Recaizade Mahmud Ekrem ve tek romanı Araba Sevdası
Özel İçerik

Recaizade Mahmud Ekrem

Türk Şair ve Yazar Recaizade Mahmud Ekrem, 19. yüzyıl Osmanlı Dönemi Türk Edebiyatı’nın önde gelen isimlerindendi. 31 Ocak 1914’te hayata veda ettiğinde büyük bir cenaze töreni düzenlenmişti. Okullar tatil edildi.

Onun hayatında dönüm noktası, Namık Kemal ile tanışmasıydı. Tanışır tanışmaz Encümen-i Şuara’ya katıldı. Namık Kemal ile tanışmak, edebiyat dünyası ile tanışmak anlamını taşıyordu.

Recaizade’nin ilk yazıları, Namık Kemal’in yönetiminde bulunan “Tasvir-i Efkar” gazetesinde yayınlandı. Kemal, 1867’de Fransa’ya gittiğinde de gazetenin yönetimine geçti.

Batı Edebiyatı’ndan çeviriler de yapan Ekrem, 1870’te “Afife Anjelik” adını verdiği ilk oyununu, 1871’de de “Nağme-i Seher” adını verdiği ilk şiir kitabını yayımladı…

Recaizade Mahmud Ekrem ve tek romanı Araba Sevdası

EDEBİ YÖNÜ

Recaizade’nin üç oğlu vardı. O, özellikle Nejad’a bir başka düşkündü. Onun ölümü ile sarsıldı ve bu büyük acı ile yazdı şiirlerini. Hep karamsar duygulardaydı. Ayrıca bir yandan da merkezinde hep insan olacaktı. İnsanı, doğa içinde ele alan şiirler yazdı.

Eski edebiyatı savunan Muallim Naci ve çevresiyle tutuştuğu edebi tartışmalar, “Edebiyat-ı Cedide” akımının zeminini hazırlamıştı. Dönemin genç şairleri, yazarlarını etrafında toplamıştı. Onların arasında Tevfik Fikret de vardı. Recaizade, Tanziamat ve Batı düşüncesinin yeni gelen kuşağa benimsetilmesinde en önemli rol model olacaktı…

Recaizade Mahmud Ekrem ve tek romanı Araba Sevdası

ARABA SEVDASI

“Sanat, sanat içindir!” anlayışını benimsedi ve sanatta güzellik ilkesine bağlı kaldı. Eski – yeni edebiyat tartışmalarının merkezindeki isim halini alan Recaizade Mahmud Ekrem, edebi yaşamında aşk ve ölüm temalarını işliyordu.

Recaizade’nin 1898’de yazdığı Araba Sevdası, onun tek romanı olması yanında, ayrıca Türk Edebiyatı’nda ilk realist-gerçekçi roman olma özelliğini taşıyordu. Bu roman, Tanzimat Dönemi’nin önemli konularından biri olan “Yanlış Batılılaşma”yı ele alıyor, ailesinin parasını zevk ve eğlencesine harcayanları eleştiriyordu. Hatta şöyle bir ayrıntı da var ki, Recaizade, bu eseri yazdığı dönemde ailesini karşısına almıştı. Babasının, onu mirasından mahrum edeceğini bile bile yazmaya devam etti.

Elbette bu konuda eleştiri mahiyetinde üretilmiş pek çok eser vardı. Ancak Araba Sevdası’nın onlardan farklı olduğu noktalar vardı. Recaizade Mahmud Ekrem, büyük bir ustalıkla o güne dek roman ve hikayeciliğe damga vuran romantik edebiyatın parodisini yapıyordu. Ayrıca Recaizade, henüz Dünya Edebiyatı’nda kullanılmamış, hikayede en çok başvurulan “Bilinç Aşkı” yöntemini ilk kez kullanmıştı. Ancak 20. yüzyılda roman ve hikayenin başvuracağı bu yöntemi kullanırken yadsınamayacak kadar başarılıydı. Araba Sevdası, birçok açıdan şaşırtıcı bir ilki yaşatıyordu…

Romanın kahramanı, eleştirilen isim Bihruz Bey, okuduğu Batılı romantik şair ve yazarların etkisinde kalmış, gerçek olmayan bir dünyada yaşıyordu. İşte gerçekten uzaklaştıran bu edebiyat, aslında Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı’nın da kaynağıydı.

Recaizade Mahmud Ekrem ve tek romanı Araba Sevdası

Araba Sevdası

Recaizade Mahmud Ekrem

Can Yay.

S.:320

Orijinal metin baskısını satın almak için tıklayınız: kitapyurdu

Günümüz Türkçesi baskısını satın almak için tıklayınız: kitapyurdu

*

Instagram: biyografivekitap