Avrupa Parlamentosu'ndan Türkiye'ye yaptırım talebi
REUTERS

Avrupa Parlamentosu (AP), Avrupa Birliği'nden (AB) Türkiye'ye yaptırım uygulanmasını istedi.

631 "evet", 3 "hayır" ve 59 "çekimser" oy ile alınan kararda, AB liderlerine "Türkiye’nin yasadışı eylemlerine yanıt olarak harekete geçme ve sert yaptırımlar uygulama" çağrısı yapıldı.

DOĞU AKDENİZ, KAPALI MARAŞ...

Parlamento kararında, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de meşru haklarından kaynaklanan gaz arama faaliyetleri ve Kapalı Maraş'ı açması "yasa dışı" olarak nitelendirildi.

"TÜRK ASKERİ KIBRIS'TAN ÇEKİLSİN"

AP Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı David McAlister, Türkiye'nin Kapalı Maraş'la ilgili tutumunun "kabul edilemez" olduğunu öne sürdü.

Maraş'ın eski konumuna döndürülmesi gerektiği savunulan kararda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki (KKTC) Türk askerlerinin bölgeden çekilmesi istendi.

Avrupa Parlamentosu'ndan Türkiye'ye yaptırım talebi

DAĞLIK KARABAĞ, SURİYE VE LİBYA RAHATSIZLIĞI

Türkiye'nin uluslararası alanda oyun kurucu rolünden rahatsız olan Avrupa Parlamentosu, Ankara'nın Dağlık Karabağ, Suriye ve Libya'da "büyük jeopolitik ihtiraslar" üzerinden hareket ettiğini savundu.

AP'nin kararının hukuki bir bağlayıcılığı bulunmazken, 10-11 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilecek Avrupa Birliği Liderler Zirvesi'ne tavsiye niteliği taşıyor.

ANKARA'DAN AP'YE TEPKİ

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, AP Genel Kurulu’nun Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hakkında kabul ettiği bağlayıcı olmayan tavsiye kararını tümüyle reddettiklerini bildirdi.

"GKRY’nin dikte ettirdiğinden şüphe duyulmayan bu karar, AP’nin Kıbrıs meselesi konusunda gerçeklerden ne kadar kopuk ve önyargılı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur." diyen Aksoy, şu ifadelere yer verdi:

"TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNİN REHİN ALINMASI..."

"Bu yaklaşım ve zihniyeti muhafaza etmeleri halinde AB organlarının Kıbrıs meselesinin çözümüne yapıcı bir katkıda bulunması mümkün değildir. Türkiye-AB ilişkilerinin Kıbrıs sorunuyla rehin alınması ne AB’nin genel çıkarlarına, ne Kıbrıs sorununun çözümüne, ne de komşuluk ilişkilerinin iyileştirilmesine hizmet etmektedir.

Erdoğan: Adil anlaşma sağlanana kadar Doğu Akdeniz'de sondaja devam edeceğiz ViDEO


"TÜRKİYE, DİYALOG ÇABALARINI SÜRDÜRECEKTİR"

AP’yi ve AB'yi Kıbrıs Adası’ndaki gerçeklerle yüzleşmeye, Kıbrıs Türk halkının varlığını dikkate almaya ve AB’nin Nisan 2004 tarihinde Kıbrıs Türklerine verdiği taahhütleri yerine getirmeye davet ediyoruz.

Türkiye, hem kendi, hem Kıbrıs Türklerinin haklarını, hiçbir tehdit ve şantaja boyun eğmeden kararlılıkla korumaya devam edecek, aynı zamanda diyalog ve müzakere çabalarını sürdürecektir."

KKTC: TÜRKİYE'YE SUÇLAMA OYUNU

KKTC Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada da "AP aldığı bir kararla, bir kez daha Kıbrıs Türk halkını yok saymakta ve Türkiye’yi haksız bir şekilde suçlama oyununa devam etmektedir." denildi.

Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

"AB’nin Kıbrıs’taki tek işgalin GKRY’nin 1960 ortaklık Kıbrıs Cumhuriyeti sandalyesini tek taraflı ve gayrı yasal bir şekilde işgali olduğunu ve Kıbrıs sorununun kaynağının da bu olduğunu görmesi gerekmektedir.

Avrupa Parlamentosu'ndan Türkiye'ye yaptırım talebi

"GÜVEN VE İNANDIRICILIĞINI YİTİRMİŞTİR"

AB 16 yıldır Kıbrıs Türklerine verdiği sözleri tutmayarak Kıbrıs Türk halkı aleyhine yürüttüğü yanlı ve adaletten yoksun politikalar nedeniyle halkımızın güven ve inandırıcılığını yitirmiştir. Bu nedenledir ki, AB’nin Kıbrıs’a ilişkin hiçbir konuda, özellikle de iki taraf arasında anlaşmaya dayalı bir çözüme yönelik yapılabilecek olası müzakerelerde tarafsız ve yapıcı bir rol oynaması mümkün değildir.

"GKRY'NİN MUHATABI TÜRKİYE DEĞİL, KIBRIS TÜRK TARAFIDIR"

Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliğe dayalı iki Devlet temelinde işbirliği uzlaşı arayışı kimsenin ipoteğinde değildir. Avrupa Birliği aldığı kararda bahsedildiği üzere gerçekten ada ve bölgedeki uyuşmazlıkların diyalog, diplomasi ve müzakere yoluyla çözümlenmesini istiyorsa, üyesi olan GKRY’ye adadaki muhatabının Türkiye değil, Kıbrıs Türk tarafı olduğunu söylemelidir. Kanımızca AB’nin öncelikle ada ve bölgede Rum tarafıyla eşit statüde olan Kıbrıs Türk tarafına saygı göstermesi ve GKRY’yi bu doğrultuda cesaretlendirmesi gerekir."