Marilyn Monroe'nin ölmeden önceki son fotoğraf çekimi

Marilyn Monroe'nin ölmeden önceki son fotoğraf çekimi

1962 yılında Marilyn Monroe son fotoğraf çekimini yaptı. Amerikalı moda fotoğrafçısı Bert Stern yaklaşık 2500 fotoğrafla Monroe'yu film yıldızı yaptı. Olaydan 6 hafta sonra, Marilyn Monroe ölü bulundu. Mavi renkli örtüyle kaplanmış bir yatakta yüzü çarşafa dönük bir şekilde ve sağ elinde telefon ahizesi, Los Angeles'taki evinde ölü bulundu Marilyn Monroe. Tarih, 5 Ağustos 1962..

ÖLMEDEN ÖNCE SON FOTOĞRAF ÇEKİMİ

MARİLYN MONROE NEDEN ÖLDÜ?

Bugün hala 20. yüzyılın en ünlü sinema yıldızı, seks tanrıçası ve pop ikonunun ölümünün ardındaki sır perdesi aralanmadı. Monroe'nun ölümü kayıtlara ‘aşırı dozda uyku hapından kaynaklanan muhtemel intihar' olarak geçse de; ölüm sebebi üzerine pek çok spekülasyon yapıldı, komplo teorileri oluşturuldu. Peki gerçekten Marilyn, ölüme giden yolu kendisi mi seçmişti; yahut onu bu yola hayatında derin izler bırakan kişi ya da kişiler mi itmişti?

PSİKANALİZ YAPILDI

Onu, Marilyn Monroe olma zorunluluğu mu öldürmüştü; yoksa kullandığı ilaçlar ya da bitmek bilmeyen psikanaliz seansları mı? İşte tam da bu noktada Michel Schneider'ın “Marilyn'i Kurtarmak” adlı kitabı, tüm bu sorulara cevap araması ve psikanalizle sinema arasındaki ayrılmaz bağları sorgulaması açısından ilginç. Schneider'a 2006 Interallie Ödülü'nü kazandıran romanın olay örgüsünü, Marilyn Monroe ile son psikanalisti Ralph Greenson arasında 1960 Ocak'ından 4 Ağustos 1962'ye dek yaşanan ve Freudcu psikanaliz yöntemin sınırlarını aşan ilişki oluşturuyor.

ÖLÜME GİDEN YOL

Beyazperdede rol yapabilmesi, sevebilmesi ve ölmemesi için Hollywood psikanalisti Greenson'a ihtiyaç duyan Marilyn, ölüme giden yolu ve bu yolda ona eşlik eden kişiyi kendisi seçmişti. Tüm dünyanın beraber olmak istediği yıldızın özellikle son yıllarında Greenson yanındaydı. Seanslarda sadece konuşmayı tercih eden psikanalist, Marilyn'in yalnız kaldığı zamanlarda kendisine bir şey yapmasından endişelendiği için ona bir aile ortamı sağlamaya çalışıyordu.

ÖLÜMCÜL ÇEKİM OYUNU

Hatta kitapta Greenson'ın Marilyn'i sık sık karısı ve çocuklarıyla beraber yaşadığı kendi evine davet ettiğini de görüyoruz. Ama Marilyn'i içinden çıkarmaya çalıştığı o girdaba her gün bir adım daha yaklaştıran Greenson olmuştu. Marilyn'in büyüsüne kapılan psikanalist; bilmeden, ama şiddetle arzulayarak, ölümcül bir çekim oyununda bulmuştu kendisini.

KAMERALARA YANSIMAYAN YAŞANTI

Tarihte kimi zaman geriye dönerek, kimi zaman da sona çok yaklaşarak Marilyn'in kameralara yansımayan yaşantısının anlatıldığı kitapta, okur kendisini 1960 Los Angeles'ında, 1948 Viyana'sında ve 1955 New York'unda bulabiliyor. Kitapta Kennedy kardeşler, Anna Freud, Truman Capote, Clark Gable, Frank Sinatra, Arthur Miller'ın etrafında dönen, psikanaliz ve beyazperde, şefkat ve tutku arasında yaşanan ilişkiler yumağı da tek tek çözülüyor.

KARA VEZİRLERE KARŞI

Roman; bir taraftan Hollywood ve psikanaliz ilişkisini anlatırken, diğer taraftan sarışın seks sembolünün fotoğraflardaki hüznünün nedenleri hakkında da ipucu veriyor. Aktris sonu başından belli olan satranç oyunlarında hep beyaz vezir olarak, siyah vezirlere karşı verdi mücadelesini. Belki de bu yüzden kendisi için ‘platin sarısı saçlı' denilmesini istedi. Ama seçme şansı yoktu, kamera onu arzulamadığında dehşete kapılan, kendisine odaklandığında aklını kaçıran genç bir kadına dönüşüyordu.

DÜŞLERDEKİ MARİLYN

Tek çaresi düşlerindeki Marilyn'i beyazperdeye yansıtmaktı. Öldüğünde 36 yaşında olan aktris, sinema hayatı boyunca hakkını vererek oynadı ‘sarışın, güzel ama aptal kadın' rolünü. Ancak bunun ötesinde Marilyn'in içinde bambaşka bir kadın nefes alıyordu.

MARİLYN'I KURTARMAK

Kameraların algılayamadığı, derinlemesine yansıtamadığı bu kadının kafasındaki sabit düşünceyi de kitaptaki sayfalarda okuyabiliyoruz:“Güçlü biri, karşılaştığı insanların yaşamlarını sonsuza dek değiştirecek, önemli ve gizemli bir figür olmak”. Marilyn'in amacına ulaştığını da kanıtlayan bir roman “Marilyn'i Kurtarmak”.