İzmit Otogarı'nda, işitme engelli şahıs darbedildi

İzmit Otogarı’na 18 Haziran’da 01.45’teki otobüse binmek için gelen işitme engelli Hasan Aydınlı, otobüsün gecikince yazıhaneye gidip personele sebebini sordu.

Aydınlı’ya otobüsün 2 dakika sonra geleceğinin söylenmesine rağmen, 01.57’ye kadar gelmedi.

Tekrar soran Aydınlı, 02.30’da geleceği cevabını alınca sinirlendi.

İHA’nın haberine göre; Aydınlı, küfrettiği iddiası ile personel tarafından darbedildi.

Firmadan herhangi bir özür gelmedi

Darp sonrası olay yerine gelen polis tarafından tutanak tutuldu. Olaydan 1 hafta önce telefonu çalındığı için kimseyi arayamadığını ve tutanakta ne imzalatıldığını anlayamadığını söyleyen Hasan Aydınlı, İstanbul’a varır varmaz bulduğu bir telefonla durumu tercümanına aktardı.

Aydınlı, şikayetçi olacaklarını bildirmeleri üzerine ilk etapta firmanın kendileriyle görüşme yaptığını fakat sonrasında hiçbir özür dilemediklerini ifade etti.

Özrün gelmemesi üzerine Hasan Aydınlı, avukatına vermiş olduğu vekaletle olayla alakalı hukuki süreç başlattığını söyledi.

İzmit Otogarı'nda, işitme engelli şahıs darbedildi ViDEO

“Hiçbir şekilde küfretmedim ama gelip beni darbetti”

Hasan Aydınlı, yaşadıklarını şu ifadeler ile anlattı:

“16.00-00.00 vardiyasında çalışıyordum. 00.00’da işten çıkıp İzmit Otogarı’na gittim. 01.45’te biletim vardı. Sonra peronda bekledim. Otobüs gelmeyince yazıhaneye gidip sorduğumda 2 dakika içinde otobüsün geleceğini söylediler. Yine peronlarda bekledim, saatin 01.57 olduğunu görünce de tekrardan yazıhaneye gidip, sordum. 02.30’da otobüsün geleceğini söylediklerinde sinirlenip neden bu kadar saat beklediğimizi sordum. Oradaki çalışan elimdeki biletimi alarak beni itti. Neye uğradığımı şaşırdım, anlayamadım. Psikolojim gerçekten bozuldu. O arbedede küfrettiğimi de söylediler. Benim kızıp bağırdığım, sinirlendiğim doğru. Hiçbir şekilde küfretmedim ama gelip beni darbetti. İşaret diliyle nasıl anlatacağımı bilemedim. Telefonum da yoktu, 1 hafta önce telefonum çalınmıştı. Orada bana tutanak tutturup imza attırdılar. Ne olduğunu da anlamadım. Sonra olay uzamasın diye otobüsüme bindim. İstanbul’a gidince de telefon bulur bulmaz tercümanıma ulaştım.

“Bu şekilde darbedilen çok sayıda işitme engelli arkadaşımız var”

Avukata vekaletimi verdim ve mahkeme süreci başladı. Ben bu sürece devam etmek istiyorum. İlk etapta görüşme sağlandı. Hatta bizi davet edeceklerini ve özür dileyeceklerini de söylediler. Kendilerini geri çektiler. Hiçbir şekilde bize geri dönüş yapmadılar. O yüzden ailemizle konuşup şikayetçi olmaya devam edeceğimizi söyledik. Bunu yalnızca kendi adıma söylemiyorum. Bütün işitme engellilere yapılan bir vurma eylemiydi. Bundan dolayı hiçbir şekilde kabul etmiyoruz ve sürece devam etmek istiyoruz. Bir tek ben değil, bu şekilde darbedilen çok sayıda işitme engelli arkadaşımız var.

“Özür dilenseydi hiçbir şekilde şikayetçi olmazdık”

Bizden özür dilenseydi hiçbir şekilde şikayetçi olmazdık. Hiçbir şekilde özür dileme gibi bir durum olmadı. Oradaki çalışanlar çok ağır ithamlarda bulundu. Küfür ettiğim söylendi. Geri çekilmeyi hiç düşünmüyoruz, maddi manevi davamıza devam etmek istiyoruz.”

“Güvenlikçi arkadaşlarımız da bakıp yardımcı olmak yerine hep güldüler”

Olay anında güvenlikçilerin güldüğünü ve darbeden vatandaşı değil kendisini tuttuklarını söyleyen Hasan Aydınlı, “Hem kimliğimi hem telefonumu aldılar. Videoda görünür, oradaki güvenlik de gülüyor. Tamam, çalışanın iş akdine son verildi ama güvenlikçi arkadaşlarımız da bakıp yardımcı olmak yerine hep güldüler. Niye arkadaşı tutmuyorlar? Beni tutuyorlar ama arkadaşı tutmuyorlar. Sanki darp edilmeme izin veriyormuş gibi davrandılar.

“Görünmek istiyoruz”

Engelliler açısından sadece biz işitme engelliler çok geride kaldık. Zihinsel engelli, görme engelli gibi arkadaşlarımıza nazaran biz daha geride bırakıldık. Biz de aynı şekilde ilgiyi çok bekliyoruz. İşitme engellilerin şiddet görmesini talep etmiyorum. Engelliler açısından geride kalmayı talep etmiyoruz. Görünmek istiyoruz. Yetkililerin biraz daha bu konuyu göz önünde bulundurmasını istiyoruz.” dedi.