Sınırsız bir Avrupa'nın doğduğu yer: Schengen Köyü
Özel İçerik

Lüksemburg'un Moselle nehri üzerindeki MS Princesse Marie-Astrid yolcu gemisinde, 1985'te bir anlaşma imzalandı. Her ne kadar vize ücretlerinden - hele de doların durumu bu haldeyken- şikayet etsek de; Schengen Anlaşması, sınırları kaldırarak birleşik bir Avrupa yolunda atılan çok önemli bir adımdı. Siz Schengen bölgesinde o vizeye kavuşmanın heyecanını yaşarken, bir yandan da bu köyün sınırlarında aynı anda üç ülkede olacak bir turistsiniz.

SCHENGEN KÖYÜNÜN HİKÂYESİ

Schengen köyü, Benelüks'ün (Belçika/Hollanda/Lüksemburg) Almanya ve Fransa ile buluştuğu üç Sınır Bölgesi'ndeki ideal konumu nedeniyle seçilmişti. Lüksemburg-Fransa-Almanya sınır ötesi bölgesinde yer alan Schengen, insanların ve malların serbest dolaşımını ve Avrupa'daki iç sınırların kaldırılmasını sembolize ediyor. Fransa ve Almanya, Avrupa’daki serbest hareket alanı için adım atan ilk ülkeler oldu. O zamandan beri Schengen Bölgesi hızla gelişen ve genişleyen bir trend haline geldi. Schengen Antlaşması'nı imzalayan Avrupa Ekonomik Topluluğu üyesi beş ülkenin imzayı attığı o an...

Sınırsız bir Avrupa'nın doğduğu yer: Schengen Köyü(14 Haziran 1985 - Schengen Anlaşması'nın imzalanması: Catherine Lalumière (Fransa), Waldemar Schreckenberger (Almanya), Paul De Keersmaeker (Belçika), Robert Goebbels (Lüksemburg) ve Wim van Eekelen (Hollanda).)

LÜKSEMBURGLU SCHENGEN KÖYÜ

Avrupa'nın kalbinde altın bir üçgen. Tipik bir Avrupa kartpostalı: yemyeşil, üzüm bağlarıyla kaplı, tembel bir nehrin kıyısında, bir fırın, bir bakkal, bir Çin restoranı ve modern görünümlü bir müze karşınızda: Schengen’e hoş geldiniz!

Aslına bakarsan bu köyün bir alıcısı yok; öyle turist akınına falan uğramıyor fakat öyle bir yerdesiniz ki Moselle nehrinin karşısında Almanya,  hemen aşağısında ise Fransa duruyor. Bulunmaz bir döngü. Üstelik üç ülkeyi avucuna alan bu kasabayı yürüyerek kolayca gezilebilirsiniz.

Sınırsız bir Avrupa'nın doğduğu yer: Schengen Köyü

KUZEYDE ÜZÜM BAĞLARI, DOĞUDA MULLERTHAL

Hafif bir hava, Lüksemburg Moselle'deki özel bitki örtüsü ile romantik köy ile buluşuyor. Bölgenin üzüm bağları bu olağanüstü iklimden muhteşem şaraplar üretiyor. Lüksemburg'daki Moselle şaraplarının ünü, en az Schengen vizesi kadar bilinir. Kültürel mücevherler, zengin bir doğa, inanılmaz çeşitliliğe sahip manzaralar, etli yemekler, festival gelenekleri ve canlı bir kültür... Moselle üzüm bağlarından feodal ortaçağ evlerine uzanan bir yolculuk. Kuzeyde, Lüksemburg’un yüksek yaylaları ve derin vadileriyle, Doğu’sunda ise küçük İsviçre'si olarak da bilinen Mullerthal bölgesiyle baştan çıkarıcı bir deneyim. Lüksemburg'un kalesini, sanat müzelerinden birini veya Grand Ducal Sarayı'nı ziyaret etmek yetmesin, daha fazlasını isteyin.

Sınırsız bir Avrupa'nın doğduğu yer: Schengen Köyü

Bu ülkede doğaseverler, spor ustaları, bisiklet turu yapan turistler, sanatseverler, gurmeler, alışveriş tutkunları veya gece baykuşları Lüksemburg'da kendini gösterecek.

ANLAŞMANIN ESERLERİ: AVRUPA MÜZESİ

Schengen Anlaşması’nın imzalanmasından 25 yıl sonra, 13 Haziran 2010'da "Centre Européen" binasında açılan Avrupa Schengen Müzesi, anlaşmanın tarihine ve önemine adandı. Müzede anlaşmaya dair her şeye ulaşabilirsiniz. Bu üç büyük ülkenin attığı o kadim imzaların kalemleri de sergileniyor.

Sınırsız bir Avrupa'nın doğduğu yer: Schengen Köyü

İşte sizin üye ülkelerinden birine girmek ya da bölgeye seyahat etmek için 7 olan Euroları gözden çıkarıp bir Schengen vizesine sahip olmanız gerekiyor. Şansınız bol olsun.