bir süre sohbet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'de

"BURUK BİR BAYRAM GEÇİRİYORUZ"

Vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu sözleri kaydetti:

"Sevgili hemşerilerim, çok değerli kardeşlerim. Sizleri en kalbi duygularımla, hasretle muhabbetle selamlıyorum.

Sözlerimin hemen başında mübarek Kurban Bayramı’nızı tebrik ediyorum. Bugün tabi iki bayramı bir arada kutluyoruz, aynı zamanda Cuma. Tabi Rizeli hem Artvinli kardeşlerimiz ve bizler, bölgemizde yaşanan afetler sebebiyle buruk bir bayram geçiriyoruz.

Dün Artvin Arhavi’de dere taşkını nedeni ile ilçemizde maddi hasarlar oluştu. Geçen hafta meydana gelen sel felaketinde ise Rize genelinde çok ciddi tahribata yol açtı. Metrekareye Güneysu’da 214 kilogram, Çayeli Madenli’de 188 kilogram yağışın düştüğü bu afet su baskınlarına, sele ve heyelana sebep oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'de

Sele kapılan 8 vatandaşımız kaybolurken 5 vatandaşımız da yaralandı. Kaybolan kardeşlerimizden 6’sının cansız bedenlerine ulaşılırken, diğer 2 kardeşimizin bulunması için tüm birimlerimiz yoğun gayret gösteriyorlar.

"YARALILARIMIZIN HEPSİ TABURCU EDİLDİ”

Yaralılarımızın hepsinin tedavileri tamamlanarak taburcu edildi. Arhavi’deki afette herhangi bir can kaybının yaşanmaması en büyük tesellimiz olmuştur bugüne kadar sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine sabırlar diliyorum. Sizlere ve sizlerin şahsında tüm Rizeli hemşerilerime bir kez daha geçmiş olsun diyorum. Yine buradan Artvin ve Arhavi’deki kardeşlerime geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

“DEVLETİMİZİN TÜM İMKANLARINI SEFERBER ETTİK”

Afet haberini aldığımız andan itibaren devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. Gerek bakanlarım gerek milletvekili arkadaşlarım hepsi kurumlarla beraber arama kurtarma ve diğer çalışmaları yerinde koordine etmek üzere İçişleri, Çevre Şehircilik, Ulaştırma ve Altyapı bakanlıklarımız hemen bölgeye geldiler. AFAD’dan Kızılay’ımıza, jandarmadan sahil güvenliğe kadar diğer kurumlarımızın da süratle bölgeye intikalini sağladık.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'de

“2 BİN 860 PERSONEL GÖREV YAPTI”

Yine bu süreçte UMKE ve 112 Acil ekiplerine bağlı 127 personel ve 39 araçtan oluşan toplam 8 ekibi de ilimize sevk ettik. Şu ana kadar ilimizde 328’i arama kurtarma personeli olmak üzere toplam 2 bin 860 personel ve 705 araç görev yapmıştır.

"426 YOLUN TAMAMI ULAŞIMA AÇILMIŞTIR"

Afetten dolayı kapanan 426 yolun hemen tamamı ulaşıma açılmıştır. Afet bölgesinin tamamına su verilmekte olup içme suyunda, enerjide, haberleşmede, iletişimde herhangi bir sıkıntı yoktur.

“GEREKEN YARDIMLAR YAPILMAYA BAŞLANMIŞTIR”

Kızılay’ımız selden etkilenen vatandaşlarımıza evlerinin bulunduğu bölgede ve mahallelerde sıcak çorba, kumanya ve içecek ikram etmiştir. Gerek AFAD gerekse Sosyal Yardımlaşma Vakfı vasıtası ile selden zarar gören kardeşlerimize kira, taşınma ve diğer ihtiyaçlarıyla ilgili gereken yardımlar yapılmaya başlanmıştır.

“3 MİLYON LİRA VATANDAŞLARIMIZA ULAŞTIRILMIŞTIR”

Bu kapsamda acil ihtiyaçlar için ilimize tahsis edilen 18 milyon liralık kaynaktan 3 milyon lirası vatandaşlarımıza ulaştırılmıştır. Rize merkez, Çayeli, Güneysu ile 119 köyde binaların hasar tespitleri 50 ayrı ekipler 7/24 esasına göre çalışılarak2 gün içinde tamamlanmıştır.

“TAŞKIN RİSKİ ALTINDA 665 YAPI TESPİT EDİLDİ”

4 bölgede toplam bin 207 bina, 3 bin 118 bağımsız bölümde hasar tespit çalışmaları yapıldı. Bu binalardan ağır hasarlı acil yıkılması gereken ve yıkılmış olan 47 bina ve 99 bağımsız bölüm vardır. Rize’de dere güzergahlarında yapılan çalışmalarda taşkın riski altında olduğu belirlenen 665 yapı tespit edildi.

“4 İLÇEDE PROJE ÇALIŞMALARINI BAŞLATTIK”

Bir taraftan riskli bölgelerin hızlıca boşaltılması sağlanırken diğer taraftan da yaraların süratle sarılması için projelerimizi devreye alıyoruz. TOKİ Başkanlığı ile selden en çok etkilenen 4 ilçede proje çalışmalarını başlattık. Köylerde altında ahırı deposu, üzerinde konutu bulunan yöresel köy evlerimizi, merkezde ise zemin artı 3 4 katı geçmeyecek konutlarımızı inşa edeceğiz.

“550 KONUT İNŞA EDECEĞİZ”

İlk etapta Rize genelinde 15 Temmuz’daki sel felaketinden etkilenen ve afet riski altındaki yapılar için toplam 550 konut inşa edeceğiz. Yine köylerimizde altında ahırı olan 50 adet köy evi yapacağız. Ayrıca vatandaşlarımızın ihtiyacı doğrultusunda 5 adet Çay Evi yapma kararı aldık.

“SALARHA TÜNELİ’NİN AÇILIŞINI YAPACAĞIZ”

İnşa 1 sene içinde konutlarımızı tamamlayarak vatandaşlarımızı güvenli yuvalarına kavuşturacağız. Evleri taşkın riski altında olan vatandaşlarımızı da inşa edeceğimiz konutlarımıza taşıyacağız. İnşallah tekrardan geleceğim ve Salarha Tüneli’nin de açılışını yapacağız.

“KARDEŞLERİMİZİN YARALARINI EN KISA SÜREDE SARACAĞIZ”

Rize’de hayatı en kısa sürede normale döndürecek adımları atacağız. Selden etkilenen Rizeli Artvinli kardeşlerimiz müsterih olsun. Devletimiz tüm imkanlarıyla, aracıyla gereciyle, personeli ile kendilerinin yanındadır. Nasıl daha önce Trabzon Araklı’da, Giresun’da, Elazığ’da ve İzmir’de vatandaşlarımızı sahipsiz bırakmadıysak, inşallah Rize ve Artvin’deki kardeşlerimizin de yaralarını en kısa sürede saracağız. Selden zarar gören Güneysu başta olmak üzere tüm ilçe ve köylerimizi eskisinden daha güzel, güvenli ve konforlu bir şekilde imar edeceğiz. Tıpkı Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi konutları nasıl bir güzellik arz ediyorsa diğerlerini de öyle yapacağız.

“NE YAZLAR ESKİ YAZ NE KIŞLAR ESKİ KIŞ”

Sevgili hemşerilerim, Allah dünyayı bir ölçü ve denge üzerine yaratmıştır. Bu ilahi ölçü korunduğu müddetçe insan huzur, emniyet ve esenlik bulur. Bu dengenin kaybolması durumunda ise felaketler, sıkıntılar, zorluklar kaçınılmaz olur. Denge bozulunca rahmet olarak gördüğümüz yağmur, tabiat için adeta bir afete dönmüştür.

Son yıllarda artan küresel ısınmayla beraber, dünyadaki bu ilahi dengenin bozulmaya başladığına şahit oluyoruz. Hava olaylarının daha sert yaşanmasından iklim değişikliklerine, kuraklıktan afetlere kadar pek çok alanda bozulmanın etkilerini biz de hissediyoruz.

Sadece ülkemizde değil, dünyanın hemen her bölgesinde Almanya’sında Belçika’sında, Fransa’sında son zamanlarda neler olduğunu herhâlde televizyonlardan izliyorsunuz. Ne yazlar eski yaz ne kışlar eski kış ne de baharlar eski bahar.

“İNSAN FELAKETİNİ ÇOĞU ZAMAN KENDİ ELLERİ İLE HAZIRLIYOR”

Bizden önce yüzyıllar içinde yaşanabilecek değişimleri, biz 10-15 yıl gibi kısa bir sürede tecrübe ediyoruz. Biz de buna insanın tamahkarlığını, hırsının, plan ve programsızlığının sonucu olan iş ve fiilleri eklediğinizde sorunun boyutu daha da büyüyor. Bu tür durumlarda insan bilerek veya bilmeyerek çoğu zaman kendi felaketini kendi elleri ile hazırlıyor. Tabiat ile uyum içinde bir hayat inşa etmek yerine ona tahakküm edilmeye çalışıldığında bunun bedelini insanın yanı sıra tüm canlılar tüm mahlukat ödüyor.

“ÇEVRE İLE MÜNASEBETİMİZİ UYUM ÜZERİNE İNŞA ETMELİYİZ”

Dünyaya şöyle bir göz attığınızda ne kadar gelişmiş olursa olsun hiçbir ülkenin kendini tabii afetlerden tam manasıyla koruyamadığını görüyoruz. Almanya’dan Belçika’ya kadar Avrupa’da yaşanan sel felaketlerinin ağır sonuçlarını siz de gördünüz. İnsan tedbirlerle beraber tahribatı da büyüttüğü için tabiat karşısında giderek daha da korunaksız hale geliyor. Bu kısır döngüyü ancak tabiatla kurduğumuz ilişkiyi ve bakış açımızı değiştirerek kırabiliriz. Öncelikle diğer varlıkların da bizim gibi dünyada hakkı olduğunu kabul etmeliyiz. Ayrıca yaşadığımız çevre ile münasebetimizi tahakküm yerine uyum üzerine inşa etmeliyiz.

“ÖNGÖRÜSÜZLÜĞÜN FATURASINI ÇOK AĞIR ÖDEMİŞ BİR ÜLKEYİZ”

Allah’ın bize verdiği nimetlerden en güzel şekilde istifade etmeye çalışırken aynı zamanda ona zarar vermenin değil, vermemenin yollarını aramalıyız. Esasen bu konuda millet olarak son derece geniş bir birikime de sahibiz. Biz İstanbul’dan Buhara’ya dünyanın en güzel, tabiatla en uyumlu şehirlerini inşa etmiş bir milletiz. Biz aynı zamanda bir dönem düzensiz şehirleşme nedeni ile çok acılar çekmiş, plansızlığın, programsızlığın, öngörüsüzlüğün faturasını da çok ağır ödemiş bir ülkeyiz. Geçmişteki iyi örneklerin rehberliğinde acı tecrübelerden ders çıkartarak artık kendimize yeni bir yol çizmemiz gerektiğine inanıyorum.

“ŞU YAMAÇLARDA 5 KAT 10 KAT BİNA YAPMAYIN”

Değerli kardeşlerim bu anlayışla son 19 yılda maziden atiye köprü kuracak pek çok müspet adım attık. Özellikle TOKİ eli ile hayata geçirdiğimiz projelerle ile ülkemizin çarpık yapılaşmadan kaynaklı kronik sorunlarını en aza indirmeye çalıştık. Dikey mimari yerine yata mimariyi teşvik ederek şehirlerimize nefes aldırdık. Ne olur şurada, şu yamaçlarda 5 kat 10 kat binaları yapmayın. Görüyorsunuz bu çaylıklar azot gübresi ile beraber toprağı eritiyor. Ve o bir balçığa dönüşüyor. O balçığa dönüştükten sonra da o binalar her an kayma ile karşı karşıya kalıyor.

“KURUMLARIMIZIN KAPASİTESİNİ VE YETKİNLİĞİNİ ARTIRDIK”

Yaylalarımızın, dere yataklarımızın, sahillerimizin, dağlarımızın, nehirlerimizin çarpık yapılar ve zihniyet tarafından istila edilmesine göz yummadık. Millet bahçeleri gibi yenilikçi projelerimizle insanlarımıza şehir içinde adeta vahalar oluşturduk. Ağaçlandırma seferberliğinden sıfır atık projelerimize her alan ortaya koyduğumuz özgün çalışmalarla Rabbimizin bize emaneti olan tabiata sahip çıktık. Bugün vicdan ve izan sahibi herkes Türkiye’nin şehirleşme ve altyapı da elde ettiği başarıları takdir ediyor. Ülkemizi erozyonla ve çarpık kentleşme ile mücadelesi dünyanın birçok bölgesinde örnek gösteriliyor. Aynı şekilde afetlere hazırlık ve afet yönetimi hususunda da kurumlarımızın kapasitesini ve yetkinliğini artırdık.

“MİLLETİMİZİN TAMAMININ SÜRECİ SAHİPLENMESİ GEREKİYOR”

Ülkemizin neresinde yaşanırsa yaşansın, vatandaşlarımız artık devletini hemen yanında buluyor. Ancak her işte olduğu gibi çevre ve şehircilikte de sadece devletin kararlı olması sorunların çözümü için kafi gelmiyor. Devletimizin yürüttüğü çalışmaların hedefine ulaşabilmesi için belediyeden sivili vatandaşa, milletimizin tamamının bu süreci sahiplenmesi gerekiyor. Bir kardeşiniz olarak buranın bir evladı olarak, sizlerden devletimizin burada yürüteceği çalışmalara destek vermenizi bekliyorum. Siz bu projelere güçlü destek verip sahip çıkarsanız bir daha benzer yaşama ihtimalimiz de azalacaktır.

"HER TÜRLÜ GAYRETİ GÖSTERECEĞİZ"

Gerek Rize’de gerek Artvin’de gerekse Fındıklı ilçesinde hasarlar tespit edildi, köyler açıldı. Yürütülen bu çalışmaları takip edecek bütün çalışmaları inşallah ilgili arkadaşlarım takip ediyor.

Kısa sürede bu çalışmalar neticelenecek ve her türlü gayreti göstereceğiz. Rabbim Rize’mizi Artvin’imizi ülkemizin her bir köşesini bu tür felaketlerden muhafaza buyursun."

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)