Almanya'daki Konut Zirvesi’nde çoğunluk sağlanamadı

Almanya genelinde insanlar yıllardır, emlak spekülatörleri yüzünden sürekli artan kiralardan ve bütçeye uygun yeterli konut bulunamamasından şikâyetçiler. Özellikle başkent Berlin’de konut bulma sıkıntısı ve fahiş artan kiralar, dar ve orta gelirli ailelerin kabusu olmuş durumda. İnsanlar kiralarını ödemekte zorlandıkları için evlerinden, sosyal yaşam alanlarından ayrılmak zorunda kalıyor. Hükümet nihayet yıllardır süregelen bu sorunu en üst düzeyde ele aldı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, dün kabineden iki bakanı ile birlikte bir ’Konut Zirvesi’ gerçekleştirdi. Fakat, Finans Bakanı Olaf Scholz ve İçişleri Bakanı Horst Seehofer’in de katıldığı zirveden çıkan sonuçlar beklentilerin uzağında kaldı ve kamuoyunu tatmin etmedi. Zirvenin sosyal konut inşa sözü ve kira hukukunda birkaç düzenlemeyle geçiştirildiğine inanılıyor.

1,5 MİLYON YENİ KONUT PLANLANIYOR

İki buçuk saat süren zirveden çıkan sonuca göre, 2021 senesine kadar 100 bini sosyal konut olmak üzere ülke genelinde toplam 1,5 milyon yeni konut inşası planlanıyor. Bunun için ayrılacak bütçe ise 5 milyar euro. Ayrıca zirvede, 2020 senesinden itibaren dar gelirlilere daha fazla kira yardımı yapılması, yeni kiralık konut inşa edecek yatırımcılara vergi indirimi, bazı devlet arazilerinin kiralık konut inşası için tahsis edilmesi, kira artırımında son 6 senenin baz alınması, kiralık konutların müstakil yerleşime dönüştürülmesinin zorlaştırılması gibi kararlar alındı. Muhalefet ve kamuoyu ise zirveden somut ve tatmin edici sonuçların çıkmadığına inanıyor. Yüksek kira artışlarının somut kanunlarla engellenmesi ve daha iyi bir kiracı koruma yasasının çıkarılması bekleniyordu.

Bizim Kiez (Bizim Mahalle) isimli sivil inisiyatif grubu da başbakanlıktaki zirveye paralel olarak, başbakanlık binası karşısında protesto amaçlı alternatif bir konut zirvesi gerçekleştirdi. Miting şeklinde geçen protesto eylemine çok sayıda sivil dernek, sendika temsilcileri ve muhalefet partileri de destek verdi. Mitinge katılanlar hükümetin kira ve emlak politikalarını eleştirerek, halkın emlak spekülatörlerinin elinden kurtarılmasını talep ettiler.

"KİRA BARAJI İSTİYORUZ"

Bizim Kiez Sözcüsü Magnus Hengge yaptığı açıklamada, Almanya’da yıllardır kiracıların haklarının kısıtlandığını belirtti. Politikacıların artık halkın sesine kulak vermesi gerektiğini söyleyen Hengge, “Bugün hükümetin gerçekleştirdiği Konut Zirvesi’ne karşı alternatif bir zirve yapıyoruz. Kiralar sürekli yükseltilerek dar gelirli insanlar evlerini terk etmeye zorlanıyor. Bunun yanında kiralık evler müstakil evlere dönüştürülüyor ve satışa çıkarılıyor. Bu da yine kira ve emlak fiyatlarını çok artırıyor, insanlar bunları karşılayamıyor. Kira barajı istiyoruz. Politikacıların bizleri yatırımcılardan korumalarını istiyoruz, yatırımcıların ağzıyla konuşmamalarını talep ediyoruz. Aşırı kira artışlarında en çok dar gelirliler etkileniyor. Zaten şu anda çoğunlukla parası olanlar için lüks evler inşa ediliyor. Az kazananların konut piyasasında hiç şansı kalmadı artık.” dedi.

2016 senesinde Berlin’in Wrangelstr Caddesi’nde ’Bizim Bakkal’ isimli manav, dükkân sahibi tarafından çıkarılmak istenince semt sakinleri topluca Bizim Bakkal’a sahip çıkmıştı. Kurulan ’Bizim Kiez’ (Bizim Mahalle) inisiyatifiyle, hemen her akşam Ahmet Çalışkan’ın yıllardır işlettiği Bizim Bakkal’ının önünde protesto eylemi yapıldı. Mahallenin bu sahip çıkışı Alman basının yanında çok sayıda uluslararası basının da ilgisini çekince dükkân sahibi Bizim Bakkal’ı çıkarmaktan vazgeçti. O andan itibaren ‘Bizim Kiez’ direnişi emlak spekülatörlerine ve artan kiralara karşı Berlin genelinde bir simge haline geldi. Artık Berlin’de kira eylemlerini ‘Bizim Kiez’ düzenliyor.