Beraat eden Tuma Çelik’in gerekçeli kararı: DNA’sı uyuşmuyor

Mardin’in Midyat ilçesinde 31 Mart yerel seçim çalışmaları sırasında bir dernekte tanıştığı D. K.’ye cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla gündeme gelen Tuma Çelik’in, Halkların Demokratik Partisi (HDP)’den istifa ettikten sonra da 7 Ekim tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda dokunulmazlığı kaldırıldı.

Çelik hakkında, ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan 12 yıldan az olmamak üzere hapis ceza istendi.

“DNA PROFİLLERİ MAĞDURLA UYUMLU DEĞİL”

Tarafların savunmasının dinlendiği duruşmada mahkeme heyeti, eski HDP’li Tuma Çelik’e beraat kararı verdi.

Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında beraat eden Çelik hakkında verilen kararın gerekçesi olarak ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi gösterildi.

“Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti; herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır” maddesini hatırlatarak, Ankara Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından dosyaya gönderilen raporda, iddia edilen evden alınan DNA profillerinin mağdurla uyumlu olmadığı, katılana ait biyolojik kalıntı tespit edilmediğini belirtti.

‘ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR’

Ayrıca olay günü mağdur ve sanığın geceyi birlikte geçirdikleri evde kolluk güçlerince yapılan araştırmada herhangi bir gürültü gelmediği, herhangi bir şikayet konusu olmadığı yönünde de mahkemeye cevap geldiğini hatırlatılan kararda, sanık tarafının tanık olarak gösterdiği kişi ile mağdur arasında geçen WhatsApp görüşmeleri, mağdurun kolluk ile mahkemede verdiği ifadelerdeki çelişkiler, mağdurun olaydan sonra da sanıkla telefon irtibatının devam etmesi, iddia edilen suç ile müracaatın yaklaşık 1,5 yıl sonra yapılması, mağdurun sosyal medya üzerinden gönderdiği tehdit içerikli mesajlar ile tüm dosya kapsamında; kamu davasına konu fiilin katılana yönelik cebir, tehdit veya katılanın rızası dışında cinsel saldırıda bulunduğuna yönelik, sanığın savunmasının aksini gösteren cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığından ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi gereği sanığın beraatine karar verildiği aktarıldı.