İzmir’deki cinayet davasında, ‘haksız tahrik’ indirimi
İHA

İzmir’in Karabağlar ilçesinde 4 Eylül 2019’da, Bayram Akkaya (47) ile husumetli olduğu Rıdvan Aldoğan arasında tartışma çıktı.

Tartışmanın ardından Akkaya ve Aldoğan gece yarısı tekrar karşılaşınca Aldoğan, Akkaya idaresindeki seyir halindeki hafif ticari araca pompalı tüfek ile ateş açtı.

Akkaya, başından ve bacağından vurularak otomobilin içerisinde yaşamını yitirdi. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.

Saldırı sonrası Rıdvan Aldoğan, olay yerinden otomobil ile uzaklaştı. Aldoğan’a ait evde yangın çıkarken binanın, olayda hayatını kaybeden Bayram Akkaya’nın yakınları tarafından kundaklandığı ifade edildi.

Olaydan 3 gün sonra polis ekipleri tarafından yakalanan Rıdvan Aldoğan ise babası S.A. ve oğlu A.A. ile tutuklandı.

MÜEBBET HAPİS TALEBİYLE DAVA AÇILDI

Daha sonra haklarında takipsizlik kararı verilen S.A. ve A.A. davada tanık olarak yer alırken, hakkında “kasten öldürme” suçundan iddianame hazırlanan Rıdvan Aldoğan için ise müebbet hapis talebiyle dava açıldı.

İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına, tutuklu sanık Rıdvan Aldoğan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile tutuklu bulunduğu cezaevinden katılırken, taraf avukatları ise salonda hazır bulundu.

Duruşma savcısı, esasa ilişkin mütalaasında A.A.’nın olay günü saat 22.30 sıralarında araçta bulunan kızı ile seyir halindeyken, Bayram Akkaya’nın yaya olarak tehlikeli bir şekilde karşıdan karşıdan geçtiğini, A.A.’nın ise Akkaya’ya yol verdiğini ifade etti.

“BAK SEN ERZURUMLUSUN, BEN SİVASLI TIRIVIRI BAYRAM'IM”

Mütalaada, şu ifadelere yer verildi:

“Bayram Akkaya’nın el koy hareketleri yaparak araca vurduğu, A.A.’ya ‘Bak sen Erzurumlusun, ben Sivaslı tırıvırı Bayram'ım’ dediği, A.A.’nın kucağında çocuk olması nedeniyle olay yerinden ayrılıp gittiği, kızını eşinin yanına bıraktıktan sonra tekrar annesinin evine dönmek için yolda gelirken maktul ile karşılaştığı anlaşılmıştır. Bayram Akkaya’nın yolun ortasına geçerek A.A.’yı durdurmaya çalıştığı, A.A.’nın durmayarak yoluna devam ettiği, Akkaya’nın daha sonra A.A.’nın yaşadığı evin önüne gelerek, ‘Sizin arabanızı yakacağım. Bu arabanın sahibi buraya gelsin’ diyerek tehditler savurduğu, araca vurduğu, daha sonra oradan uzaklaştığı belirlenmiştir.”

TEHDİT VE HAKARET İÇERİKLİ SÖZLER SÖYLENDİĞİ BELİRTİLDİ

A.A.’nın ağabeyi Rıdvan Aldoğan’ın olayı duyup eve gelmesinin ardından Bayram Akkaya’nın da aynı yere tekrar geldiğini ifade eden iddia makamı; Bayram Akkaya’nın burada bağırmaya başladığı, tehdit ve hakaret içeren sözler söylediğini belirtti.

Rıdvan Aldoğan’ın da olay yerine geldiği, Akkaya’yı gitmesi için uyardığı, araç içinde iken Akkaya’nın tehdit ve hakaretlerine devam etmesi üzerine Aldoğan’ın pompalı tüfek ile aracın yanına geldiği ve Akkaya’ya önce 2 kez, daha sonra da 1 kez olmak üzere toplam 3 kez tüfek ile ateş ettiğinin tespit edildiğini söyledi.

OTOPSİDE KANINDA KOKAİNE İLİŞKİN ETKEN MADDELER BULUNDU

Akkaya’nın aracı ile 20 metre kadar gidip bir direğe çarpıp durduğunu söyleyen duruşma savcısı, Akkaya’ya yapılan otopside ise kanında 157 miligram alkol ile esrar, metamfetamin ve kokaine ilişkin etken maddeler bulunduğuna ilişkin Adli Tıp raporu olduğunu açıkladı.

İzmir’deki cinayet davasında, ‘haksız tahrik’ indirimi

TAHRİK İNDİRİMİ TALEBİ

Olayda hayatını kaybeden Bayram Akkaya’nın, Rıdvan Aldoğan’ı kendisinin ve annesinin evini yakmakla tehdit ettiğini savunan sanık avukatı Muhammet Emre Tayyar, “Olaydan hemen sonra Bayram Akkaya’nın ilk geldiğinde yanında bulunan kişiler tarafından Rıdvan Aldoğan’ın evi yakılmıştır. Canlılara ve insanlara zarar verilmiştir. Buradan gerçekten de Akkaya’nın söylemiş olduğu sözün ardını doldurabilecek biri olduğu, tehdidinin de boş olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu da bizi Rıdvan Aldoğan’ın olay anında koruma ve korunma kastıyla ateş ettiği ancak evlerinin önünde cereyan eden ve annesinin, eşinin ve çocuklarının bulunması, kardeşinin arabanın içerisine çekilmeye çalışılmasının neden olduğu panik ve heyecandan dolayı eylem gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir.” diyerek en üst seviyeden tahrik indirimi yapılmasını talep etti.

Rıdvan Aldoğan’ın olayı tüm açıklığı ile anlattığını söyleyen sanık avukatı Tolga Turgut da “Saldırı, ilk olarak Rıdvan Aldoğan’ın ağabeyine, sonra ailesine daha sonra da kendisine yapılmıştır. Rıdvan Aldoğan, kendisini ve ailesini korumak adına hareket etmiştir.” diyerek haksız tahrikin ise en üst seviyede uygulanması gerektiğini söyledi.

“BÖYLE BİR OLAY OLMASINI GERÇEKTEN İSTEMEZDİM

”Olaydan ötürü pişman olduğunu ve Akkaya’nın ailesine başsağlığı dilediğini belirten tutuklu sanık Rıdvan Aldoğan ise, “Böyle bir olay olmasını gerçekten istemezdim. Pişmanım. Her şey ortada. Benim hakkımda karalama kampanyası yapılıyor. Uyuşturucu sattığım iddia edilmiş ise de uyuşturucu satan kişi karakolun dibinde mi oturur? Dosyanın içinde olan her şeyin değerlendirilmesini istiyorum. 2,5 yıldır cezaevindeyim. Ben daha çocuğumu canlı olarak görmedim.” diyerek tahliyesini istedi.

11 YIL 8 AY HAPİS CEZASI

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Rıdvan Aldoğan’a ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası verirken, sanığın eylemini maktulden kaynaklanan haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında işlemesi nedeniyle yapılan indirim ile 11 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmederek, tutuklunun halinin devamına karar verdi.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)